Sonunda laf olan 8 kelime var. LAF ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde laf olan kelimeler listesine ya da başında laf olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
İHTİLAF
İTİLAF
AHLAF, ESLAF, HİLAF, İTLAF, YULAF
LAF
A F L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
FAL, LAF
2 Harfli Kelimeler
AF, AL, FA, LA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- İHTİLAF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ayrılık, anlaşmazlık, aykırılık, uyuşmazlık
- "Yirmi beş senedir bir tek idare adamıyla ihtilafı olmamıştı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Ayrılık, anlaşmazlık, aykırılık, uyuşmazlık
- İTİLAF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Anlaşma, uyuşma, uzlaşma
-
[isim]
Anlaşma, uyuşma, uzlaşma
- YULAF
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Buğdaygillerden, en çok hayvan yemi olarak yetiştirilen otsu bitki (Avena sativa)
-
Bu bitkinin tanesi
-
[isim]
Buğdaygillerden, en çok hayvan yemi olarak yetiştirilen otsu bitki (Avena sativa)
- AHLAF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Halefler, eslaf karşıtı
-
[isim]
Halefler, eslaf karşıtı
- ESLAF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
Bizden öncekiler, geçmişler, öncel, ahlaf karşıtı
-
Bizden öncekiler, geçmişler, öncel, ahlaf karşıtı
- HİLAF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Aykırı, karşıt, ters
- "Sen hilaf yok diyorsun yani; maktulün pansiyonuna gelen kız gazinodaki garsonun bahsettiği kız, eşkâl uyuyor." (Atilla İlhan)
-
Yalan
- "Hiç hilafım yok."
-
[isim]
Aykırı, karşıt, ters
- İTLAF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Öldürme, yok etme, telef etme
- "Bu, beni kalbimin en derininden yaralayan ... bir itlaf hançeri oldu." (Aka Gündüz)
-
[isim]
Öldürme, yok etme, telef etme
- LAF
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Söz, lakırtı
- "Ben lafımı bitirmeden o atıldı."
- "Aralarından bir tanesi ille de laf anlatacağım diye çene patlatıp duruyormuş." (Çetin Altan)
- "Tabii Hayri Efendi'yle biraz laf atacak belki de biraz işten güçten bahsedecekti." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Şimdi unutup laf mı çıkarıyorsun?" (Ömer Seyfettin)
-
Sonuçsuz, yararı olmayan söz
- "Onun söyledikleri laftan ibaret."
- "Yakınındaki erkeği kime benzetirse onun lisanından bir şarkı ile laf atıyor." (Falih Rıfkı Atay)
- "Kocasının erkek kardeşinin sütkardeşi imişsiniz, ben sizi hiç görmedimdi fakat bu evde lafınız geçerdi." (Peyami Safa)
-
Konuşma
- "Seyircilerin alışılmış sululuklarından, laf atmalardan kaçındıklarını söyledi." (Tarık Buğra)
-
Konu, mevzu, bahis
- "Lafı değiştirdi."
-
[ünlem]
"Öyle şey olamaz, bu sözün hiçbir değeri yok" anlamlarında hafifseme yollu kullanılan bir söz
- "Şunu yapacakmış, bunu yapacakmış, laf!"
-
Dedikodu
-
[isim]
Söz, lakırtı