İçinde yet olan 7 harfli 61 kelime var. İçerisinde YET bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında yet olan kelimeler listesine ya da Sonu yet ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E T Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

ET, EY, TE, YE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

YETKELİ

  1. [sıfat] Otoritesi olan

UZVİYET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Organizma
    • "Dil yaşayan bir uzviyettir." (Burhan Felek)

YETİRME

  1. [isim] Yetirmek işi veya durumu

DİRAYET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Zekâ

MANYETO

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] İçinde mıknatıslı demir bulunan elektrik üreteci

BEGAYET

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [zarf] Son derece, pek çok, aşırı
    • "Kızım, evladım, sana söyleyeceğim sözler begayet mühim, begayet naziktir." (Reşat Nuri Güntekin)

ŞİKAYET
...
EHLİYET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sürücü belgesi
  2. Ustalık, uzluk
    • "Üstat, ehliyetin son olgunluk merhalesini ifade ettiğinden yaş, baş ve sakal mefhumlarını da ihtiva ederdi." (Ahmet Haşim)

VARYETE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Şarkı, dans, hokkabazlık, temsil gibi aralarında ilişki bulunmayan farklı oyunlardan oluşan gösteri
  2. Varyasyon

YETKİLİ

  1. Herhangi bir işte yetkisi olan (kimse), salahiyetli, salahiyettar
    • "Fabrikanın bir yetkilisi onlara açıklamalar yapıyordu." (Tarık Buğra)
    • "Süreli veya süresiz yayınlar kanunun açıkça yetkili kıldığı mercinin emriyle toplatılabilir." (Anayasa)
  2. Mezun

ŞENİYET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Gerçeklik

CEMİYET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Dernek
    • "Gazi'nin reisliği altında bir Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti var." (Etem İzzet Benice)
  2. Düğün
    • "Bohçacı hanım, cemiyetin nerede olacağını öğrenip yarın haber getirmeyi vadetmişti." (Sermet Muhtar Alus)
  3. Bir olayı veya kişiyi kutlamak amacıyla bir araya gelen topluluk
    • "Bir hafta olmazdı ki bir mektebe başlama, bir sünnet, bir düğün, bir lohusa cemiyeti görmeyelim." (Ömer Seyfettin)
  4. Yüksek sosyete
  5. Birbirine uygun veya zıt anlamlı kelimeleri tenasüp, tezat sanatları yoluyla bir araya getirme
  6. Toplum

YETİŞEK

  1. [isim] Yetişme durumu, eğitim
  2. Program

NİYETÇİ

  1. [isim] Alıştırılmış güvercin, saka kuşu, tavşan vb. hayvanlara para karşılığında niyet çektiren kimse

ZAFİYET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Arıklık, zayıflık
  2. Dermansızlık, güçsüzlük

YETERLİ

  1. [sıfat] Bir işi yapma gücünü sağlayan özel bilgisi olan, kifayetli, ehliyetli
  2. Bir görevi, işlevi yerine getirme gücü olan, etkisi olan
  3. Gereksinimlere cevap veren, ihtiyaçları karşılayan
    • "Yeterli çadırları var mı?" (Mahmut Yesari)

MALİYET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Üretimde bir mal elde edilinceye değin harcanan değerlerin toplamı

KEMİYET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Nicelik

YETİŞME

  1. [isim] Yetişmek işi

HAMİYET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir insanın yurdunu, ulusunu ve ailesini koruma çabası
    • "İçinde müthiş bir harp taraftarlığı, bir vatanperverlik, bir hamiyet taşıyordu." (Refik Halit Karay)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü