Sonunda lek olan 57 kelime var. LEK ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde lek olan kelimeler listesine ya da başında lek olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
ÇARKIFELEK, KARALEYLEK
DÜMBELEK, FELFELEK, TEKERLEK
BÜĞELEK, CİVELEK, ÇÖKELEK, ERFELEK, GERİLEK, GÖBELEK, HÖKELEK, İÇERLEK, İLERLEK, MAMELEK, PÖRTLEK, YEPELEK
BELLEK, BESLEK, ÇÖMLEK, DİLLEK, DİŞLEK, DİVLEK, EFELEK, EŞELEK, GÖMLEK, GÜRLEK, GÜZLEK, LEYLEK, MESLEK
BELEK, BİLEK, ÇELEK, ÇİLEK, DİLEK, DÖLEK, DÜLEK, EĞLEK, ESLEK, EŞLEK, EVLEK, FELEK, GÖLEK, İMLEK, İŞLEK, İZLEK, KELEK, KÜLEK, MELEK, ÖDLEK, SELEK, ŞELEK, TELEK, TÜLEK, YELEK
ELEK, İLEK
E K L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ELK, KEL
2 Harfli Kelimeler
EK, EL, KE, LE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KARALEYLEK
-
-
[isim]
Leylekgillerden, gagası aşağı doğru kıvrık, tüyleri kara, uzun bacaklı bir kuş, çeltik kargası (Ciconia nigra)
-
[isim]
Leylekgillerden, gagası aşağı doğru kıvrık, tüyleri kara, uzun bacaklı bir kuş, çeltik kargası (Ciconia nigra)
- ÇARKIFELEK
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Yakıldığında dönerek kıvılcım saçan donanma fişeği
-
Bir tür talih oyunu
-
Talih, kader
-
Çarkıfelekgillerden, güzel, büyük, parlak kırmızı çiçekleri olan, duvar kenarlarına ve kameriyeler çevresine ekilen tırmanıcı bir süs bitkisi, fırıldak çiçeği (Passiflora caerulea)
-
[isim]
Yakıldığında dönerek kıvılcım saçan donanma fişeği
- FELFELEK
-
-
[isim]
Küçük bir kelebek türü
- "... sen beni bekle, bir gün seni alırım, diye kıza bir felfelek sokmuş." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Hurmagillerden, kestane büyüklüğündeki yemişi şerit düşürücü nitelik taşıyan Asya bitkisi (Areca catechu)
-
[isim]
Küçük bir kelebek türü
- DÜMBELEK
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Ağzına deri gerilmiş, çanak biçiminde, darbukaya benzer bir çeşit çalgı
-
[sıfat]
Anlayışsız, sersem
-
[isim]
Ağzına deri gerilmiş, çanak biçiminde, darbukaya benzer bir çeşit çalgı
- TEKERLEK
-
-
[isim]
Merkezde bulunan, bir eksenin çevresinde dönebilen çember, teker
- "Bozuk düzen taşların üstünde tıkırdayan / Tekerlekler yollara bir şeyler anlatıyor." (Faruk Nafiz Çamlıbel)
-
Bu biçiminde olan
-
[isim]
Merkezde bulunan, bir eksenin çevresinde dönebilen çember, teker
- PÖRTLEK
-
-
[sıfat]
Dışarıya doğru çıkık, patlak (göz)
-
[isim]
Cıvık şeylerin çatlayan kabuktan, delikten dışarıya çıkmış durumu
-
[sıfat]
Dışarıya doğru çıkık, patlak (göz)
- YEPELEK
-
-
[sıfat]
İnce yapılı, zarif, narin
-
[sıfat]
İnce yapılı, zarif, narin
- ERFELEK
- ...
- MAMELEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Mal varlığı
-
[isim]
Mal varlığı
- GÖBELEK
-
-
[isim]
Yenilen bir çeşit mantar
-
[isim]
Yenilen bir çeşit mantar
- GERİLEK
-
-
[sıfat]
Kendi üstüne geri dönen veya döner görünen
-
[sıfat]
Kendi üstüne geri dönen veya döner görünen
- BÜĞELEK
-
-
[isim]
Büve
-
[isim]
Büve
- İLERLEK
-
-
[sıfat]
İlerlemiş, ileriye varmış
-
[sıfat]
İlerlemiş, ileriye varmış
- HÖKELEK
- ...
- CİVELEK
-
-
[sıfat]
Canlı, neşeli ve sokulgan
- "Gönül alıcı, civelek ve sevdacı bir kızdır." (Burhan Felek)
-
[isim]
Yeniçeri Ocağına yeni girmiş delikanlı
-
[sıfat]
Canlı, neşeli ve sokulgan
- İÇERLEK
-
-
[sıfat]
Yanındakilerden daha içeride, daha geride bulunan
- "İçerlek birahanenin uzun koridorunda kendimi çok yabancı buldum." (Peyami Safa)
-
İçine çökmüş, derinde olan
- "Siyah oyuklarında içerlek gözleri sağa sola çevrildi." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Yanındakilerden daha içeride, daha geride bulunan
- ÇÖKELEK
-
-
[isim]
Yağı alınmış süt veya yoğurdun kaynatılmasıyla elde edilen bir çeşit peynir, kesik, ekşimik
-
Tortu
-
[isim]
Yağı alınmış süt veya yoğurdun kaynatılmasıyla elde edilen bir çeşit peynir, kesik, ekşimik
- GÜRLEK
-
-
[isim]
Çağlayan
-
[isim]
Çağlayan
- LEYLEK
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Leyleksilerden, kışın tropikal Afrika'da yaşayan, siyah telekli, uzun gagalı, uzun bacaklı, büyük, beyaz, göçmen kuş (Ciconia ciconia)
- "Ona en çok hüzün veren leyleklerin gidişleriydi." (Cahit Uçuk)
- "Gözlerimi önüme indirmiştim, başım dönüyor, kulaklarım vınlıyordu. Ben, bilhassa ben, leyleğin attığı yavru." (Orhan Kemal)
-
[isim]
Leyleksilerden, kışın tropikal Afrika'da yaşayan, siyah telekli, uzun gagalı, uzun bacaklı, büyük, beyaz, göçmen kuş (Ciconia ciconia)
- BELLEK
-
-
[isim]
Yaşananları, öğrenilen konuları, bunların geçmişle ilişkisini bilinçli olarak zihinde saklama gücü, dağarcık, akıl, hafıza, zihin
- "Böylelerini dinlediğimizde, belleğimizde sözleri, hiç mi hiç, kalmaz." (Salâh Birsel)
-
Bir bilgisayarda, programı değişmeyen verileri, yapılacak iş için gerekli olan ara sonuçları toplayan bölüm
-
[isim]
Yaşananları, öğrenilen konuları, bunların geçmişle ilişkisini bilinçli olarak zihinde saklama gücü, dağarcık, akıl, hafıza, zihin