İçinde şaka olan 19 kelime var. İçerisinde ŞAKA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında şaka olan kelimeler listesine ya da Sonu şaka ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
ŞAKALAŞABİLMEK
DENİZŞAKAYIĞI, ŞAKALAŞABİLME
ŞAKACIKTAN, ŞAKALAŞMAK, ŞAŞAKALMAK
ŞAKACILIK, ŞAKALAŞIŞ, ŞAKALAŞMA, ŞAŞAKALMA
MUAŞAKA, ŞAKADAN, ŞAKAMSI, ŞAKASIZ, ŞAKAYIK
ŞAKACI, ŞAKALI
ŞAKAK
ŞAKA
A A K Ş Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
4 Harfli Kelimeler
ŞAKA
3 Harfli Kelimeler
AKA, AŞK, KAŞ, ŞAK
2 Harfli Kelimeler
AK, AŞ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ŞAKALAŞABİLMEK
- ...
- DENİZŞAKAYIĞI
-
-
[isim]
Kayalıklara yapışık olarak yaşayan, dokunaçları çok ve uzun, güzel renkli bir polip türü (Anemonia actinia)
-
[isim]
Kayalıklara yapışık olarak yaşayan, dokunaçları çok ve uzun, güzel renkli bir polip türü (Anemonia actinia)
- ŞAKALAŞABİLME
- ...
- ŞAKALAŞMAK
-
-
[nsz]
Karşılıklı olarak şaka etmek, şaka yapmak
- "Yanında getirdiği damadı ve torunu ile şakalaşıyordu." (Tarık Buğra)
-
[nsz]
Karşılıklı olarak şaka etmek, şaka yapmak
- ŞAKACIKTAN
-
-
[zarf]
Şaka yapar görünerek
- "Başımı da şöyle yastığa doğru şakacıktan eğdim." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Farkında olmadan
- "Şakacıktan epey iş görmüşüz."
-
[zarf]
Şaka yapar görünerek
- ŞAŞAKALMAK
-
-
[-e]
Çok şaşırmak, şaşkınlıktan ne yapacağını bilememek
- "Babam bu dostunu görmeye gittikçe onun bir bekleyişten ibaret hayatına şaşakalırmış." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[-e]
Çok şaşırmak, şaşkınlıktan ne yapacağını bilememek
- ŞAKALAŞIŞ
- ...
- ŞAKALAŞMA
-
-
[isim]
Şakalaşmak işi
-
[isim]
Şakalaşmak işi
- ŞAŞAKALMA
-
-
[isim]
Şaşakalmak işi
-
[isim]
Şaşakalmak işi
- ŞAKACILIK
-
-
[isim]
Şakacı olma durumu
- "Her zamanki şakacılığı ile evin içindeki bu gergin havayı yatıştırmasını çok iyi becerirdi." (Haldun Taner)
-
[isim]
Şakacı olma durumu
- ŞAKAYIK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Düğün çiçeğigillerden, çiçekleri türlü renkte, çok yıllık güzel bir süs bitkisi (Paeonia mascula)
-
[isim]
Düğün çiçeğigillerden, çiçekleri türlü renkte, çok yıllık güzel bir süs bitkisi (Paeonia mascula)
- ŞAKADAN
-
-
[zarf]
Şaka olarak, şaka diye, mahsus
- "Şakadan darılır gibi yaptı."
-
[zarf]
Şaka olarak, şaka diye, mahsus
- MUAŞAKA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Birbirini karşılıklı sevme, sevişme, âşıktaşlık
- "Hiçbiriyle muaşakaya vakit bulamamıştı." (Refik Halit Karay)
- "Ahmet'le Fazilet'in muaşakada oldukları ve evlenmeye hazırlandıkları anlaşıldı." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Birbirini karşılıklı sevme, sevişme, âşıktaşlık
- ŞAKASIZ
-
-
[zarf]
Şaka yapmaksızın, ciddi olarak
-
[zarf]
Şaka yapmaksızın, ciddi olarak
- ŞAKAMSI
- ...
- ŞAKALI
- ...
- ŞAKACI
-
-
[sıfat]
Şaka yapmasını seven, şakalaşmadan hoşlanan, latifeci
- "Gazi, teessürünü şakacı bir tonla örterek sözümü kesti." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Şaka yapmasını seven, şakalaşmadan hoşlanan, latifeci
- ŞAKAK
-
-
[isim]
Göz, alın ve yanak arasında, elmacık kemiğinin üstünde bulunan çukurumsu bölge
- "Genç adam tekrar elini hastanın başına, şakaklarına götürerek bütün yüzünü, boynunu okşadı." (Peyami Safa)
- "Ben o eski adam değilim, şakaklarım nasıl beyazlanmış, görmüyor musun?" (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Kalbinin yırtıldığını, kilitlenen çenelerinin çatırdadığını, şakaklarının attığını duyardı." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Göz, alın ve yanak arasında, elmacık kemiğinin üstünde bulunan çukurumsu bölge
- ŞAKA
-
-
[isim]
Güldürmek, eğlendirmek amacıyla karşısındakini kırmadan yapılan hareket veya söylenen söz, latife
- "İmamın şakasına ben de şaka ile mukabele ettim." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Rica ederim gülmeyiniz, iş pek naziktir, şaka götürmez." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
- "Bizim oralılar şakacıdırlar, şaka kaldırırlar." (Memduh Şevket Esendal)
- "İlk defa görüştüğümüz hâlde benimle şaka yaptı." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Güldürmek, eğlendirmek amacıyla karşısındakini kırmadan yapılan hareket veya söylenen söz, latife