İçinde üs olan 7 harfli 60 kelime var. İçerisinde ÜS bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında üs olan kelimeler listesine ya da Sonu üs ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

S Ü Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

SÜ, ÜS

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

MÜSİLAJ
...
ÜSTYAPI

  1. [isim] Altyapı üzerine kurulan, oturmaya veya üretime yarayan yapıların tümü
  2. Altyapı üzerinde oluşan kültür, din, sanat, felsefe, bilim, ülkü, siyasal kurumlar gibi toplumsal değerleri içeren genel kavram, altyapı karşıtı
    • "Ahlakla her şeyin çözümlenemeyeceğini, ahlakın bir üstyapı olduğunu bilenlerdenim." (Haldun Taner)
  3. Demir yolculukta toprak düzleme hattının ve köprü, kemer vb. sanat eserlerinin üstünde yapılan ve demir yolu hattının döşenmesini amaçlayan etkinliklerin tümü
  4. Bir alaşımın mikroskop kullanmadan çıplak gözle incelenen yüzeysel tabakalarından anlaşılabilen genel yapısı

MÜSAVAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Eşitlik, denklik
    • "Hürriyet, müsavat diye herkesin ağzına bir parmak bal çaldılar." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

ÜSTENME

  1. [isim] Üstenmek işi, taahhüt, angajman
    • "Kimseyle bu türlü alışverişim yoktu. Kimsenin üstenmesi, girdisi çıktısı, alacağı, borcu ile uğraşmak istemiyordum." (Necati Cumalı)

KÜMÜLÜS

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Küme bulut

ÜSTELİK

  1. [zarf] Ayrıca, bir de, bundan başka
    • "Üstelik bu sene dimağımda büyük bir yorgunluk duyuyorum." (Abdülhak Şinasi Hisar)
  2. [sıfat] Güçlü, kuvvetli, sağlam
    • "Benim sesim ondan daha üsteliktir!" (Osman Cemal Kaygılı)
  3. [isim] Üste verilen şey, fark
    • "Saatimi bu kalemle değiştirdim, bin lira da üstelik aldım."

KÜSURAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Artan, geriye kalan parçalar, kesirler, küsur

MÜSTEVİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. Her yeri aynı düzeyde olan, düz
  2. [isim] Düzlem

ÜSKÜDAR
...
RÜSUMAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bazı mallardan devletçe alınan vergiler
    • "Size ya rüsumat müdürlüğünde yahut da şehir eminliğinde gözü olduğunu söyler." (Refik Halit Karay)

FÜSUNLU
...
HÜSEYNİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Klasik Türk müziğinde dügâh perdesinde karar kılan bir makam
  2. Klasik Türk müziğinde mi notası

TEESSÜS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kurulma, ortaya çıkma
  2. Yerleşme, temelleşme, kökleşme

MÜSAADE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İzin, icazet, ruhsat
    • "Rica ederim, bize artık müsaade edin!" (Osman Cemal Kaygılı)
  2. Elverişli, uygun olma durumu

ÜSLUPLU

  1. [sıfat] Üslubu olan
    • "On dokuzuncu asırda aşk, ömrünü üsluplu salonlarda geçirir oldu." (Falih Rıfkı Atay)

ÖRTÜSÜZ

  1. [sıfat] Örtüsü olmayan
  2. Örtülmemiş
    • "İşte yalının penceresinde yengemin örtüsüz başı renkli bir demet..." (Yusuf Ziya Ortaç)
  3. Açık seçik, gizlenmeyen
    • "En ciddileri bile cıvıtan meclis, örtüsüz telmihlere, taşkın hareketlere de müsamaha etmeye başlamıştı." (Peyami Safa)

MÜSTAİT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Doğuştan yetenekli, kabiliyetli olan

CÜSSELİ

  1. [sıfat] İri yapılı, iri gövdeli, iri yarı (kimse)

YÜZÜSTÜ

  1. [zarf] Yüzü yere gelecek biçimde
    • "Dişçi, kendini yüzüstü bir kanepeye attı." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Altı hücreyle cümle kapısının taş kemeri, kalın meşe tahtasından kapı kanatları yüzüstü kaldılar." (Kemal Tahir)
  2. Başlanmış fakat tamamlanmamış bir durumda
    • "Evdeki işimi gücümü yüzüstü bıraktım." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

ÜSLENİŞ
...
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü