Sonunda nak olan 5 harfli 9 kelime var. NAK ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde nak olan kelimeler listesine ya da başında nak olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A K N Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

KAN

2 Harfli Kelimeler

AK, AN

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

BUNAK

  1. [sıfat] Bunamış olan (kimse), matuh
    • "Kendini isteyenler hep cılız, sıska, ihtiyar, bunak adamlardı." (Ömer Seyfettin)

KONAK

  1. [isim] Büyük ve gösterişli ev
    • "İstirahat için İstanbul'a gelmiş, bu konağı alıp yerleşmişti." (Ömer Seyfettin)
  2. Vali, kaymakam gibi yüksek dereceli devlet görevlilerinin resmî konutu
  3. Konakçı
  4. Araba veya hayvanla bir günde alınan yol
    • "Buradan orası beş konaktır."
  5. Yolculukta geceyi geçirmek için inilen, konaklanılan yer

YANAK

  1. [isim] Yüzün göz, kulak ve burun arasındaki bölümü
    • "Dedim dilber yanakların kızarmış / Dedi çiçek taktım gül yarasıdır." (Âşık Ömer)
    • "Sağımızdaki, yanağından kan damlayan iri Çerkez'i gösterdim." (Ömer Seyfettin)
  2. Lastik tekerlekli taşıtlarda lastiğin jant ile yere temas eden bölümü arasında kalan yan yüzeyi

SUNAK

  1. [isim] Tapınaklarda, üzerinde kurban kesilen, günlük yakılan, dinî tören yapılan taş masa

YUNAK

  1. [isim] Hamam

OYNAK

  1. [sıfat] Kımıldayan, yerinde sağlam durmayan, hareketli
    • "Boğaz'ın oynak ve çırpıntılı sularına açıldı mı, korkuya benzer bir ürperti geçirilir." (Samiha Ayverdi)
  2. Hareket, canlılık veren
    • "Zeybek oynak bir müziktir."
  3. Değişken, kararsız
    • "Altın fiyatları oynak."
  4. Davranışları ağırbaşlı olmayan (kadın veya kız)
    • "Bu, otuz yaşlarında çenebaz ve oynak bir duldu." (Reşat Nuri Güntekin)
  5. Bükülüp doğrulmaya elverişli olan (eklem)
    • "Bütün vücudunda, damarlarında, kemiklerinin oynak yerlerinde, etlerinde bir sızı, bir gevşeklik..." (Peyami Safa)

BANAK

  1. [isim] Ekmek parçası, lokma

HANAK
...
ÇANAK

  1. [isim] Toprak, metal vb. bir maddeden yapılmış yayvan, çukurca kap
    • "Oradaki sigara çanağından bir Gelincik alıp yaktıktan sonra anlattı." (Burhan Felek)
    • "Oh olsun... Vallahi memnun oldum, diyordu. Çanak tuttun. Şunun şurasında rahat sana battı mıydı?" (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Göz çukuru
    • "Kanlı çanaklarından fırlayan iri parlak gözleri, pek korkunç bakıyordu." (Ömer Seyfettin)
  3. Çiçeğin en dışında bulunan yeşil yaprakların tümü
  4. Çevresine göre alçakta bulunan, derinliği genişliğinden az olan arazi
  5. [sıfat] Göstermelik, yalan yanlış, önceden belirlenmiş sonucu almaya yönelik
    • "O sayfaları hazırlayanlar karşımızdaki cephenin dolduruşuyla bir çanak anket düzenlediler." (Refik Erduran)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü