İçinde üs olan 7 harfli 60 kelime var. İçerisinde ÜS bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında üs olan kelimeler listesine ya da Sonu üs ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
S Ü Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
SÜ, ÜS
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- RÜSUBAT
- ...
- MÜSTAİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Doğuştan yetenekli, kabiliyetli olan
-
[sıfat]
Doğuştan yetenekli, kabiliyetli olan
- KÜSÜŞME
-
-
[isim]
Küsüşmek işi
- "Sevgimizi hep canlı tuttuğumuzu sandık. Küsüşmelerimiz, dargınlıklarımız sanki iz bırakmadan geçti gitti." (Erhan Bener)
-
[isim]
Küsüşmek işi
- HÜSEYNİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Klasik Türk müziğinde dügâh perdesinde karar kılan bir makam
-
Klasik Türk müziğinde mi notası
-
[isim]
Klasik Türk müziğinde dügâh perdesinde karar kılan bir makam
- KÜSEĞEN
-
-
[sıfat]
Çabuk ve sık sık küsen (kimse)
-
[isim]
Küstüm otu
-
[sıfat]
Çabuk ve sık sık küsen (kimse)
- SÜRÜSÜZ
- ...
- ÜSKÜDAR
- ...
- ÜSTÜBEÇ
-
-
[isim]
Boyacılıkta kullanılan zehirli, bazik kurşun karbonat
- "Gündüz yüzünün kızıllığını örtmek için sürdüğü kalın pudra tabakası âdeta bir üstübeç maskesini hatırlatıyordu." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Boyacılıkta kullanılan zehirli, bazik kurşun karbonat
- TEVARÜS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir kimseden miras kalma, mirasa konma
-
Kalıtım yoluyla birinden diğerine geçme
-
[isim]
Bir kimseden miras kalma, mirasa konma
- TEESSÜS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kurulma, ortaya çıkma
-
Yerleşme, temelleşme, kökleşme
-
[isim]
Kurulma, ortaya çıkma
- ÜSLENİŞ
- ...
- PENCÜSE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Tavla oyununda zarların üst yüzünün birinin beşli, öbürünün üçlü gelmesi
-
[isim]
Tavla oyununda zarların üst yüzünün birinin beşli, öbürünün üçlü gelmesi
- FÜSUNLU
- ...
- ÖRTÜSÜZ
-
-
[sıfat]
Örtüsü olmayan
-
Örtülmemiş
- "İşte yalının penceresinde yengemin örtüsüz başı renkli bir demet..." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
Açık seçik, gizlenmeyen
- "En ciddileri bile cıvıtan meclis, örtüsüz telmihlere, taşkın hareketlere de müsamaha etmeye başlamıştı." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Örtüsü olmayan
- MÜSİLAJ
- ...
- SÜSLÜCE
- ...
- MÜSTEAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Takma
- "Müstear adların hakikilerini saymaya başladı." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[isim]
Klasik Türk müziğinde bir makam
-
[sıfat]
Takma
- KOSİNÜS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Tümler açının sinüsü
-
[isim]
Tümler açının sinüsü
- RÜSUMAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bazı mallardan devletçe alınan vergiler
- "Size ya rüsumat müdürlüğünde yahut da şehir eminliğinde gözü olduğunu söyler." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Bazı mallardan devletçe alınan vergiler
- GÖĞÜSLÜ
-
-
[sıfat]
Göğsü olan
-
Göğsü geniş olan
-
İri memeli (kadın)
-
[sıfat]
Göğsü olan