Sonunda ket olan 36 kelime var. KET ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ket olan kelimeler listesine ya da başında ket olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
HATTIHAREKET
HİPERMARKET, SÜPERMARKET
GROSMARKET
MÜŞAREKET
MEMLEKET
BEREKET, FELAKET, HAREKET, NEZAKET, REKAKET
BANKET, BASKET, BRAKET, BRİKET, DİSKET, ETİKET, KASKET, KRİKET, MARKET, MİRKET, MİSKET, PLAKET, ŞEVKET, ŞİRKET
ANKET, BUKET, CEKET, KOKET, MAKET, PAKET, PİKET, RAKET, ROKET, SOKET
KET
E K T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
KET, TEK
2 Harfli Kelimeler
EK, ET, KE, TE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- HATTIHAREKET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tutulan yol, tutulacak yol, davranış, tutum
-
[isim]
Tutulan yol, tutulacak yol, davranış, tutum
- SÜPERMARKET
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Her türlü tüketim malının, özellikle yiyecek maddelerinin ve mutfak gereçlerinin alıcılarca seçilip satın alınabildiği büyük satış yeri, büyük mağaza
-
[isim]
Her türlü tüketim malının, özellikle yiyecek maddelerinin ve mutfak gereçlerinin alıcılarca seçilip satın alınabildiği büyük satış yeri, büyük mağaza
- HİPERMARKET
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Çok çeşitli malın satıldığı, büyük alışveriş merkezi
-
[isim]
Çok çeşitli malın satıldığı, büyük alışveriş merkezi
- GROSMARKET
- ...
- MÜŞAREKET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ortaklık, ortaklaşma
-
İşteş çatı
-
[isim]
Ortaklık, ortaklaşma
- MEMLEKET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir devletin egemenliği altında bulunan toprakların bütünü, ülke
- "Memleketin dâhilinde iktidara sahip olanlar, gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde olabilirler." (Atatürk)
-
Bir kimsenin doğup büyüdüğü yer, şehir, yurt
- "Memleket isterim / Ne başta dert ne gönülde hasret olsun." (Cahit Sıtkı Tarancı)
-
İklim ve üretim bakımından ele alınan bölge
- "Lübnan; portakal, turuncu, hurma ve muz memleketiydi." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Bir devletin egemenliği altında bulunan toprakların bütünü, ülke
- FELAKET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Büyük zarar, üzüntü ve sıkıntılara yol açan olay veya durum, yıkım, bela
- "İnsanların korkması icap eden en büyük felaket, kötü ahlaktır." (Samiha Ayverdi)
-
[sıfat]
Çok kötü
- "Felaket bir yazı."
-
[sıfat]
Şaşırtıcı, hayrete düşürücü
- "Bu kız felaket."
-
[isim]
Büyük zarar, üzüntü ve sıkıntılara yol açan olay veya durum, yıkım, bela
- BEREKET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bolluk, gürlük, ongunluk, feyiz, feyezan
- "Çocuk gönlüm kaygılardan azade / Yüzlerde nur, ekinlerde bereket." (Orhan Veli Kanık)
- "Bereket versin ki genç boksör, dayağa ezelden idmanlıydı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Yağmur
- "Bereket yağıyor."
- "Bereket versin, gece bu kır yolu tenha idi." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[zarf]
İyi ki, neyse ki, iyi bir rastlantı sonucunda
- "Bereket, o sıralarda henüz bu sözü bilmiyordum." (Erhan Bener)
-
[isim]
Bolluk, gürlük, ongunluk, feyiz, feyezan
- REKAKET
- ...
- HAREKET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir cismin durumunun ve yerinin değişmesi, devinim, aksiyon
- "Ne vakit hareket edeceğiz, Kenan? Yarın mı?" (Ömer Seyfettin)
- "... saldırma için lazım gelen strateji planını tespit ederler ve ona göre harekete geçerlerdi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Vücudu oynatma, kıpırdatma veya kımıldanma
- "Her hareketi kamera önünde rol yapıyormuşçasına hesaplı." (Refik Halit Karay)
-
Davranış, tutum
- "Sakin, dürüst, kıyafeti ve hareketleriyle hiçbir ayrılık göstermeyen bir adamdır." (Halide Edip Adıvar)
- "İnsan bu kadar ölçülü hareket eder mi, edemez mi?." (Halide Edip Adıvar)
-
Yola çıkma
- "Hareketimiz iki gün ertelendi."
-
Belirli bir amaca varmak için birbiri ardınca yapılan ilerlemeler, akım
- "Türkçülük hareketi. Dilde özleşme hareketi."
-
Deprem
- "Ben, diyor, hareket olurken Eminönü'nde idim." (Memduh Şevket Esendal)
-
Demir yollarında katarların düzenlenmesi ve hangi saatlerde yola çıkıp hangi duraklarda karşılaşacaklarını düzenleme işleri
- "Hareket cetveli. Hareket memuru."
-
Devinim
-
Bir parçanın yavaşlık, çabukluk derecesi
-
Kas ve eklemlerin, belli doğal şartlar içerisinde işlemeleri sonucu vücut bölümlerinde düzenli ve olumlu etkilerle oluşturdukları yer değişimi
-
[isim]
Bir cismin durumunun ve yerinin değişmesi, devinim, aksiyon
- NEZAKET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Başkalarına karşı saygılı ve incelikle davranma, incelik, naziklik, zarafet
- "Ben bu kıza bir türlü nezaket öğretemedim." (Memduh Şevket Esendal)
- "Galiba beni tanımış olacak, ondan sonra biraz fazla nezaket göstermek istedi." (Memduh Şevket Esendal)
-
Bir iş veya durum için önemli olma, dikkatli davranmayı gerektirme
-
[isim]
Başkalarına karşı saygılı ve incelikle davranma, incelik, naziklik, zarafet
- PLAKET
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Onurluk
-
Metal, ağaç, cam vb.nden türlü biçimlerde yapılan, duvara veya herhangi bir yere çakılan küçük, alçak kabartma levha
-
[isim]
Onurluk
- DİSKET
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bilgisayardaki işlemlerin kaydedildiği manyetik araç
-
[isim]
Bilgisayardaki işlemlerin kaydedildiği manyetik araç
- KASKET
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Genellikle erkeklerin giydiği, önü siperli başlık
-
[isim]
Genellikle erkeklerin giydiği, önü siperli başlık
- MİSKET
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Mis üzümünden yapılan şarap
-
[isim]
Mis üzümünden yapılan şarap
- MARKET
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Özellikle her türlü yiyecek maddesinin, ev, büro, mağaza vb. yerlere ait gereçlerin satıldığı dükkân
-
[isim]
Özellikle her türlü yiyecek maddesinin, ev, büro, mağaza vb. yerlere ait gereçlerin satıldığı dükkân
- BRİKET
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Linyit ve kömür tozundan basınçla elde edilen yakıt
-
Linyit, kömür tozu ve katran tortusundan basınçla elde edilen, tuğla biçimli yapı malzemesi
-
Kum ve çimentonun birleştirilmesiyle elde edilen yapı malzemesi
-
[isim]
Linyit ve kömür tozundan basınçla elde edilen yakıt
- KRİKET
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
On birer kişilik iki takım arasında, küçük ve ağır bir topu, ucu kıvrılmış sopalarla vurarak karşı kaleye sokmak amacıyla oynanan bir oyun
-
[isim]
On birer kişilik iki takım arasında, küçük ve ağır bir topu, ucu kıvrılmış sopalarla vurarak karşı kaleye sokmak amacıyla oynanan bir oyun
- BRAKET
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Dikişten çıkan kitapların sırtına makine ile bez geçirme
-
[isim]
Dikişten çıkan kitapların sırtına makine ile bez geçirme
- ŞEVKET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Büyüklük, ululuk, yücelik, heybet
-
[isim]
Büyüklük, ululuk, yücelik, heybet