Sonunda let olan 7 harfli 18 kelime var. LET ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde let olan kelimeler listesine ya da başında let olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E L T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

TEL

2 Harfli Kelimeler

EL, ET, LE, TE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

DELALET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kılavuzluk, aracılık
    • "Hemşehrilerinden birinin delaletiyle, senet sahiplerinin her birini ayrı ayrı öğrendi." (Ercüment Ekrem Talu)
  2. İz, işaret
    • "Meğer fazla süs zenginliğe değil, fukaralığa delalet edermiş." (Ahmet Haşim)

TUVALET

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Yıkanma, tıraş olma, giyinme, süslenme, taranma işi
    • "Başımı, tuvaletimi ve makyajımı bile ezbere yapacağım, aynada kendi yüzümü görmeyeceğim." (Peyami Safa)
  2. Abiye
    • "Asıl mühimi oyun için bir giyecek şey, yeni, açık bir tuvalet." (Tarık Buğra)
  3. Vücut temizliği ve bakımı için gereken nesne
  4. Sidik veya dışkı
  5. İnsanın dışkısıyla idrarını boşalttığı yer, abdesthane, ayakyolu, yüznumara, hela, kenef, memişhane, kademhane
    • "Nerede ise herkesi belediyenin tuvalet çukurlarına kadar takip edeceksiniz." (Falih Rıfkı Atay)

DEHALET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sığınma, korunma

ARBALET

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kundaklı, tetikli yay

MOBİLET

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir tür küçük motosiklet

KEFALET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Birinin borcunu ödememesi veya verdiği sözü yerine getirmemesi durumunda bütün sorumluluğu üzerine alma durumu, kefillik
    • "O zamanlarda her sene kefaletleri yüzünden bin lira, iki bin lira ödemek mecburiyetinde kalınmış." (Abdülhak Şinasi Hisar)

HAYALET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Gerçekte var olmadığı hâlde bazen görüldüğü sanılan cin, peri, hortlak vb. görüntüler
  2. Gerçekte var olmadığı hâlde varmış gibi görünen şey, görüntü
    • "Gözümün önünde durmaksızın geçen bir hayalet var." (Yusuf Ziya Ortaç)
  3. Belli belirsiz görülen şey, gölge

SUHULET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kolaylık
  2. Yumuşaklık, naziklik
  3. Uygun ortam

SEFALET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yoksulluk, yoksulluk sıkıntısı
    • "İnsan onu bir gördü mü evlerin, sokakların sefaletini unutur giderdi." (Tarık Buğra)

CEHALET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bilgisizlik
    • "Açlık gidecek, cehalet gidecek, benizler kanlanacak, tabiat yenilenecek, emir altına alınacaktı." (Tarık Buğra)

BESALET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yiğitlik, yararlılık

KAZULET

  1. [sıfat] Kocaman

KANALET

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Küçük kanal

VEKALET
...
İSKELET

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] İnsan ve hayvan bedeninin kemik çatısı, teşrih
  2. Yumuşak bölümleri dökülmüş, ölü bir vücudun kemiklerinin bütünü
  3. Bir şeyi oluşturan temel çatı
    • "Yanımızdaki genç, yolun ötesinde bir bina iskeleti gösterdi." (Falih Rıfkı Atay)
  4. Bir eserin genel planı
    • "Bir romanın iskeleti."
  5. [sıfat] Çok zayıf
  6. [sıfat] Kuru, çıplak
    • "Yürüdük, yürüdük, yaprakları düşmüş iskelet bir ormanın içine geldik." (Ömer Seyfettin)

DALALET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sapınç, sapkınlık, doğru yoldan ayrılma
    • "Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde iktidara sahip olanlar, gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler." (Atatürk)

REZALET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Toplumun duygularını inciten olay veya durum, kepazelik, maskaralık, rezillik
    • "Trafik düzeni rezalettir günden güne." (Necati Cumalı)
    • "Her kadının takdim edilmek için can attığı böyle büyük bir adamla dansı yarıda bırakıp rezalet çıkarmak için insanın aklı kaçık olmalı." (Halide Edip Adıvar)

FAZİLET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Erdem
    • "Onun iyiliğini, faziletini, şan ve şerefini görmek benim saadetimdir." (Aka Gündüz)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü