İçinde utma olan 7 harfli 17 kelime var. İçerisinde UTMA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında utma olan kelimeler listesine ya da Sonu utma ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A M T U Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
4 Harfli Kelimeler
AMUT, MUTA, TAMU, UTMA
3 Harfli Kelimeler
AUT, MAT, MUT, TAM
2 Harfli Kelimeler
AM, AT, MA, TA, TU, UT
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TOZUTMA
-
-
[isim]
Tozutmak işi
-
[isim]
Tozutmak işi
- SOĞUTMA
-
-
[isim]
Soğutmak işi
-
[isim]
Soğutmak işi
- AKTUTMA
-
-
[isim]
Albümin işeme
-
[isim]
Albümin işeme
- KORUTMA
- ...
- ULUTMAK
-
-
[-i]
Ulumasını sağlamak
- "Şimdi ezanın sustuğu bu öksüz yurtlara çanlarını ulutmak için Selanik'e vapur vapur gelen Kafkasya Rumları yerleşiyorlardı." (Ömer Seyfettin)
-
[-i]
Ulumasını sağlamak
- DOKUTMA
-
-
[isim]
Dokutmak işi
-
[isim]
Dokutmak işi
- OKUTMAK
-
-
[-i]
Okumasını, öğrenim görmesini sağlamak
-
[nsz]
Okuma işini yaptırmak
- "Kumandan paşaya bu akşam şiir okutmak istiyoruz." (Falih Rıfkı Atay)
-
[nsz]
Ders vermek, bir konu üzerinde yetiştirmek
- "Lisede İngilizce okutuyor."
-
Satarak elinden çıkarmak
- "Bana iki sandık çay verdi. Bunları al okut! dedi." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[-i]
Okumasını, öğrenim görmesini sağlamak
- OKUTMAN
-
-
[isim]
Üniversitede yabancı dil, Türkçe ve inkılap tarihi gibi ortak, zorunlu dersleri öğretmek için görevlendirilen, uygulamalı çalışmaları yöneten öğretim elemanı, lektör
-
[isim]
Üniversitede yabancı dil, Türkçe ve inkılap tarihi gibi ortak, zorunlu dersleri öğretmek için görevlendirilen, uygulamalı çalışmaları yöneten öğretim elemanı, lektör
- UYUTMAK
-
-
[-i]
Uyumasını sağlamak, uyur duruma getirmek
-
Acı, keder vb.ni hafifletmek
- "Yeisimi uyutmak için dimağımı tarih okumakla yoruyorum." (Reşat Nuri Güntekin)
-
İlgi konusu olmaktan çıkarmak, unutturmak
-
Aldatmak, kandırmak
- "Bugün yarın diye uyuttun durdun beni." (Atilla İlhan)
-
[-i]
Uyumasını sağlamak, uyur duruma getirmek
- COZUTMA
- ...
- KURUTMA
-
-
[isim]
Kurutmak işi
-
[isim]
Kurutmak işi
- AVUTMAK
-
-
[-i]
Bir kimsenin acısını veya sıkıntısını yatıştırmak, teselli etmek
- "İnsanı sıkıntılı zamanlarda kitap kadar avutan bir şey yoktur."
-
Oyalamak
- "Çocuk annem diye tutturdu, güç avuttuk."
-
[-i]
Bir kimsenin acısını veya sıkıntısını yatıştırmak, teselli etmek
- UNUTMAK
-
-
[-i]
Aklında kalmamak, hatırlamamak
- "Kaç kere aynı palavralarla kendimi avutmuş, öfkemi geçirmiş, sonradan hepsini unutmuştum." (Refik Halit Karay)
-
Bir şeyi dalgınlıkla bir yerde bırakmak
-
Bir şeyi yapamaz duruma gelmek
- "Onu da bilirdim eskiden memleketteyken amma sonradan unuttum." (Osman Cemal Kaygılı)
-
Bağışlamak
- "Onun yersiz davranışlarını çoktan unuttum."
-
Gereken önemi vermemek, üstünde durmamak
- "İçinde kabaran sevinçten vücudunun berelerini unutarak uyudu." (Halide Edip Adıvar)
-
Hatırdan, gönülden çıkarmak
- "İyiliğini de ölünceye kadar unutmam." (Memduh Şevket Esendal)
-
[-i]
Aklında kalmamak, hatırlamamak
- MUTMAİN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
İnanmış, gönlü kanmış, emin olan
-
[sıfat]
İnanmış, gönlü kanmış, emin olan
- SOLUTMA
-
-
[isim]
Solutmak işi
-
[isim]
Solutmak işi
- KOKUTMA
-
-
[isim]
Kokutmak işi
-
[isim]
Kokutmak işi
- SORUTMA
-
-
[isim]
Sorutmak işi
-
[isim]
Sorutmak işi