İçinde un olan 5 harfli 81 kelime var. İçerisinde UN bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında un olan kelimeler listesine ya da Sonu un ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ONGUN

  1. [sıfat] Çok verimli, bol, eksiksiz
  2. Yarar duruma gelmiş, bayındır
  3. Mutlu
  4. Kutlu, uğurlu

AFSUN

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Büyü

DURUN
...
FAUNA

Kelime Kökeni : Latince

  1. [isim] Direy

DERUN

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] İç, içeri, öz
  2. Gönül, yürek, ruh

SAUNA

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kuru buhar banyosu
  2. Bu banyonun bulunduğu yer

FUNDA

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Süpürge otu

UYGUN

  1. [sıfat] Yakışır, yaraşır, mutabık, mütenasip
    • "Rıza Efendi'de yerine, zamanına ve konusuna uygun hikâyeler vardır." (Tarık Buğra)
    • "O zaman da haydutlar rıhtım kapısına daha önce gitmeyi uygun buldular." (Tarık Buğra)
    • "Umduk, bekledik, düşündük. Hangi şey umduğumuza uygun düştü?" (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "İşte Ahmet Kerim, ilk bakışında Ömer Beyefendi'nin bu eserini yırtıp sepete atmak üzereyken bu ihtimale dayanarak onun gazeteye konulmasını uygun görmüştü." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. Elverişli, yarar, müsait, muvafık
  3. Orantılı, oranlı
    • "Bu, bizim kızın yaradılışının, ablamın koyduğu yeni töreye uygun gelmeyişidir." (Memduh Şevket Esendal)

SUNUM

  1. [isim] Sunma işi
  2. Bir bildirinin çeşitli yollarla dinleyenlere aktarılması
  3. Lokma, parça

TUNİK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Pantolon veya etek üzerine giyilen, dizlere kadar inen üst giysisi

BUNLU

  1. [sıfat] Sıkıntılı

MUNİS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Alışılan, alışılmış, yabancı olmayan
  2. Cana yakın, uysal, sevimli
    • "Ağlamaktan renkleri silinmiş zannolunan küçük munis gözleriyle bakıyordu." (Orhan Seyfi Orhon)
  3. Uygun
    • "Bu fikir birdenbire bana o kadar munis, yapılabilmesi o kadar kolay göründü ki hemen yola düştüm." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

ZEBUN

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Güçsüz, zayıf, âciz
    • "İnsan gözünden ziyade, bu kafese konmuş vahşi, yırtıcı hayvanların, içleri hırs, haşinlik ve ürkeklikle dolu, heybetli fakat zebun gözlerine benziyordu." (Refik Halit Karay)
    • "Beni bir gözleri ahuya zebun etti felek." (Yavuz. Sultan Selim)
    • "Bir zaman gelir ki sırf kendi icadımız olan bir his elinde zebun kalırız." (Hüseyin Cahit Yalçın)

KARUN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Çok zengin kimse

SUNUŞ

  1. [isim] Sunma işi veya biçimi
  2. Büyüklere söylenilen söz, maruzat
  3. Ön söz

SUNTA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Doğramacılıkta kereste olarak kullanılan, sıkıştırılmış talaş ve yongadan yapılan tahta

UNLUK

  1. [isim] Değirmende unun biriktiği yer
  2. Ekmek fırınlarında unların bulunduğu bölüm, un deposu
  3. [sıfat] Un yapılmaya elverişli, temizlenmiş (buğday)

SUNAK

  1. [isim] Tapınaklarda, üzerinde kurban kesilen, günlük yakılan, dinî tören yapılan taş masa

YUNAN
...
ZORUN

  1. [isim] Mecburiyet
    • "Biz artık ilkel insan anlayışımızı değiştirmek zorununu duyuyoruz." (Melih Cevdet Anday)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü