İçinde peş olan 25 kelime var. İçerisinde PEŞ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında peş olan kelimeler listesine ya da Sonu peş ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
PEŞTAMALCILIK
PEŞKİRCİLİK, PEŞTAMALLIK, PEŞTAMALSIZ
PEŞİNATSIZ, PEŞİNCİLİK, PEŞTAMALCI, PEŞTAMALLI
BUDAPEŞTE
PEŞKİRCİ, PEŞMELBA, PEŞTAHTA, PEŞTAMAL
KÜPEŞTE, PEŞİNAT, PEŞİNCİ, PEŞİNEN, PEŞTUCA
PEŞKEŞ, PEŞKİR, PEŞREV
PEŞİN, PEŞLİ, PEŞTU
PEŞ
E P Ş Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
PEŞ
2 Harfli Kelimeler
EŞ, PE, ŞE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- PEŞTAMALCILIK
-
-
[isim]
Peştamalcının işi
-
[isim]
Peştamalcının işi
- PEŞKİRCİLİK
-
-
[isim]
Peşkircinin işi
-
[isim]
Peşkircinin işi
- PEŞTAMALSIZ
-
-
[sıfat]
Peştamalı olmayan
-
[sıfat]
Peştamalı olmayan
- PEŞTAMALLIK
-
-
[isim]
Hava parası
-
[sıfat]
Peştamal olmaya yarayan (dokuma)
-
[isim]
Hava parası
- PEŞİNCİLİK
- ...
- PEŞTAMALLI
-
-
[sıfat]
Peştamalı olan
- "Babam peştamallı başımı okşadı ve on dakika sonra yola çıktık." (Aka Gündüz)
-
[sıfat]
Peştamalı olan
- PEŞTAMALCI
-
-
[isim]
Peştamal, futa, havlu vb. dokuyan veya satan kimse
-
[isim]
Peştamal, futa, havlu vb. dokuyan veya satan kimse
- PEŞİNATSIZ
-
-
[zarf]
Peşin para almadan
- "Peşinatsız taksitle satış."
-
[zarf]
Peşin para almadan
- BUDAPEŞTE
- ...
- PEŞTAMAL
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Hamamda örtünmek için kullanılan ince dokuma
- "'Misafirlere mahsus bir sürü yedek silecek bohçaları peştamalından kesesine kadar hazır durur." (Refik Halit Karay)
-
İş yaparken bele bağlanan uzun, geniş dokuma
-
Başa ve omuzlara örtülen dokuma
- "Sonra onun da arkasındaki peştamal kan içinde, saçları didik didik, yuvarlandığını gördüm." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Hamamda örtünmek için kullanılan ince dokuma
- PEŞTAHTA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
İş masası gibi kullanılan çekmece
-
Sarrafların üzerinde para saydıkları tahta
-
[isim]
İş masası gibi kullanılan çekmece
- PEŞKİRCİ
-
-
[isim]
Peşkir dokuyan veya satan kimse
-
[isim]
Peşkir dokuyan veya satan kimse
- PEŞMELBA
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Şeftalili, kremalı bir çeşit dondurma
-
[isim]
Şeftalili, kremalı bir çeşit dondurma
- PEŞİNAT
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Bir alışveriş veya hizmet için önceden verilen bir miktar para
- "Peşinat ne kadar?"
-
[isim]
Bir alışveriş veya hizmet için önceden verilen bir miktar para
- PEŞİNEN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[zarf]
Peşin olarak, önceden
- "Birkaç arkadaşımın içeride olduğunu haber veriyor ve alacağım zevk için beni peşinen tebrik eden bir tebessümle gülüyordu." (Peyami Safa)
-
[zarf]
Peşin olarak, önceden
- PEŞİNCİ
-
-
[isim]
Malı peşin para ile satan veya satın alan kimse
-
[isim]
Malı peşin para ile satan veya satın alan kimse
- PEŞTUCA
- ...
- KÜPEŞTE
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Gemide güverte hizasında ıskarmoz bağlarına tutturulan dikmelerin dış yüzlerine kaplanan kaplamaların oluşturduğu siper, borda kaplamalarının en üstü, güverteden yukarı kalan bölüm, korkuluk, parapet
- "Küpeşteye ellerini dayayarak denize baktı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Duvarların üzerine, balkon veya pencerelerin içine çimento ve mozaik karışımı ile yapılan dolgu set, parapet
-
[isim]
Gemide güverte hizasında ıskarmoz bağlarına tutturulan dikmelerin dış yüzlerine kaplanan kaplamaların oluşturduğu siper, borda kaplamalarının en üstü, güverteden yukarı kalan bölüm, korkuluk, parapet
- PEŞREV
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Klasik Türk müziğinde faslın giriş taksiminden sonra, şarkıdan önce çalınan parça
- "Kahvenin radyosu, tam o sırada sultaniyegâh peşrevine başlamıştı." (Haldun Taner)
-
Güreşe tutuşmadan önce pehlivanların ellerini birbirine ve uyluklarına vurarak ve hafifçe sıçrayarak yaptıkları gösteri
-
Halk hikâyelerinde, türkülerin okunup çalınışı sırasında türkü aralarına katılan mâni türünden küçük türküler
-
[isim]
Klasik Türk müziğinde faslın giriş taksiminden sonra, şarkıdan önce çalınan parça
- PEŞKİR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Genellikle pamuk ipliğinden dokunmuş ince havlu
-
Yemek yerken kullanılan, el kurulanan, büyük mendil biçiminde pamuk veya keten bez, peçete
- "Henüz birkaç yudum içtiği şarabın ıslaklığını sapsarı bıyıklarının üstünden peşkiriyle silerek dedi ki:" (Peyami Safa)
-
[isim]
Genellikle pamuk ipliğinden dokunmuş ince havlu