Başında olgu olan 14 kelime var. Olgu ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde olgu olan kelimeler listesine ya da sonu olgu ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında olgu bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler

15 Harfli Kelimeler

OLGUNLAŞABİLMEK

14 Harfli Kelimeler

OLGUNLAŞABİLME, OLGUNLAŞTIRMAK

13 Harfli Kelimeler

OLGUNLAŞTIRMA

11 Harfli Kelimeler

OLGUNLAŞMAK

10 Harfli Kelimeler

OLGUNLAŞMA, OLGUSALLIK

9 Harfli Kelimeler

OLGUCULUK

8 Harfli Kelimeler

OLGUNLUK

7 Harfli Kelimeler

OLGUNCA, OLGUSAL

6 Harfli Kelimeler

OLGUCU

5 Harfli Kelimeler

OLGUN

4 Harfli Kelimeler

OLGU


Kelime bulma makinesi

G L O U Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

4 Harfli Kelimeler

OLGU

3 Harfli Kelimeler

GOL

2 Harfli Kelimeler

GO, OL

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

OLGUNLAŞABİLMEK
...
OLGUNLAŞABİLME
...
OLGUNLAŞTIRMAK

  1. [-i] Olgun duruma getirmek

OLGUNLAŞTIRMA

  1. [isim] Olgunlaştırmak işi

OLGUNLAŞMAK

  1. [nsz] Meyve olgun duruma gelmek
  2. İnsanın bilgi, görgü ve hoşgörüsü gereği kadar gelişmiş olmak
    • "O zamanlar hepsi de daha gençti, bugün yaşlandılar, elbette daha olgunlaştılar." (Nurullah ataç)

OLGUNLAŞMA

  1. [isim] Olgunlaşmak işi
    • "Çocuğun gelişmesi bir ölçüde olgunlaşma, bir ölçüde öğrenme yoluyla olur."

OLGUSALLIK

  1. [isim] Olgusal olma durumu

OLGUCULUK

  1. [isim] Araştırmalarını olgulara, deneylere, gerçeklere dayayan, fizik ötesi açıklamaları kuramsal olarak olanaksız ve yararsız gören Auguste Comte'un açtığı felsefe çığırı, pozitivizm
  2. Bu çığırın gerçekçilik akımını doğuran edebî eserlerde uygulanmış biçimi

OLGUNLUK

  1. [isim] Meyvelerin olgun, yenilebilir olma durumu
  2. İnsanların bilgi, görgü ve hoşgörü bakımından gereği kadar gelişmiş olma durumu, yetkinlik, kemal
    • "Yüzündeki incelik, olgunluk onu bambaşka seviyede bir erkek gösteriyor." (Halide Edip Adıvar)

OLGUSAL

  1. [sıfat] Olguya ilişkin

OLGUNCA

  1. [sıfat] Olgun gibi, olguna benzer
  2. [zarf] Olgun gibi, olguna benzer bir biçimde

OLGUCU

  1. [isim] Olguculukla ilgili olan, olguculuk yanlısı kimse, pozitivist

OLGUN

  1. [sıfat] Yenecek duruma gelmiş (meyve)
    • "Oluğun altına bir sepet iri, olgun, renkli şeftali koymuşlar." (Refik Halit Karay)
  2. Bilgi, görgü ve hoşgörüsü gereği kadar gelişmiş, ağırbaşlı (kimse), kâmil
    • "Benim bütün cefama olgun adam gibi katlanmasını bilmişti." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

OLGU

  1. [isim] Birtakım olayların dayandığı sebep veya bu sebeplerin yol açtığı sonuç, vakıa
    • "Bilim yoluyla olguları kavrayıp sıralayabiliriz." (Orhan Hançerlioğlu)
  2. Varlığı deneyle kanıtlanmış şey
  3. Edebî eserlerde olayı geliştiren davranış, iş

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü