İçinde ut olan 7 harfli 104 kelime var. İçerisinde UT bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ut olan kelimeler listesine ya da Sonu ut ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
T U Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
TU, UT
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MAHRUTİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Konik
-
[sıfat]
Konik
- UYUTMAK
-
-
[-i]
Uyumasını sağlamak, uyur duruma getirmek
-
Acı, keder vb.ni hafifletmek
- "Yeisimi uyutmak için dimağımı tarih okumakla yoruyorum." (Reşat Nuri Güntekin)
-
İlgi konusu olmaktan çıkarmak, unutturmak
-
Aldatmak, kandırmak
- "Bugün yarın diye uyuttun durdun beni." (Atilla İlhan)
-
[-i]
Uyumasını sağlamak, uyur duruma getirmek
- UNUTMAK
-
-
[-i]
Aklında kalmamak, hatırlamamak
- "Kaç kere aynı palavralarla kendimi avutmuş, öfkemi geçirmiş, sonradan hepsini unutmuştum." (Refik Halit Karay)
-
Bir şeyi dalgınlıkla bir yerde bırakmak
-
Bir şeyi yapamaz duruma gelmek
- "Onu da bilirdim eskiden memleketteyken amma sonradan unuttum." (Osman Cemal Kaygılı)
-
Bağışlamak
- "Onun yersiz davranışlarını çoktan unuttum."
-
Gereken önemi vermemek, üstünde durmamak
- "İçinde kabaran sevinçten vücudunun berelerini unutarak uyudu." (Halide Edip Adıvar)
-
Hatırdan, gönülden çıkarmak
- "İyiliğini de ölünceye kadar unutmam." (Memduh Şevket Esendal)
-
[-i]
Aklında kalmamak, hatırlamamak
- UTANGAÇ
-
-
[sıfat]
Bir toplulukta güvenini yitiren, rahat konuşamayan ve rahat davranamayan, sıkılgan, mahcup
- "Ben yalnız uslu ve çekingen değil, aynı zamanda son derece utangacım da." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Bir toplulukta güvenini yitiren, rahat konuşamayan ve rahat davranamayan, sıkılgan, mahcup
- MUTERİZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Karşı gelen, itiraz eden, itirazcı
-
İtiraz eden (kimse)
-
[sıfat]
Karşı gelen, itiraz eden, itirazcı
- KOMUTAN
-
-
[isim]
Bir asker topluluğunun başı, kumandan, bey
- "Takım komutanı. Tümen komutanı. Ordu komutanı."
-
[isim]
Bir asker topluluğunun başı, kumandan, bey
- UTANGAN
-
-
[sıfat]
Utangaç
-
[sıfat]
Utangaç
- ŞUTLAMA
-
-
[isim]
Şutlamak işi veya durumu
-
[isim]
Şutlamak işi veya durumu
- AVUTMAK
-
-
[-i]
Bir kimsenin acısını veya sıkıntısını yatıştırmak, teselli etmek
- "İnsanı sıkıntılı zamanlarda kitap kadar avutan bir şey yoktur."
-
Oyalamak
- "Çocuk annem diye tutturdu, güç avuttuk."
-
[-i]
Bir kimsenin acısını veya sıkıntısını yatıştırmak, teselli etmek
- VÜCUTLU
-
-
[sıfat]
Vücudu iri ve şişman olan
-
[sıfat]
Vücudu iri ve şişman olan
- TUTANAK
-
-
[isim]
Meclis, kurul, mahkeme vb. yerlerde söylenen sözlerin olduğu gibi yazıya geçirilmesi, zabıt, zabıtname
-
Bir durumu tespit eden veya edenler tarafından imzalanan belge, zabıt varakası
-
Birçok kimsenin imzaladığı rapor, mazbata
-
[isim]
Meclis, kurul, mahkeme vb. yerlerde söylenen sözlerin olduğu gibi yazıya geçirilmesi, zabıt, zabıtname
- KURUTMA
-
-
[isim]
Kurutmak işi
-
[isim]
Kurutmak işi
- MEŞRUTA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir kimseye, mirasçılara veya bir kuruluşa satılmamak şartı ile verilmiş mülk
- "Cami meşrutası."
-
[isim]
Bir kimseye, mirasçılara veya bir kuruluşa satılmamak şartı ile verilmiş mülk
- SOLUTMA
-
-
[isim]
Solutmak işi
-
[isim]
Solutmak işi
- HUDUTLU
-
-
[sıfat]
Sınırlı, sınırlanmış
-
[sıfat]
Sınırlı, sınırlanmış
- OKUTMAK
-
-
[-i]
Okumasını, öğrenim görmesini sağlamak
-
[nsz]
Okuma işini yaptırmak
- "Kumandan paşaya bu akşam şiir okutmak istiyoruz." (Falih Rıfkı Atay)
-
[nsz]
Ders vermek, bir konu üzerinde yetiştirmek
- "Lisede İngilizce okutuyor."
-
Satarak elinden çıkarmak
- "Bana iki sandık çay verdi. Bunları al okut! dedi." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[-i]
Okumasını, öğrenim görmesini sağlamak
- MEŞRUTİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Meşrutiyetle ilgili olan
-
[sıfat]
Meşrutiyetle ilgili olan
- MESUTÇA
-
-
[zarf]
Mesut bir biçimde, mesut olarak, mesudane
-
[zarf]
Mesut bir biçimde, mesut olarak, mesudane
- KURUTUŞ
-
-
[isim]
Kurutma işi veya biçimi
-
[isim]
Kurutma işi veya biçimi
- LAYEMUT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Ölümsüz, ölmez
-
[sıfat]
Ölümsüz, ölmez