Başında kol olan 8 harfli 22 kelime var. Kol ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde kol olan kelimeler listesine ya da sonu kol ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında kol bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

K L O Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

KOL, LOK

2 Harfli Kelimeler

OK, OL

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KOLOİDAL

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Zamk, jelatin yapısında olan, koloit nitelikleri taşıyan

KOLEKTÖR

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Atık suların akmasını sağlayan boru
  2. Toplaç

KOLLULUK
...
KOLCULUK

  1. [isim] Kolcu olma durumu veya kolcunun işi

KOLAĞASI

  1. [isim] Osmanlı ordusunda yüzbaşı ile binbaşı arasında yer alan rütbe

KOLÇAKLI
...
KOLLAYIŞ
...
KOLOKYUM

Kelime Kökeni : Latince

  1. [isim] Konuşu
  2. Doçentlik sözlü sınavı

KOLERALI

  1. [sıfat] Koleraya tutulmuş
  2. Kolera mikrobu olan

KOLALAMA

  1. [isim] Kolalamak işi, kola

KOLAJSIZ
...
KOLEKTİF

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Birçok kimseyi veya nesneyi içine alan, birçok kişi ve nesnenin bir araya gelmesi sonucu olan
  2. [zarf] Ortaklaşa

KOLLANMA

  1. [isim] Kollanmak işi

KOLTUKLU

  1. [sıfat] Kol dayayacak yeri olan
    • "Koltuklu sandalye."

KOLODYUM

Kelime Kökeni : Latince

  1. [isim] Fotoğraf makinesi camı yapımında ve cerrahlıkta kullanılan, alkolle eter karışımı içinde sıvı durumuna getirilen nitroselüloz

KOLBASTI

  1. [isim] Güreşte ayağı kapılan güreşçinin, rakibinin ayağını tutmasıyla ortaya çıkan geçersizlik durumu

KOLAYLIK

  1. [isim] Kolay olma durumu
    • "Bu arzumda bana en çok kolaylık gösteren Behiç'tir." (Peyami Safa)
  2. İşlerin kolayca yapılmasını sağlayan şey
    • "Telefon bir süs değil, kolaylıktır."
  3. Bir işi yapabilme durumu veya imkânı

KOLLAMAK

  1. [-i] Olmasını, ortaya çıkmasını beklemek, gözetmek
    • "Kocamı kıskanıyor, aradan atmak için vesileler kolluyormuş." (Sermet Muhtar Alus)
  2. Göz önünde tutmak, gözlemek
    • "Daima biraz kollayan, bir tilki gibi tetikte ve hamarat görünürdü." (Abdülhak Şinasi Hisar)
  3. Korumak, gözetmek
    • "O güne kadar ona iyi bak, değerini bil, onu kolla, demişti." (Nezihe Araz)

KOLTUKÇU

  1. [isim] Koltuk yapan veya satan kimse
  2. Eski ev eşyası alıp satan kimse
  3. Koltuk meyhanesi işleten kimse
  4. Koltuğunun altına elbise ve halı atıp sokak sokak dolaştırarak satan kimse
  5. Düğünlerde ev düzenlenmesine yardım edip gelinle damada destek olan kimse
    • "Ertesi cuma günü koltukçular gelip gelin odasını düzeltecekler." (Memduh Şevket Esendal)
  6. Yüze karşı övmeyi huy edinmiş kimse

KOLAYINA
...
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü