Başında pır olan 31 kelime var. Pır ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde pır olan kelimeler listesine ya da sonu pır ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında pır bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
PIRPIRLANMAK
PIRLANTASIZ, PIRPIRLAMAK, PIRPIRLANMA
PIRILDAKÇI, PIRILDAMAK, PIRLANTALI, PIRPIRLAMA
PIRAZVANA, PIRILDAMA, PIRILTILI, PIRLANGIÇ, PIRNALLIK, PIRTLAMAK
PIRILDAK, PIRLAMAK, PIRLANTA, PIRPITÇI, PIRTLAMA
PIRILTI, PIRLAMA, PIRPIRI, PIRTLAK
PIRASA, PIRLAK, PIRNAL, PIRPIR, PIRPIT
PIRPI, PIRTI
PIR
I P R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
PIR
2 Harfli Kelimeler
IR
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- PIRPIRLANMAK
-
-
[nsz]
Aralıklarla yanmak
- "Ambarda, tavana tutturulmuş cılız ışıklar; arada sönecekmiş gibi pırpırlanıyordu." (Burhan Günel)
-
[nsz]
Aralıklarla yanmak
- PIRLANTASIZ
-
-
[sıfat]
Pırlantası olmayan
-
[sıfat]
Pırlantası olmayan
- PIRPIRLAMAK
-
-
[nsz]
Yanıp sönmek
-
[nsz]
Yanıp sönmek
- PIRPIRLANMA
-
-
[isim]
Pırpırlanmak işi
-
[isim]
Pırpırlanmak işi
- PIRPIRLAMA
-
-
[isim]
Pırpırlamak işi veya durumu
-
[isim]
Pırpırlamak işi veya durumu
- PIRILDAKÇI
-
-
[isim]
Pırıldak kullanmasını bilen ve bu işte çalışan kimse
-
[isim]
Pırıldak kullanmasını bilen ve bu işte çalışan kimse
- PIRLANTALI
-
-
[sıfat]
Pırlantası olan
- "Başında yapma çiçekler ve pırlantalı iğnelerle süslü pembe bir hotoz vardır." (Salâh Birsel)
-
[sıfat]
Pırlantası olan
- PIRILDAMAK
-
-
[nsz]
Işık saçmak, ışıldamak
- "Tıpkı annemin yelpazeleri gibi türlü renklerle pırıldayan kuyruklarını durmadan açıp kapar." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[nsz]
Işık saçmak, ışıldamak
- PIRILTILI
-
-
[sıfat]
Pırıltısı olan, parlak
-
Süslü, özentili
- "Ne kadar güzel, ne kadar pırıltılı seyahat mektupları yazmıştı Avrupa'dan." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[sıfat]
Pırıltısı olan, parlak
- PIRTLAMAK
-
-
[nsz]
Bulunduğu yerden kayıp dışarı çıkmak
- "Mayosu da dar, bütün kaba etleri pırtlamış kenardan." (Haldun Taner)
-
[nsz]
Bulunduğu yerden kayıp dışarı çıkmak
- PIRNALLIK
-
-
[isim]
Pırnal çalılığı
- "Sık pırnallıklar, erguvan, defne, alıç kümeleri yer yer yolu boğuyor." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Pırnal çalılığı
- PIRLANGIÇ
-
-
[isim]
Ses çıkararak dönen topaç
-
[isim]
Ses çıkararak dönen topaç
- PIRAZVANA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Kılıç, bıçak vb. saplı şeylerin sap içinde kalan bölümü
-
[isim]
Kılıç, bıçak vb. saplı şeylerin sap içinde kalan bölümü
- PIRILDAMA
-
-
[isim]
Pırıldamak işi
-
[isim]
Pırıldamak işi
- PIRILDAK
-
-
[isim]
Işık açıp kapamak yoluyla işaretler vererek anlaşmayı sağlayan araç
-
[isim]
Işık açıp kapamak yoluyla işaretler vererek anlaşmayı sağlayan araç
- PIRLANTA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Birçok façetası olacak biçimde yontulmuş foyasız parlak elmas
- "Onlara hakiki pırlanta diye geçirilmek istenen yalancı elmaslara bir kuyumcunun baktığı gibi bakmıştı." (Halide Edip Adıvar)
- "Bunların arasında umutsuz yaşamayan pırlanta gibi delikanlılar vardı." (Tarık Buğra)
-
[sıfat]
Üzerinde bu elmas bulunan (yüzük vb.)
- "Sonra kalan pırlanta salkım küpe, annesinin yadigârı da elinden çıktı." (Peyami Safa)
-
[isim]
Birçok façetası olacak biçimde yontulmuş foyasız parlak elmas
- PIRPITÇI
-
-
[isim]
Pıtpıt işi ile uğraşan kimse
-
[isim]
Pıtpıt işi ile uğraşan kimse
- PIRTLAMA
-
-
[isim]
Pırtlamak işi veya durumu
-
[isim]
Pırtlamak işi veya durumu
- PIRLAMAK
-
-
[nsz]
Kuş, herhangi bir şeyden ürküp uçmak
-
İnsan, bulunduğu yerden koşarak hemen uzaklaşmak
-
[nsz]
Kuş, herhangi bir şeyden ürküp uçmak
- PIRTLAK
-
-
[sıfat]
Pırtlamış, dışarı fırlamış, patlak
- "Zatî Bey ellerini çırptı, pırtlak gözlü hafiye odaya girdi." (Halide Edip Adıvar)
-
Kolayca kabuğundan dışarı çıkabilen
- "Pırtlak üzüm."
-
[sıfat]
Pırtlamış, dışarı fırlamış, patlak