Başında olan 7 harfli 108 kelime var. Kı ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde kı olan kelimeler listesine ya da sonu kı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında kı bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KISADAN
...
KILIFLI

  1. [sıfat] Kılıfı olan veya kılıf içinde bulunan

KIYINMA

  1. [isim] Kıyınmak işi

KISKANÇ

  1. [sıfat] Kıskanma huyunda olan (kimse), günücü, hasetçi, hasut
    • "İlk tanıştığımız günlerde ben kıskanç ve fenaydım." (Peyami Safa)

KIYIŞMA

  1. [isim] Kıyışmak işi

KIVRAMA

  1. [isim] Kıvramak işi veya durumu

KISITLI

  1. [sıfat] Kısıtlanmış, kısıt altına alınmış, mahcur
    • "En az ilkokul mezunu olmayanlar, kısıtlılar... milletvekili seçilemezler." (Anayasa)
  2. Sınırlanmış

KITASAL
...
KIRITIM

  1. [isim] Kırıtma işi

KISIKÇA

  1. [sıfat] Biraz kısılmış
    • "Halide'yi ararken mutfakta kısıkça sesli, başı yazma yemeni, sırtı örme hırkalı ihtiyarca bir hanımla karşılaştık." (Memduh Şevket Esendal)
  2. [zarf] Biraz kısılmış olarak

KIZAMIK

  1. [isim] Genellikle küçük yaşlarda görülen, kuluçka dönemi bir iki hafta süren, bulaşıcı, ateşli, ufak kızıl lekeler döktüren hastalık

KISKACI

  1. [isim] Soğan tohumundan arpacık soğanı yetiştiren kimse

KISINTI

  1. [isim] Her türlü gereksinimi karşılamada tutumlu davranma, kısma, azaltma

KIRILIM
...
KIRITIŞ

  1. [isim] Kırıtma işi veya biçimi
    • "Albayın evlatlığı kendini göstermek için terliklerini şaplata şaplata aşırı bir kırıtışla geçmişti." (Haldun Taner)

KITLAMA

  1. [isim] Kıtlamak işi
  2. Küçük parçalara ayrılmış şekeri ağızda tutarak çay içme biçimi, kırtlama

KIRPMAK

  1. [-i] Parçalara ayırmak, kesmek, kırkmak
  2. Göz kapaklarını açıp kapamak, kıpmak
    • "Az lakırtı söyler, sık ve siyah kaşlarının altında asla kırpmadığı iri, parlak, sabit ve siyah gözlerini hep önüne dikerdi." (Ömer Seyfettin)
  3. [-den] Kesinti yapmak, tutumlu davranmak
    • "Her hafta bu dergileri alabilmek için küçücük gündeliğimden bir parçasını, öğle yemeklerinden kırparak biriktiririm." (Yusuf Ziya Ortaç)

KILIÇLI

  1. [sıfat] Kılıç taşıyan
    • "Seni gelin edeceğiz, kılıçlı bir subayın koluna gireceksin." (Halide Edip Adıvar)
  2. Kılıcı olan
  3. Üzerinde kılıç motifi olan
    • "Memleketimde bir de kılıçlı liyakat madalyası kazandım." (Falih Rıfkı Atay)

KISARAK

  1. [sıfat] Biraz kısa, kısaca
    • "Kısarak boylu, kara kuru Nadir Hanım'ın yerinde şimdi şişman denilecek kadar etlenmiş bir hanım var." (Memduh Şevket Esendal)
  2. [zarf] Kısa süreli
    • "Giyinip kuşanmak, nişanları takmak, süslenmek de başkaları görsün diyedir. Bunun için karşılama törenleri kısarak olur." (Memduh Şevket Esendal)

KINDIRA

  1. [isim] Sulak yerlerde yetişen, ince uzun yapraklarının kenarları keskin, koyu renkli bir tür çayır otu

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü