İçinde üs olan 8 harfli 116 kelime var. İçerisinde ÜS bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında üs olan kelimeler listesine ya da Sonu üs ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

S Ü Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

SÜ, ÜS

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

MÜSADERE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Zor alım

METROBÜS
...
ÜSTELEME

  1. [isim] Üstelemek işi, tekit
    • "Yahya Kemal abartmayı, üstelemeyi Doğuluların bir kusuru olarak görür." (Salâh Birsel)

MÜSKİRAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sarhoş eden şeyler, alkollü içkiler

KÜSURSUZ

  1. [sıfat] Küsuru olmayan

KÜLÜSTÜR

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [sıfat] Yıpranmış, eski, bakımsız
    • "Yakın dostlardan birisinin beş beygirlik külüstür bir deniz motoru var." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)

MÜSTEHAP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Hoşa giden, sevilen, beğenilen
  2. [isim] Dinen emredilmediği hâlde yapıldığında sevap kazandıran davranış

MÜSTAHAK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Hak etmiş, hak kazanmış, layık
    • "Sen bu kafayla daha beterine de müstahaksın!" (Necati Cumalı)
    • "Sen bu akıbete iki defa müstahak olmuşsun çocuğum." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. [isim] Bir kimsenin layık olduğu ödül veya ceza

MÜSTAKİL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Kullanış yönünden başka bir yapı ile bağlantısı olmayan, bağımsız
    • "Müstakil ev."
  2. Kullanış yönünden belli kişi veya kişiler için ayrılmış olan
    • "Daireye on yıl, yirmi yıl sonra girenlerin her biri başköşelere kurulsun, müstakil oda sahipleri olsun ve hatta sana emirler versin..." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

GÖRGÜSÜZ

  1. [sıfat] Görgüsü olmayan
    • "Mağazalar, görgüsüz yeni zenginlerin zevklerine uygun, yemek odası takımları ile doldurmuşlardır vitrinlerini." (Necati Cumalı)

SÜSLENİŞ

  1. [isim] Süslenme işi veya biçimi

ARKAÜSTÜ
...
ÜSTLENİM

  1. [isim] Üstlenme işi

ÜSTÜVANE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Silindir
    • "Heybeden yapılmış partal yelekli, şahmerdan makinesinin üstüvanesine sarılmış demir telin ucuna geçti." (Sait Faik Abasıyanık)

MÜSTEZAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Her dizesine bir küçük dize eklenmiş divan edebiyatı nazım türü

MÜSABAKA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yarışma
    • "Biraz daha geçti, sırıkla yüksek atlama müsabakası ilan olundu." (Memduh Şevket Esendal)

FÜSUNKAR
...
MÜSELLEM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] İnkâr edilemeyen, karşı çıkılamayan, söz götürmez

SOLÜSYON

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Özellikle lastikleri yapıştırmakta kullanılan koyu, yapışkan madde

TEŞEBBÜS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Girişim, girişme
    • "Bir vatan vazifesidir, teşebbüs et, dediler." (Falih Rıfkı Atay)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü