Başında kol olan 5 harfli 13 kelime var. Kol ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde kol olan kelimeler listesine ya da sonu kol ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında kol bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
K L O Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
KOL, LOK
2 Harfli Kelimeler
OK, OL
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KOLSU
-
-
[sıfat]
Kolu andıran, kola benzeyen, kol gibi
-
[sıfat]
Kolu andıran, kola benzeyen, kol gibi
- KOLEJ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Öğretim programında yabancı bir dil öğretimine ağırlık veren okul
-
Bazı meslek okullarına verilen ad
- "Polis koleji. Sağlık koleji."
-
[isim]
Öğretim programında yabancı bir dil öğretimine ağırlık veren okul
- KOLAJ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kesyap
- "Günümüz kolaj ustalarından."
-
[isim]
Kesyap
- KOLAY
-
-
[sıfat]
Sıkıntı çekmeden, yorulmadan yapılabilen, emeksiz, zahmetsiz, güç ve zor karşıtı
- "Cebimde mevcut paradan bu kadar bir şey buna tahsis etmek pek kolaydı." (Halit Ziya Uşaklıgil)
- "Yanlışını düzeltmek için bir kolayını aramaya başladı." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Kolaylık
- "İşin kolayını buldum."
-
[zarf]
Kolayca, sıkıntısız bir biçimde, basitçe
- "Yolu bulmak kolay oldu." (Halikarnas Balıkçısı)
-
[sıfat]
Sıkıntı çekmeden, yorulmadan yapılabilen, emeksiz, zahmetsiz, güç ve zor karşıtı
- KOLPO
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Bilardo oyununda vuruş
-
Dalavere
-
[isim]
Bilardo oyununda vuruş
- KOLİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kalın bağırsak iltihabı
-
[isim]
Kalın bağırsak iltihabı
- KOLİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kalın bağırsakta, genellikle karın boşluğunda aralıklı duyulan güçlü sancı
-
[isim]
Kalın bağırsakta, genellikle karın boşluğunda aralıklı duyulan güçlü sancı
- KOLYE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Ucuna süs eşyaları konularak boyna takılan takı
-
[isim]
Ucuna süs eşyaları konularak boyna takılan takı
- KOLCU
-
-
[isim]
Bir şeyi korumak için bekleyen veya kol gezen görevli, muhafız
- "Eski omuzdaşları gibi ne kahve ne kuşçu dükkânı açmaya ne kolcu yazılmaya ne de gazete müvezziliğine tenezzül etti." (Ömer Seyfettin)
-
Hizmetçilere çalışacak ev bulan kimse
- "Kolcuya hizmetçi ısmarladık."
-
[isim]
Bir şeyi korumak için bekleyen veya kol gezen görevli, muhafız
- KOLON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Sütun
- "Mermer kolonları, eski heykelleri önüne gelen alıp gitmişti." (Necati Cumalı)
-
Katlardaki döşemeleri birbirlerine bağlayan düşey boru
-
[isim]
Sütun
- KOLLU
-
-
[sıfat]
Kolu olan
- "Kollu sandalye."
-
Herhangi bir biçimde kolu olan
-
[sıfat]
Kolu olan
- KOLZA
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Turpgillerden, yağlı tohumlarından elde edilen yağ, yapay kauçuk yapımında kullanılan mevsimlik bitki (Brassica napus)
-
[isim]
Turpgillerden, yağlı tohumlarından elde edilen yağ, yapay kauçuk yapımında kullanılan mevsimlik bitki (Brassica napus)
- KOLAN
-
-
[isim]
At, eşek vb. hayvanların semerini veya eyerini bağlamak için göğsünden aşırılarak sıkılan yassı kemer
- "Adam döndü, beygirinin semerini almak için kolanını çözmeye başladı." (Necati Cumalı)
- "Bana bak, Ali Çavuş, biz kimseyi soymuyoruz. Onlar kolan çekiyorlar, kolan çekmek nedir be? Dans etmekten farkı ne ki?" (Sait Faik Abasıyanık)
- "Bu salıncağın dibindeki tahtaya iki kız çıkmışlar, hafif hafif kolan vuruyorlardı." (Osman Cemal Kaygılı)
-
Dokuma, deri, kenevir vb. maddelerden yapılan yassı ve enlice bağ
-
Yünden veya iplikten yapılmış, üzeri işli ince kuşak
-
[isim]
At, eşek vb. hayvanların semerini veya eyerini bağlamak için göğsünden aşırılarak sıkılan yassı kemer