Sonunda ile olan 45 kelime var. İLE ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ile olan kelimeler listesine ya da başında ile olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
KARAHALİLE, KURUCAŞİLE, SARIHALİLE
BİLVESİLE, FAKSİMİLE, GÜHERÇİLE, KONTRFİLE, MUHAYYİLE, MÜVEKKİLE
MUTEZİLE
AMABİLE, ASİMİLE, BONFİLE, MENZİLE, NARGİLE, SİLSİLE, SÜRFİLE
CEMİLE, DEFİLE, FASİLE, HALİLE, HAMİLE, JÜBİLE, KABİLE, KAFİLE, MAAİLE, NAFİLE, SEFİLE, VESİLE
AKİLE, GAİLE, HAİLE, İKİLE, MAİLE
AİLE, BİLE, ÇİLE, FİLE, HİLE, JİLE, KİLE, PİLE, ŞİLE, ZİLE
İLE
E L İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
İLE
2 Harfli Kelimeler
EL, İL, LE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SARIHALİLE
-
-
[isim]
Doğu Hindistan'da yetişen bir tür bitkinin olgunlaşmadan önce toplanan, kurutulan 3-5 cm uzunluğunda, erik biçiminde, sarımtırak esmer renkli sert kokusuz taneleri (Terminalia citrina)
-
[isim]
Doğu Hindistan'da yetişen bir tür bitkinin olgunlaşmadan önce toplanan, kurutulan 3-5 cm uzunluğunda, erik biçiminde, sarımtırak esmer renkli sert kokusuz taneleri (Terminalia citrina)
- KARAHALİLE
-
-
[isim]
Doğu Hindistan'da yetişen bir bitkinin olgunlaşmadan önce toplanan ve kurutulan 1-3 cm uzunluğunda, iğ biçiminde siyah renkli, sert, kokusuz taneleri (Fructus Myrobalani)
-
[isim]
Doğu Hindistan'da yetişen bir bitkinin olgunlaşmadan önce toplanan ve kurutulan 1-3 cm uzunluğunda, iğ biçiminde siyah renkli, sert, kokusuz taneleri (Fructus Myrobalani)
- KURUCAŞİLE
- ...
- KONTRFİLE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kesim hayvanlarında, bel kemiğindeki dikensi çıkıntının iki yanında bulunan et dilimi
-
[isim]
Kesim hayvanlarında, bel kemiğindeki dikensi çıkıntının iki yanında bulunan et dilimi
- FAKSİMİLE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Tıpkıbasım
-
[isim]
Tıpkıbasım
- BİLVESİLE
- ...
- MUHAYYİLE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hayal gücü
- "O andan itibaren muhayyilesi çalışmaya başlamıştı." (Ahmet Hamdi Tanpınar)
-
[isim]
Hayal gücü
- MÜVEKKİLE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Birini kendine vekil olarak seçen bayan
- "Osmanlı Bankasında çalışan bir müvekkilesi bir kış günü telefon etmiş." (Refik Erduran)
-
[isim]
Birini kendine vekil olarak seçen bayan
- GÜHERÇİLE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Tarımda gübre, hekimlikte ilaç olarak kullanılan, barut vb. patlayıcı maddeler yapımına yarayan, beyaz renkte ve ince billurlar durumunda birleşik bir madde, potasyum nitrat (KNO3)
-
[isim]
Tarımda gübre, hekimlikte ilaç olarak kullanılan, barut vb. patlayıcı maddeler yapımına yarayan, beyaz renkte ve ince billurlar durumunda birleşik bir madde, potasyum nitrat (KNO3)
- MUTEZİLE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kaderi inkâr ederek "kul, ettiklerinin yaratıcısıdır" diyen ve Tanrı'nın sıfatları konusunda sünnet ehlinden ayrılan bir felsefe
-
[isim]
Kaderi inkâr ederek "kul, ettiklerinin yaratıcısıdır" diyen ve Tanrı'nın sıfatları konusunda sünnet ehlinden ayrılan bir felsefe
- MENZİLE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Aşama, kerte, yükseklik derecesi
-
[isim]
Aşama, kerte, yükseklik derecesi
- AMABİLE
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[zarf]
Bir parça sevimli ve cana yakın bir biçimde (çalınmak)
-
[zarf]
Bir parça sevimli ve cana yakın bir biçimde (çalınmak)
- SÜRFİLE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Seyrek ve çapraz (dikiş)
-
[sıfat]
Seyrek ve çapraz (dikiş)
- BONFİLE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kasaplık hayvanlarda bel kemiğinin iki yanında bulunan ve yumuşaklığı dolayısıyla beğenilen et bölümü
-
Bu bölümden hazırlanan et dilimi
-
[isim]
Kasaplık hayvanlarda bel kemiğinin iki yanında bulunan ve yumuşaklığı dolayısıyla beğenilen et bölümü
- NARGİLE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Tömbeki denilen bir cins tütünün dumanının sudan geçirilerek içilmesini sağlayan araç
- "Sağdan soldan nargile gurultularının yükseldiği işitiliyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Tömbeki denilen bir cins tütünün dumanının sudan geçirilerek içilmesini sağlayan araç
- ASİMİLE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
"Benzeşmek, kendine uydurmak" anlamındaki asimile etmek birleşik fiilinde kullanılan bir söz
-
[sıfat]
"Benzeşmek, kendine uydurmak" anlamındaki asimile etmek birleşik fiilinde kullanılan bir söz
- SİLSİLE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Birbirine bağlı, birbiriyle ilgili şeylerin oluşturduğu dizi, sıra
- "Trende herkes uyuyor, uzun bir öksürük silsilesi ve bazı iniltilerden başka ses yok." (Halide Edip Adıvar)
-
Bilinen en eski atalardan yaşayan torunlara kadar aile sırası
- "Kökten, silsileden, anadan, babadan, ecdattan asildi." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Birbirine bağlı, birbiriyle ilgili şeylerin oluşturduğu dizi, sıra
- VESİLE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sebep, bahane
- "Arkadaşlar birer vesile ile dağıldılar ve beni Besim Bey'le yalnız bıraktılar." (Memduh Şevket Esendal)
- "İkide birde içimizden birine çatmak için vesile arıyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Bir vesile bulup size takdim edilmek pek kolay bir iş oldu." (Hüseyin Cahit Yalçın)
- "Evinde bazen namaz kılar ancak bir vesile olursa camiye giderdi." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Elverişli durum, fırsat
- "Muhasebeci, yerden temennalar, gevrek kahkahalar arasında bir vesile ile, kuru üzümden iki çekilmiş yirmi iki grado sert rakısını methetti." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Sebep, bahane
- KABİLE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Boy (II)
-
[isim]
Boy (II)
- NAFİLE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Yararsız
-
[isim]
Fazladan kılınan namaz veya tutulan oruç
-
[zarf]
Boşuna, boş yere
- "Avukata söyle, nafile beklemesin." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Yararsız