Sonunda nak olan 52 kelime var. NAK ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde nak olan kelimeler listesine ya da başında nak olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
ÇENGÜÇAĞANAK
GÜÇLÜKONAK, LAPPADANAK
ŞAPADANAK
BAĞLANAK, FERAHNAK, KELAYNAK
ALMANAK, BACANAK, BAKANAK, BARINAK, BOĞANAK, BUKANAK, BULUNAK, ÇAĞANAK, ÇOTANAK, DAYANAK, ISPANAK, KORUNAK, SAĞANAK, SIĞINAK, SUZİNAK, TAKANAK, TAKINAK, TAPINAK, TUTANAK, YAŞANAK, YAZANAK, YIĞINAK
AVANAK, BOŞNAK, ÇAĞNAK, CIRNAK, HUNNAK, KASNAK, KAYNAK, KIRNAK, OLANAK, REVNAK, ŞIRNAK, TIRNAK, TOYNAK
BANAK, BUNAK, ÇANAK, HANAK, KONAK, OYNAK, SUNAK, YANAK, YUNAK
İNAK
A K N Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
KAN
2 Harfli Kelimeler
AK, AN
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÇENGÜÇAĞANAK
-
-
[zarf]
Çalgı çağanak
-
[zarf]
Çalgı çağanak
- LAPPADANAK
- ...
- GÜÇLÜKONAK
- ...
- ŞAPADANAK
-
-
[zarf]
Ansızın
- "Şapadanak sorar."
-
"Şap" diye ses çıkarak
- "Şapadanak düşüp bayılacaktım."
-
[zarf]
Ansızın
- KELAYNAK
-
-
[isim]
Leylekgillerden, yeryüzünde yalnız Birecik'te, Fırat vadisini çeviren kayalarda yaşayan, başı tüysüz, soyu tükenme tehlikesi altında olan, uzun gagalı bir kuş (Geronticus eremita)
-
[isim]
Leylekgillerden, yeryüzünde yalnız Birecik'te, Fırat vadisini çeviren kayalarda yaşayan, başı tüysüz, soyu tükenme tehlikesi altında olan, uzun gagalı bir kuş (Geronticus eremita)
- FERAHNAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Klasik Türk müziğinde bir birleşik makam
-
[isim]
Klasik Türk müziğinde bir birleşik makam
- BAĞLANAK
-
-
[isim]
Bağlantı
- "Bu kopuk kopuk, küçük yaşantıların ekseni, tek bağlanağı da kendisi." (Haldun Taner)
-
[isim]
Bağlantı
- YIĞINAK
-
-
[isim]
Bir şeyin biriktiği yer
-
Bir şeyin bir yerde çokça birikmesi, tecemmu, tahaşşüt
-
Bir hücreli bitkilerin bir araya gelerek oluşturdukları küme
-
[isim]
Bir şeyin biriktiği yer
- BOĞANAK
-
-
[isim]
Sağanak, bora
-
[isim]
Sağanak, bora
- KORUNAK
-
-
[isim]
Tehlikeden kurtulmak, korunmak için yapılmış yer
-
Sığınılan, saklanılan yapı, mağara gibi yer
- "Öyle bir savaştayım ki sığınağı, korunağı yok." (Turan Oflazoğlu)
-
Koruyan, esirgeyen, saklayan kimse
-
[isim]
Tehlikeden kurtulmak, korunmak için yapılmış yer
- BULUNAK
-
-
[isim]
Adres
-
[isim]
Adres
- ALMANAK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yıllık
- "Almanağın dörtte üçü istatistik ve grafiklerle dolu idi." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Yıllık
- YAZANAK
-
-
[isim]
Herhangi bir işte, bir konuda yapılan inceleme, araştırma sonucunu, düşünceleri veya tespit edilenleri bildiren yazı, rapor
- "Bankaya ve bağlı kuruluşlarına el konulmasıyla ortaya çıkan genel durum konusunda istenen dördüncü bilirkişi yazanağı konusunda avukatlara söz verdi." (Tahsin Yücel)
-
[isim]
Herhangi bir işte, bir konuda yapılan inceleme, araştırma sonucunu, düşünceleri veya tespit edilenleri bildiren yazı, rapor
- SUZİNAK
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Klasik Türk müziğinde bir basit makam
-
[isim]
Klasik Türk müziğinde bir basit makam
- ISPANAK
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Ispanakgillerden, yapraklarından sebze olarak yararlanılan bir bitki (Spinacia oleracea)
-
[isim]
Ispanakgillerden, yapraklarından sebze olarak yararlanılan bir bitki (Spinacia oleracea)
- BAKANAK
-
-
[isim]
Geviş getiren hayvanların ayaklarının arkasındaki körelmiş tırnak, kemik çıkıntısı
-
[isim]
Geviş getiren hayvanların ayaklarının arkasındaki körelmiş tırnak, kemik çıkıntısı
- TAKANAK
-
-
[isim]
Alacak, borç
-
İlişki
-
[isim]
Alacak, borç
- SAĞANAK
-
-
[isim]
Birdenbire başlayan, genellikle kısa süren şiddetli yağmur
- "Evvelki gece sağanak başlayınca halazaden sevincinden göbek atıyordu." (Burhan Felek)
-
[isim]
Birdenbire başlayan, genellikle kısa süren şiddetli yağmur
- YAŞANAK
-
-
[isim]
Özellikle erken veya yeni doğmuş bebeklerin, zarar verebilecek dış etkenlerden korunması amacıyla içine yerleştirildiği, belirli sıcaklığın ve nemin özel olarak oluşturulduğu araç, kuvöz
-
[isim]
Özellikle erken veya yeni doğmuş bebeklerin, zarar verebilecek dış etkenlerden korunması amacıyla içine yerleştirildiği, belirli sıcaklığın ve nemin özel olarak oluşturulduğu araç, kuvöz
- TAKINAK
-
-
[isim]
Bilince takılarak korku ve bunalım yaratan, kişinin çabalarına karşın kurtulamadığı düşünce
-
[isim]
Bilince takılarak korku ve bunalım yaratan, kişinin çabalarına karşın kurtulamadığı düşünce