İçinde uyma olan 19 kelime var. İçerisinde UYMA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında uyma olan kelimeler listesine ya da Sonu uyma ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler

15 Harfli Kelimeler

VURDUMDUYMAZLIK

12 Harfli Kelimeler

DUYMAZLANMAK, VURDUMDUYMAZ

11 Harfli Kelimeler

DUYMAMAZLIK, DUYMAZLANMA

10 Harfli Kelimeler

UYMAMAZLIK

9 Harfli Kelimeler

DUYMAZLIK, UYMACILIK

8 Harfli Kelimeler

UYMAZLIK

6 Harfli Kelimeler

BUYMAK, DUYMAK, KUYMAK, UYMACA, UYMACI

5 Harfli Kelimeler

BUYMA, DUYMA, UYMAK, UYMAZ

4 Harfli Kelimeler

UYMA


Kelime bulma makinesi

A M U Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

4 Harfli Kelimeler

UYMA, YUMA

2 Harfli Kelimeler

AM, AY, MA, UY, YA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

VURDUMDUYMAZLIK

  1. [isim] Aldırmazlık, aldırışsızlık, umursamazlık
    • "Vefakârlığı da öyleydi. Genel unutkanlığa, vurdumduymazlığa karşı içinden gelen bir tepki idi." (Haldun Taner)
    • "Şimdi böyle bir iftira karşısında bizim için vurdumduymazlıktan gelmeye imkân kalır mıydı?" (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

VURDUMDUYMAZ

  1. [sıfat] Anladığı hâlde anlamamış gibi davranan, umursamaz, aldırmaz, aldırışsız, duygusuz
    • "... ne saygısız, ne vurdumduymaz misafirdi bunlar..." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

DUYMAZLANMAK
...
DUYMAMAZLIK

  1. [isim] Bakınız duymazlık

DUYMAZLANMA
...
UYMAMAZLIK
...
UYMACILIK

  1. [isim] Yürürlükteki kurum, ölçüt veya şartlara, kesin olmayan katı kalıplara, eleştirici bir değerlendirme yapmaksızın uyma, konformizm

DUYMAZLIK

  1. [isim] Duymamış gibi davranma durumu
    • "Evine gönderilen haberleri hep duymazlıktan gelmişti." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

UYMAZLIK

  1. [isim] Aykırılık, başkalık, mugayeret

BUYMAK

  1. [nsz] Çok üşümek
  2. Soğuktan donarak ölmek

UYMACI

  1. [isim] Uymacılık yanlısı olan kimse, konformist

KUYMAK

  1. [isim] Mısır ununun erimiş tereyağıyla kavrulması, su eklenmesi, bir miktar peynir katılması ve bir süre kaynatılmasıyla elde edilen yemek
  2. Karadeniz bölgesinde ve özellikle Trabzon'da yapılan bir tür yemek
    • "Mısır kuymağı."

UYMACA

  1. [sıfat] Uyuşma, uzlaşma

DUYMAK

  1. [-i] Bilgi almak, öğrenmek, haber almak
    • "Yaptıklarını duydum."
  2. İşitmek, ses almak
    • "Çamaşırcı Fatma kadın annemin duymayan kulaklarına yalvarıyor." (Yusuf Ziya Ortaç)
  3. Dokunma, koklama vb. duyularla algılamak, hissetmek
    • "Yüzme denilen mucizeyi ancak beş altı sene sonra avuçlarımızın içinde duyabilecektik." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
  4. Nesnelere dokunmakla onların sıcaklık, soğukluk, sertlik, ağırlık, hareket vb. fizik durumlarından bilgi edinmek, hissetmek
    • "Elimin üzerinde bir böceğin gezdiğini duydum."
  5. [nsz] Bir ruh durumu içine girmek
    • "Hakiki bedbahtlar, sefaletlerini birdenbire açığa vurmaktan utanç duyarlar." (Reşat Nuri Güntekin)
  6. [nsz] Sezmek, fark etmek, hissetmek
    • "Güzel olmasın fakat ruhu olsun, bir şey duysun." (Hüseyin Cahit Yalçın)

UYMAZ

  1. [sıfat] Aykırı, başka türlü, mugayir

DUYMA

  1. [isim] Duymak durumu

UYMAK

  1. [-e] Ölçüleri birbirini tutmak
    • "Ayakkabı ayağına iyi uydu."
  2. Renk, biçim vb. yönünden birbirini tutmak, uygun düşmek
    • "Kravat ceketine uymuş."
  3. Zevke, anlayışa uygun düşmek
    • "Sizin tutumunuz bizim görev anlayışımıza uyuyor."
  4. Bir inanca, bir anlayışa, bir duruma veya egemen bir güce uygun davranışta bulunmak
    • "Şu acayip sevdaları bırak, muhite uy, zamana uy, hayatını mükemmel kazanırsın." (Peyami Safa)
  5. Bağlı kalmak, tabi olmak
    • "Birtakım kayıt ve şartlara uymak zorundaydı."
  6. Uygun düşmek, münasip olmak
    • "Her cihette birbirine uyacak kadın erkek bulmak dünyada kabil değildir." (Hüseyin Cahit Yalçın)

BUYMA

  1. [isim] Buymak işi

UYMA

  1. [isim] Uymak işi, intibak, riayet, tebaiyet, tevafuk
    • "Bu karşılaştıklarına uyma yeteneği, en çok kocasıyla ilişkilerinde görünüyordu." (Necati Cumalı)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü