Başında kul olan 5 harfli 6 kelime var. Kul ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde kul olan kelimeler listesine ya da sonu kul ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında kul bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KULAÇ
-
-
[isim]
Gerilerek açılmış iki kolun parmak uçları arasındaki uzaklık
- "Hortum beş on kulaç ötemize yanaşmıştı." (Halikarnas Balıkçısı)
-
[isim]
Gerilerek açılmış iki kolun parmak uçları arasındaki uzaklık
- KULLE
-
-
[isim]
Büyük bağ evi
- "Bağdaki ailelerin bütün çocuklarını kulle dışında bir başka evde toplamışlardı." (Tarık Dursun K)
-
[isim]
Büyük bağ evi
- KULUN
-
-
[isim]
Altı aylığa kadar olan at veya eşek yavrusu
-
[isim]
Altı aylığa kadar olan at veya eşek yavrusu
- KULAK
-
-
[isim]
Başın her iki yanında bulunan işitme organı
- "Kulaklarımın uğultusu içinde, söylediği lakırtıların hiçbirini duymuyordum." (Hüseyin Cahit Yalçın)
- "Bazıları hava kirlenmesinde olduğu gibi bu eleştirileri kulak ardı ediyorlar." (Haldun Taner)
- "Bunların sözlerine ne diye kulak asıyor, ona göre yapacağın işi kestiriyorsun?" (Memduh Şevket Esendal)
- "Bir kere söze başladı mı isterdi ki herkes kulak kesilip onu dinlesin." (Haldun Taner)
-
Bu organın, sesleri toplayıp içeriye almaya yarayan dış bölümü
- "Elleriyle kulaklarını tıkayıp yatağının yanında tortop oldu." (Halide Edip Adıvar)
-
Balıklarda başın iki yanında bulunan ve ağızdan alıp solungaçlardan geçirdiği suyu dışarıya vermeye yarayan yarıklardan her biri
-
Telli çalgılarda tel germeye yarayan burgu
-
Sabanın toprağa giren kısmının iki yanında bulunan ve toprağı yollara dökmeye yarayan parça
-
Akarsuların ve özellikle göllerin karaya giren ve durgunlaşan yerleri
-
Seslerin uygunluğunu seçebilme ve değerlendirebilme yeteneği
-
[isim]
Başın her iki yanında bulunan işitme organı
- KULİS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Sahnenin gerisinde ve yanlarında bulunan bölüm
- "Sahneye girişlerinde kuliste sırasını bekliyorlardı." (Necati Cumalı)
-
Borsa dışında alışveriş yeri
-
Bir amaca ulaşabilmek için ilgili kişiler arasında özel çalışma yapılan yer
-
Bir işin, bir hareketin gizli hazırlık konuşması
- "Lozan'daki Türk heyetinin kulisleri hakkında pek az şey biliyoruz." (Haldun Taner)
-
[isim]
Sahnenin gerisinde ve yanlarında bulunan bölüm
- KULÜP
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Görüşme, konuşma, okuma, spor yapma vb. amaçlarla yalnız üye olanların toplandıkları yer
- "İkisi de şehrin satranç kulübü üyelerindendir." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Spor kulübü
- "Geceleri kapalı olan kulübün salonu aydınlanmıştı." (Ömer Seyfettin)
-
Kişilerin, toplulukların oluşturduğu grup
-
Milletlerin oluşturduğu grup, pakt
-
Herkese açık müzikli, içkili eğlence yeri
-
[isim]
Görüşme, konuşma, okuma, spor yapma vb. amaçlarla yalnız üye olanların toplandıkları yer