Başında lak olan 31 kelime var. Lak ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde lak olan kelimeler listesine ya da sonu lak ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında lak bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
LAKERDACILIK
LAKAYITLIK, LAKLAKİYAT
LAKACILIK, LAKERDACI, LAKIRTICI
LAKÇILIK, LAKİNSİZ, LAKLAMAK, LAKRİMAL
LAKAPLI, LAKAYDİ, LAKAYIT, LAKERDA, LAKİNLİ, LAKIRTI, LAKLAKA, LAKLAMA, LAKONİK
LAKACI, LAKAYT, LAKLAK, LAKTAZ, LAKTOZ
LAKAP, LAKÇI, LAKİN, LAKOZ
LAKA, LAKE
LAK
A K L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
KAL, LAK
2 Harfli Kelimeler
AK, AL, LA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- LAKERDACILIK
-
-
[isim]
Lakerdacı olma durumu
-
[isim]
Lakerdacı olma durumu
- LAKLAKİYAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Boş lakırtılar, değersiz sözler
-
[isim]
Boş lakırtılar, değersiz sözler
- LAKAYITLIK
-
-
[isim]
Lakayıt olma durumu
- "Hiç alakaları yokmuş gibi büyük bir lakayıtlık içinde, kuru bir lisanla söylüyorlardı." (Cahit Uçuk)
-
[isim]
Lakayıt olma durumu
- LAKACILIK
-
-
[isim]
Lakacının işi
-
[isim]
Lakacının işi
- LAKIRTICI
-
-
[sıfat]
Lakırtı bulup söyleyen, konuşkan
-
Geveze
-
Dedikoducu
-
[sıfat]
Lakırtı bulup söyleyen, konuşkan
- LAKERDACI
-
-
[isim]
Lakerda yapan veya satan kimse
-
[isim]
Lakerda yapan veya satan kimse
- LAKÇILIK
-
-
[isim]
Lakçının işi
-
[isim]
Lakçının işi
- LAKİNSİZ
- ...
- LAKLAMAK
-
-
[-i]
Laka veya vernik sürmek
-
[-i]
Laka veya vernik sürmek
- LAKRİMAL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Gözyaşı kemiği bezesi
- "İçindeki trajedi barutunu lakrimal bezelerinde ıslatıyor." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Gözyaşı kemiği bezesi
- LAKAYDİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İlgisizlik
- "Hâlinde bir gevşeklik ve lakaydi vardı." (Peyami Safa)
-
[isim]
İlgisizlik
- LAKAPLI
-
-
[sıfat]
Herhangi bir lakabı olan
-
Lakap takılmış olan
-
[sıfat]
Herhangi bir lakabı olan
- LAKIRTI
-
-
[isim]
Söz, laf
- "Biz burada lakırtıya başlayalı iki dakika ya oldu ya olmadı." (Peyami Safa)
- "Sonra tahsisat yoktur, gelecek sene bütçesine para konulacak diye lakırtı çıkardılar." (Memduh Şevket Esendal)
- "Bir gün sinirli olur da ters bir lakırtı ederse ben susarım." (Memduh Şevket Esendal)
- "Birbirine lakırtı yetiştirmeye, cevap bulmaya çalışıyorlar ." (Memduh Şevket Esendal)
-
Boş söz, dedikodu, laf
- "Lakırtıdır o, aldırma!"
-
[isim]
Söz, laf
- LAKAYIT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
İlgisiz, aldırmaz, umursamaz, kayıtsız
- "Yüzündeki gülümseyiş geçti, yeniden lakayıt, uzak ve donmuş hâlini takındı." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Onun gözyaşlarına lakayıt kalmak mecburiyetinde bulunuyorum." (Memduh Şevket Esendal)
-
[zarf]
İlgisiz, aldırmaz, umursamaz, kayıtsız bir biçimde
-
[sıfat]
İlgisiz, aldırmaz, umursamaz, kayıtsız
- LAKLAKA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gereksiz, anlamsız, boş söz
-
[isim]
Gereksiz, anlamsız, boş söz
- LAKLAMA
-
-
[isim]
Laklamak işi
-
[isim]
Laklamak işi
- LAKİNLİ
- ...
- LAKERDA
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Palamut, torik vb. balıklardan dilim dilim kesilerek yapılan salamura
- "Aşçı kadın ömründe lakerda görmemiş." (Aka Gündüz)
-
[isim]
Palamut, torik vb. balıklardan dilim dilim kesilerek yapılan salamura
- LAKONİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Kısa ve özlü (söz), veciz
- "Son derece lakonik olan bu tebliği..." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Kısa ve özlü (söz), veciz
- LAKTOZ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Sütte bulunan, sütün buharlaşmasıyla kristal durumunda toplanan şeker, süt şekeri (C12H22O11)
-
[isim]
Sütte bulunan, sütün buharlaşmasıyla kristal durumunda toplanan şeker, süt şekeri (C12H22O11)