İçinde taze olan 23 kelime var. İçerisinde TAZE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında taze olan kelimeler listesine ya da Sonu taze ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler

14 Harfli Kelimeler

TAZELEYEBİLMEK

13 Harfli Kelimeler

TAZELENDİRMEK, TAZELEŞTİRMEK, TAZELEYEBİLME

12 Harfli Kelimeler

TAZELENDİRME, TAZELEŞTİRME

10 Harfli Kelimeler

TAZELENMEK, TAZELEŞMEK, TAZELETMEK

9 Harfli Kelimeler

TAZELEMEK, TAZELENİŞ, TAZELENME, TAZELEŞME, TAZELETME, TAZELEYİŞ

8 Harfli Kelimeler

MÜMTAZEN, TAZELEME, TERÜTAZE

7 Harfli Kelimeler

TAPTAZE, TAZEKAN, TAZELİK

6 Harfli Kelimeler

TAZECE



4 Harfli Kelimeler

TAZE


Kelime bulma makinesi

A E T Z Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

4 Harfli Kelimeler

TAZE

3 Harfli Kelimeler

ATE, EZA, TEZ, ZAT

2 Harfli Kelimeler

AT, AZ, ET, TA, TE, ZE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

TAZELEYEBİLMEK
...
TAZELEŞTİRMEK
...
TAZELENDİRMEK
...
TAZELEYEBİLME
...
TAZELENDİRME
...
TAZELEŞTİRME
...
TAZELETMEK

  1. [-i] Taze duruma getirmek

TAZELEŞMEK

  1. [nsz] Taze bir durum almak, canlanmak, gençleşmek

TAZELENMEK

  1. [nsz] Tazeleme işi yapılmak
  2. Taze duruma gelmek, tazelik kazanmak
    • "O gün gelsin, neşemiz tazelensin de gör / Dünyayı hele sen bir barış olsun da gör." (Melih Cevdet Anday)

TAZELETME

  1. [isim] Tazeletmek işi

TAZELENİŞ
...
TAZELEMEK

  1. [-i] Yenisiyle veya tazesiyle değiştirmek
    • "Barmenle yardımcısı boşalan kadehleri tazeliyorlardı." (Çetin Altan)
  2. Bazı yiyecekleri, bayatlamışken kaynatıp taze duruma getirmek
  3. [nsz] Bir işi bir daha yapmak, tekrarlamak
    • "Hoca bir kere daha tazeleyince harıl harıl yazmaya koyuldu." (Haldun Taner)
  4. [nsz] Bozulduğu düşünülen bir bağ veya inancı yeniden oluşturmak
    • "İmam Efendi abdest tazeleyecekmiş dediler." (Memduh Şevket Esendal)
  5. [nsz] Unutulmuş bir duygu veya bir düşünceyi yeniden canlandırmak
    • "Rica ederim, bu bahisleri açıp da dert tazeleme!" (Refik Halit Karay)

TAZELENME

  1. [isim] Tazelenmek işi

TAZELEŞME

  1. [isim] Tazeleşmek işi

TAZELEYİŞ
...
TAZELEME

  1. [isim] Tazelemek işi

TERÜTAZE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Çok taze, körpe
    • "Frenk illerinde ... tenorların akbabaya dönmüş, kartlaşmışlarına bile terütaze kızlar gönül verirlermiş." (Refik Halit Karay)

MÜMTAZEN
...
TAPTAZE

  1. [sıfat] Çok taze
  2. [zarf] Bozulmadan, değerinden bir şey yitirmeyerek
    • "Ama bu güzel, bu ince hatıra, bütün acılığı ve bütün tatlılığı ile içinde taptaze duruyor." (Yusuf Ziya Ortaç)

TAZELİK

  1. [isim] Taze olma durumu, körpelik, taravet
  2. Dinç, diri, canlı olma durumu
    • "Eskiden söz açılınca yorgun belleğinden şaşılacak kadar tazelikle geçmişe döner, anılarını eksiksiz anlatmaya dalardı." (Necati Cumalı)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü