İçinde yet olan 6 harfli 14 kelime var. İçerisinde YET bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında yet olan kelimeler listesine ya da Sonu yet ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E T Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

ET, EY, TE, YE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

YETMİŞ

  1. [isim] Altmış dokuzdan sonra gelen sayının adı
  2. Bu sayıyı gösteren 70, LXX rakamlarının adı
  3. [sıfat] Yedi kere on, altmış dokuzdan bir artık

ARİYET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Eğreti, ödünç, ödünçleme
    • "Öteden beriden ariyet de bir şeyler buluruz." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Belli bir taşınır malın kullanılmasının geri verilmek şartıyla bedelsiz olarak bir kimseye bırakılması

İNAYET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İyilik, kayra, atıfet, ihsan, lütuf

YETMEK

  1. [nsz] Bir gereksinimi karşılayacak, giderecek nicelikte olmak
    • "Hasan'ın gücü yetse belki de dayak atacak." (Halide Edip Adıvar)
    • "Onun okudukları ona yeter de artar bile." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Yeter ki biri ona iyice bakmış, oturup onunla konuşmuş olsun!" (Memduh Şevket Esendal)
  2. [-e] Yeterli sebep olmak
    • "Bir sigara bir ormanı yakmaya yeter."
  3. Kötü bir davranış, durum, tutum yeterli olmak, kâfi gelmek
    • "Bu zulüm artık yeter!"
  4. [-e] Başkasına gereksinim duymamak, kendine yetmek
    • "Kendiyle dolu, kendine yeten, olgun ve aydın bir insanın değil bir günü, bazen bir saati bile yüz binlerce lira değerinde olabilir." (Haldun Taner)
  5. [-e] Bir yaşa erişmek, ulaşmak
    • "At dört, kız on beşe yettiği zaman / Severim kır atı bir de güzeli." (Dadaloğlu)
  6. Olgunlaşmak

HAŞYET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Korku, korkma
    • "Bir kâbustan silkinen adamların haşyetiyle göz kapaklarını ovalayarak açıyordu." (Peyami Safa)

VİNYET

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir kitabın sayfalarını süsleyen başlık, süslü harf gibi motif

ZİLYET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sahibi kendisi olsun olmasın bir malı kullanmakta olan, elinde tutan kimse, eldeci

YETKİN

  1. [sıfat] Gerekli olgunluğa erişmiş, olgun, kâmil, mükemmel
    • "Bizim ülkemizde böyledir: Yetkin çalışmalar görmezden gelinir." (Selim İleri)

RİAYET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sayma, saygı, ağırlama, itibar etme
    • "Hakka riayet etmezsek sonra işimiz ters gider." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
  2. Uyma, boyun eğme
    • "Edep ve erkâna riayet lazım." (Refik Halit Karay)

AFİYET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Hasta olmama durumu, sağlık, esenlik
    • "Allah daha ziyade afiyet versin." (Necati Cumalı)
    • "Cezveyi sürüyor, fincana boşaltıyor, kahveyi afiyetle içiyordu." (Sait Faik Abasıyanık)

EZİYET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Aşırı güçlük ve sıkıntı, üzgü, cefa, zahmet, zulüm
    • "İçlerinden birine kancayı atmış, maksadı, onu üzmek, ona eziyet etmektir." (Refik Halit Karay)

MAİYET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Üst görevlinin yanında bulunan kimseler, alt kademedekiler

YETİME
...
SOVYET
...
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü