Sonunda lek olan 5 harfli 25 kelime var. LEK ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde lek olan kelimeler listesine ya da başında lek olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E K L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ELK, KEL
2 Harfli Kelimeler
EK, EL, KE, LE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TELEK
-
-
[isim]
Kuşların gövde, kanat ve kuyruğunda bulunan, uçma, örtü ve kuyruk telekleri olarak üçe ayrılan, çeşitli renklerde kalın eksenli tüy
-
[isim]
Kuşların gövde, kanat ve kuyruğunda bulunan, uçma, örtü ve kuyruk telekleri olarak üçe ayrılan, çeşitli renklerde kalın eksenli tüy
- SELEK
-
-
[sıfat]
Cömert
-
[sıfat]
Cömert
- ÇELEK
-
-
[isim]
Boynuzu kırık veya eğri hayvan
-
[isim]
Boynuzu kırık veya eğri hayvan
- YELEK
-
-
[isim]
Ceket altına giyilen kolsuz ve kısa giysi
- "Sağ elini yelek cebine attı." (Ömer Seyfettin)
-
Okun yay kirişine takılan bölümündeki tüy
- "Ok yeleği."
-
Kuş kanadının büyük tüyü, telek
-
[isim]
Ceket altına giyilen kolsuz ve kısa giysi
- DİLEK
-
-
[isim]
Bir kimsenin dilediği şey, istek, talep, temenni, rica, murat
-
[isim]
Bir kimsenin dilediği şey, istek, talep, temenni, rica, murat
- TÜLEK
- ...
- İZLEK
-
-
[isim]
Keçi yolu, patika
-
[isim]
Keçi yolu, patika
- FELEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gök, gökyüzü, sema
- "Oyuna bir de kalender, feleğin çemberinden geçmiş ihtiyar komiser koyacaksınız." (Haldun Taner)
- "Bir gün burada koyu ateş renginde bir hotoz görmüştür ki feleğini şaşırmıştır." (Salâh Birsel)
- "Desenize ki işimiz iş; felekten öyle bir gün çalacağız." (Osman Cemal Kaygılı)
-
Dünya, âlem
-
Talih, baht, şans
- "Felek oyun etmişti onlara, yiğitlerden ikisi uyuya kaldı." (Cemil Meriç)
-
Askerî mızıkada zilli bir müzik aracı
-
[isim]
Gök, gökyüzü, sema
- EĞLEK
-
-
[isim]
Sürünün yazın öğle sıcağında dinlendiği gölgelik
-
Yolcuların geceyi geçirdikleri yer, han, konak
-
[isim]
Sürünün yazın öğle sıcağında dinlendiği gölgelik
- KELEK
-
-
[isim]
Olgunlaşmamış, ham kavun
-
Irmaklarda işleyen ve şişirilmiş tulumlar üzerine kurulan bir çeşit sal
-
[sıfat]
Yer yer çıplaklığı veya boşluğu olan
- "Kelek mısır."
-
[sıfat]
Kılsız
- "Kelek tulum."
-
[sıfat]
Aptal
-
[isim]
Olgunlaşmamış, ham kavun
- KÜLEK
-
-
[isim]
Bal, yağ, yoğurt vb. şeyler koymaya yarar tahta kova
-
[isim]
Bal, yağ, yoğurt vb. şeyler koymaya yarar tahta kova
- İMLEK
-
-
[isim]
Bir kurum veya kuruluşun kendine seçtiği, bazı ticaret eşyası üzerine konulan, o eşyayı üreten veya satanı tanıtan resim, harf vb. özel işaret, logo
-
[isim]
Bir kurum veya kuruluşun kendine seçtiği, bazı ticaret eşyası üzerine konulan, o eşyayı üreten veya satanı tanıtan resim, harf vb. özel işaret, logo
- ÇİLEK
-
-
[isim]
Gülgillerden, sapları sürüngen, çiçekleri beyaz bir bitki
-
Bu bitkinin güzel kokulu, pembe, kırmızı renkli meyvesi
-
[isim]
Gülgillerden, sapları sürüngen, çiçekleri beyaz bir bitki
- İŞLEK
-
-
[sıfat]
Çok işleyen, canlı, hareketli
-
Özenmeden, çabuk yazıldığı hâlde okunaklı ve güzel olan (yazı)
- "İşlek, açık bir yazı. Bir kadın elinden çıkma." (Tarık Dursun K)
-
[sıfat]
Çok işleyen, canlı, hareketli
- DÜLEK
- ...
- ESLEK
-
-
Başkasının buyruk ve dileklerini yerine getiren, söz tutan, yumuşak başlı, itaatli, muti
-
Başkasının buyruk ve dileklerini yerine getiren, söz tutan, yumuşak başlı, itaatli, muti
- DÖLEK
-
-
[sıfat]
Ağırbaşlı, uslu, ağır davranışlı
- "Oysaki Fatih'in dölek bir kişi olduğu belli, uzun uzun hazırlamış İstanbul'un alınmasını, düşünmüş, hesaplamış da öyle girişmiş o işe." (Nurullah ataç)
-
Düz, engebesiz (toprak parçası)
- "Dölek yer."
-
[sıfat]
Ağırbaşlı, uslu, ağır davranışlı
- ŞELEK
-
-
[isim]
Sırtta taşınan yük
-
Boynuzunun biri kırık hayvan
-
[isim]
Sırtta taşınan yük
- BELEK
-
-
[isim]
Kundak, çocuk bezi
- "Çocuk olsam beleklere belensem." (Âşık Veysel)
-
Beşiğe konulan yatak
-
[isim]
Kundak, çocuk bezi
- EVLEK
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Tarlanın, tohum ekmek için saban iziyle bölünen bölümlerinden her biri
- "Bu korkunç mücadeleye üç evlek toprak için Mustafa'dan başka bizim köyde kimse girişmezdi." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Dönümün dörtte biri kadar olan alan ölçüsü
-
Tarlalarda suyun akması için açılan su yolu
-
On liralık kâğıt para
-
[isim]
Tarlanın, tohum ekmek için saban iziyle bölünen bölümlerinden her biri