Sonunda k olan 6 harfli 907 kelime var. K harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde k harfi olan kelimeler listesine ya da başında k harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- GRAFİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir olayın, niceliğin çeşitli durumlarını göstermeye veya birkaç şey arasında karşılaştırma yapmaya yarayan çizgilerden oluşmuş şekil, çizge
-
Biçim, desen veya çizgilerle gösterme
- "Grafik sanatlar."
-
[isim]
Bir olayın, niceliğin çeşitli durumlarını göstermeye veya birkaç şey arasında karşılaştırma yapmaya yarayan çizgilerden oluşmuş şekil, çizge
- KALPAK
-
-
[isim]
Kesik koni biçiminde deri, kürk veya kumaştan yapılmış başlık
- "Hanımı, onun kalpağını otomobile dar yetiştirebilmişti." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Kesik koni biçiminde deri, kürk veya kumaştan yapılmış başlık
- KAVLAK
-
-
[sıfat]
Kabuğu dökülmüş
- "Kavlak bir ağaç."
-
Güneşten derisi soyulan (kimse)
-
[isim]
Yer altı boşluklarının tavan ve yan duvarlarında bulunan gevşemiş veya düşebilir kaya parçası
-
[sıfat]
Kabuğu dökülmüş
- ÖZELİK
-
-
[isim]
Herhangi bir durumu gösterebilme yeteneği
-
[isim]
Herhangi bir durumu gösterebilme yeteneği
- AÇACAK
-
-
[isim]
Şişelenmiş bazı içeceklerin kapaklarını açmaya yarayan araç
- "Kutu açacağı."
-
Teneke kutu içinde korunmuş yiyeceklerin kapağını açmaya yarayan araç
-
Anahtar
-
[isim]
Şişelenmiş bazı içeceklerin kapaklarını açmaya yarayan araç
- BAYMAK
-
-
[nsz]
Yiyecek baygınlık vermek, mideyi bulandırmak, midede ezinti yapmak
-
Aldatmak, kandırmak, etki altında bırakmak
-
[nsz]
Yiyecek baygınlık vermek, mideyi bulandırmak, midede ezinti yapmak
- FİYONK
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Kurdele, şerit, kumaş vb.nin kelebek şeklinde bağlanmış biçimi
- "Gülistan ne kadar şık, belinde fiyonk olan eflatun bir elbise giymiş." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Kurdele, şerit, kumaş vb.nin kelebek şeklinde bağlanmış biçimi
- İRONİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
İroniye dayalı
-
[sıfat]
İroniye dayalı
- PIRLAK
-
-
[isim]
Doğan, atmaca vb. yırtıcı kuşları yakalamada çağırtkan olarak kullanılan, avcılarca bir kafes içinde av yerine bırakılan kuş
-
[isim]
Doğan, atmaca vb. yırtıcı kuşları yakalamada çağırtkan olarak kullanılan, avcılarca bir kafes içinde av yerine bırakılan kuş
- BURKUK
-
-
[sıfat]
Burkulmuş olan
-
[sıfat]
Burkulmuş olan
- İRKMEK
-
-
[nsz]
Birikmek
-
Biriktirmek, toplamak
-
Tiksinmek
-
[nsz]
Birikmek
- KELLİK
-
-
[isim]
Kel olma durumu
- "Tepelerindeki kellik, yavaş yavaş çıkan tüylerle kapanıyor." (Ömer Seyfettin)
-
Vücudun kıllı yerlerinde üreyen bir tür mantarın, kılların dökülmesine yol açtığı bulaşıcı bir hastalık
-
Çıplak, bitkisiz yer
-
[isim]
Kel olma durumu
- KUSMAK
-
-
[nsz]
Midesinin içindekilerini ağız yolu ile dışarı atmak, kay etmek, istifra etmek
-
Reddetmek
- "İhanetin böylesini tarih kabul etmez, kusardı." (Tarık Buğra)
-
[-i]
Boyanan ve temizlenen şeyler yeniden ortaya çıkmak
- "Kumaş lekeyi kustu. Helva yağını kusmuş."
-
[-i]
İçinde birikmiş kinini, öfkesini söyleyerek açığa vurmak
-
[nsz]
Midesinin içindekilerini ağız yolu ile dışarı atmak, kay etmek, istifra etmek
- RİTMİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Dizemli
- "Yan odadan ritmik bir ses gelmeye başlamıştı." (Çetin Altan)
-
[sıfat]
Dizemli
- SOYMUK
-
-
[isim]
Damarlı bitkilerin kök, gövde ve yapraklarında, ongun besi suyunu ileten borularla, yakın hücrelerden ve bunların arasını dolduran özek dokudan oluşan tabaka
-
Çam ağacının çiğnenip emilen iç kabuğu ve bunu almak için ağacın gövdesine açılan yara, yalamuk
-
[isim]
Damarlı bitkilerin kök, gövde ve yapraklarında, ongun besi suyunu ileten borularla, yakın hücrelerden ve bunların arasını dolduran özek dokudan oluşan tabaka
- ÇİZMEK
-
-
[-i]
Çizgi çekmek
-
Resmini yapmak, resmetmek
- "Ben sizi yazar olarak değil, insan olarak çizmek istiyorum." (Halide Edip Adıvar)
-
[nsz]
Çizgiler hâlinde belirtmek, desenini yapmak
- "Bir gün yine onlara görünmeden krokiler çiziyordum." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
-
Çizgi biçiminde yaralamak
- "İğne elimi çizdi."
-
[nsz]
Geçersiz kılmak için üzerine çizgi çekmek
- "Şu iki kelime gereksizdir, çiziniz."
-
Kişiyle ilgiyi kesmek, bağı koparmak
-
[-i]
Çizgi çekmek
- DİKMEK
-
-
[-i]
Bir cismi dik olarak durdurmak
- "Bir yere direk dikmek."
-
Yetiştirmek için bir bitkiyi toprağa yerleştirmek
- "Boş toprağa bir koru dikseniz otuz yılda gölge verir." (Falih Rıfkı Atay)
-
[-i]
Bardak, kadeh, testi vb. kapların içindekini bir çırpıda, bir solukta içmek
- "Doldurmasıyla kadehini dikmesi, gözünü kırpmadan tek yudumda devirmesi bir oluyor." (Atilla İlhan)
-
Beklemek için birini bir şeyin başına getirmek
-
Top, taş vb.ni dikine havaya atmak
-
Yapı kurmak, inşa etmek
-
Top vb.ni oyun alanında belirli bir yere koymak
- "Oyuncu topu penaltı noktasına dikti."
-
[-i]
Bir cismi dik olarak durdurmak
- MANYAK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Maniye yakalanmış (hasta)
-
Gülünç, garip, şaşırtıcı davranışları olan (kimse)
-
[ünlem]
"Aptal, çılgın, dengesiz, deli" anlamlarında bir seslenme sözü
-
[sıfat]
Maniye yakalanmış (hasta)
- YAYLAK
-
-
[isim]
Otlak
-
[isim]
Otlak
- AĞARIK
-
-
[sıfat]
Aklaşmış, rengi solmuş
- "Kırk yaşını aşmış, şakakları ağarık, uysal, eğik." (Tarık Dursun K)
-
[sıfat]
Aklaşmış, rengi solmuş