Başında laf olan 12 kelime var. Laf ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde laf olan kelimeler listesine ya da sonu laf ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında laf bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
LAFAZANLIK
LAFORİZMA, LAFÜGÜZAF
LAFÇILIK, LAFLAMAK
LAFAZAN, LAFLAMA
LAFZEN
LAFÇI, LAFIZ, LAFZİ
LAF
A F L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
FAL, LAF
2 Harfli Kelimeler
AF, AL, FA, LA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- LAFAZANLIK
-
-
[isim]
Gevezelik
- "Artık lafazanlığı bırakalım da biraz biraz iş görelim, değil mi?" (Peyami Safa)
-
[isim]
Gevezelik
- LAFÜGÜZAF
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Boş söz
-
[isim]
Boş söz
- LAFORİZMA
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[isim]
Çok bilinen sözleri veya atasözlerini günün gereklerine göre değiştirme: "Akılsız başın cezasını ayaklar çeker" atasözünün "akılsız başın cezasını halklar çeker" biçimi bir laforizmadır
-
[isim]
Çok bilinen sözleri veya atasözlerini günün gereklerine göre değiştirme: "Akılsız başın cezasını ayaklar çeker" atasözünün "akılsız başın cezasını halklar çeker" biçimi bir laforizmadır
- LAFLAMAK
-
-
[-le]
Konuşmak, sohbet etmek
-
[-le]
Konuşmak, sohbet etmek
- LAFÇILIK
-
-
[isim]
Lafçı olma durumu
-
[isim]
Lafçı olma durumu
- LAFAZAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Geveze
- "Çok lafazan ve bilgilisiniz ama jeton sizde biraz geç düşüyor anlaşılan." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Geveze
- LAFLAMA
-
-
[isim]
Laflamak işi
-
[isim]
Laflamak işi
- LAFZEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Sözün gelişine, söylenişine, yapısına göre, yazılı olmayarak
- "Şantajcılıkla şarlatanlık arasında lafzen ve maddeten benzerlik var." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[zarf]
Sözün gelişine, söylenişine, yapısına göre, yazılı olmayarak
- LAFZİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Sözün söylenişine, yapısına ait, sözle ilgili
-
[sıfat]
Sözün söylenişine, yapısına ait, sözle ilgili
- LAFIZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Söz, kelime
- "Lafız ve mana, tıpkı eskisi gibi birbirinden ayrı telakki ediliyor." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Yasanın sözle anlatmak, bildirmek istediği anlam
-
[isim]
Söz, kelime
- LAFÇI
-
-
[sıfat]
Geveze
-
İyi, etkili konuşan
-
Söz götürüp getiren, dedikoducu
-
[sıfat]
Geveze
- LAF
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Söz, lakırtı
- "Ben lafımı bitirmeden o atıldı."
- "Aralarından bir tanesi ille de laf anlatacağım diye çene patlatıp duruyormuş." (Çetin Altan)
- "Tabii Hayri Efendi'yle biraz laf atacak belki de biraz işten güçten bahsedecekti." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Şimdi unutup laf mı çıkarıyorsun?" (Ömer Seyfettin)
-
Sonuçsuz, yararı olmayan söz
- "Onun söyledikleri laftan ibaret."
- "Yakınındaki erkeği kime benzetirse onun lisanından bir şarkı ile laf atıyor." (Falih Rıfkı Atay)
- "Kocasının erkek kardeşinin sütkardeşi imişsiniz, ben sizi hiç görmedimdi fakat bu evde lafınız geçerdi." (Peyami Safa)
-
Konuşma
- "Seyircilerin alışılmış sululuklarından, laf atmalardan kaçındıklarını söyledi." (Tarık Buğra)
-
Konu, mevzu, bahis
- "Lafı değiştirdi."
-
[ünlem]
"Öyle şey olamaz, bu sözün hiçbir değeri yok" anlamlarında hafifseme yollu kullanılan bir söz
- "Şunu yapacakmış, bunu yapacakmış, laf!"
-
Dedikodu
-
[isim]
Söz, lakırtı