Sonunda lık olan 8 harfli 459 kelime var. LIK ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde lık olan kelimeler listesine ya da başında lık olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
I K L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
KIL
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- AHRAZLIK
-
-
[isim]
Ahraz olma durumu
-
[isim]
Ahraz olma durumu
- KAŞIKLIK
-
-
[isim]
İçine kaşık, çatal, bıçak vb. konulan kap
-
[sıfat]
Kaşık yapmaya elverişli
- "Kaşıklık ağaç."
-
[sıfat]
Kaşığın alabileceği ölçüde
- "İki kaşıklık reçel."
-
[isim]
İçine kaşık, çatal, bıçak vb. konulan kap
- YAĞCILIK
-
-
[isim]
Yağ çıkarma veya satma işi
-
Makine yağlama işi
-
Dalkavukluk
-
[isim]
Yağ çıkarma veya satma işi
- AYLAKLIK
-
-
[isim]
Aylak olma durumu, işsizlik, avarelik
- "Çalışmaktan yorulunca böyle geçici aylaklıklarla dinleniyorum." (Haldun Taner)
-
[isim]
Aylak olma durumu, işsizlik, avarelik
- HELVALIK
-
-
[isim]
Helva yapımı için kullanılan malzeme
-
[isim]
Helva yapımı için kullanılan malzeme
- KULAKLIK
-
-
[isim]
Kulakları soğuk, rüzgâr vb. dış etkilerden korumak için kulak kepçesini örtecek biçimde yapılmış kılıf
-
Radyo, telefon, telsiz vb.nde kulak ile verici arasında ses bağlantısı kurmaya yarayan araç
-
Ağır işitenlerin daha iyi işitebilmek için kulaklarına taktıkları pilli araç
-
[isim]
Kulakları soğuk, rüzgâr vb. dış etkilerden korumak için kulak kepçesini örtecek biçimde yapılmış kılıf
- OYACILIK
-
-
[isim]
Oya yapma ve satma işi
-
[isim]
Oya yapma ve satma işi
- SAĞIRLIK
-
-
[isim]
Sağır olma durumu
-
[isim]
Sağır olma durumu
- ŞOPARLIK
-
-
[isim]
Şopar gibi davranma
-
[isim]
Şopar gibi davranma
- TENHALIK
-
-
[sıfat]
Boş ve ıssız (yer)
- "Tenhalık bir yer."
-
[isim]
Tenha olma durumu
- "Kopup gelen akınlar ve göçler yarımadayı bu tenhalık içinde bulmuşlardır." (Falih Rıfkı Atay)
-
[sıfat]
Boş ve ıssız (yer)
- ARTÇILIK
-
-
[isim]
Artçının görevi
-
[isim]
Artçının görevi
- HIŞIRLIK
-
-
[isim]
Hışır olma durumu
-
[isim]
Hışır olma durumu
- PAPAZLIK
-
-
[isim]
Papaz olma durumu veya papazın görevi
- "Aldırma. Bana da papazlık etmeye kalktı ama ağzının payını verdim. Biz keyfimize bakalım." (Aka Gündüz)
-
[isim]
Papaz olma durumu veya papazın görevi
- İNSANLIK
-
-
[isim]
İnsan olma durumu
-
İnsanca davranma
- "İki üç aydır şu Çukurova'da gezdik, gezdik, insanlıktan çıktık." (Yahya Kemal)
-
İnsanların tümü, beşeriyet
- "İnsanlık âlemi."
-
Doğru dürüst insana yakışır durum, adamlık, âdemiyet
-
İnsanı insan yapan, insanın doğasını oluşturan niteliklerin hepsi
- "Bugün her şeye karşın en güçlü günlerimi yaşıyorsam bunu gördüğüm insanlık eğitimine borçluyum." (Azra Erhat)
-
İnsanın değerini, saygınlığını veren öz, insana yaraşır yaşama ve düşünme ilkesi
- "Benim ona fenalık etmem, insanlığa aykırı bir şeydir." (Reşat Nuri Güntekin)
-
İnsanı sevme, insan sevgisi, insancıl olma
- "Öyle kimseler ki, insana insanlık dersi verebilirler." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
İnsan olma durumu
- AYDINLIK
-
-
[isim]
Bir yeri aydınlatan güç, ışık
- "Bir elektrik görmediğimizden titrek fener aydınlığına doyamazdık." (Falih Rıfkı Atay)
-
Bir yapının ortasına gelen oda ve öbür bölümlerin ışık alması için damın ortasından zemine kadar açılan boşluk
-
[sıfat]
Işık alan
- "Aydınlık bir oda."
-
[sıfat]
Kolay anlaşılacak derecede açık olan, vazıh
- "Aydınlık bir söz."
-
[sıfat]
Kötülükten uzak, temiz, saf
- "Aydınlık bir yüz."
-
[isim]
Bir yeri aydınlatan güç, ışık
- FAZLALIK
-
-
[isim]
Çokluk, gereğinden artık olma durumu
- "Fakat tuhaf ki kadın teessürde, korkuda hiçbir fazlalık göstermedi." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Çokluk, gereğinden artık olma durumu
- KİTAPLIK
-
-
[isim]
Kitapların yerleştirildiği raflardan oluşan mobilya, kütüphane
-
Kuruluş amaç ve görevine uygun kitap, film, plak gibi her türlü düşünce ve sanat ürününü toplayan, düzenleyen ve genel olarak ilgilenen okurlara sunan kuruluş, kütüphane
-
Evlerde ve iş yerlerinde içinde kitapların bulunduğu oda
- "Kızını doktorun muayene odasına açılan kitaplığa gönderdi." (Halide Edip Adıvar)
-
[sıfat]
Kitap yapmaya elverişli
- "Bu, kitaplık kâğıt değil."
-
[sıfat]
Kitap olabilecek kadar
- "İki kitaplık yazı."
-
[sıfat]
Belli bir sayıda kitabı olan
- "Otuz bin kitaplık kütüphane."
-
[isim]
Kitapların yerleştirildiği raflardan oluşan mobilya, kütüphane
- ÇOLPALIK
-
-
[isim]
Çolpa olma durumu
-
[isim]
Çolpa olma durumu
- KIZANLIK
-
-
[isim]
Kızan olma durumu
-
[isim]
Kızan olma durumu
- ARSIZLIK
-
-
[isim]
Arsız olanın durumu veya arsıza yakışacak davranış, yılışıklık, sırnaşıklık
- "Üçünü birden almak arsızlığına kalkma. Pay edelim." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Arsız olanın durumu veya arsıza yakışacak davranış, yılışıklık, sırnaşıklık