İçinde tık olan 7 harfli 27 kelime var. İçerisinde TIK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında tık olan kelimeler listesine ya da Sonu tık ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
I K T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
KIT, TIK
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DAMITIK
-
-
[sıfat]
Damıtma yoluyla, damıtılarak elde edilmiş olan
- "Damıtık su."
-
[sıfat]
Damıtma yoluyla, damıtılarak elde edilmiş olan
- TIKIŞIK
-
-
[sıfat]
Tıkışmış olan
-
[sıfat]
Tıkışmış olan
- KITIKLI
-
-
[sıfat]
İçine kıtık konmuş olan
-
[sıfat]
İçine kıtık konmuş olan
- MANTIKİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Mantıklı
- "Birkaç türlü tefsire imkân bırakmayan, tek manalı, sarih ve mantıki söz." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Mantıklı
- TIKILIŞ
- ...
- MINTIKA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bölge
-
[isim]
Bölge
- TIKIŞMA
-
-
[isim]
Tıkışmak işi
-
[isim]
Tıkışmak işi
- TIKLAMA
-
-
[isim]
Tıklamak işi, klikleme
-
[isim]
Tıklamak işi, klikleme
- SIRITIK
-
-
[sıfat]
Sürekli olarak sırıtan
-
[sıfat]
Sürekli olarak sırıtan
- TIKANIK
-
-
[sıfat]
Tıkanmış olan
- "Her adımın bir merdiven basamağındaki boğuk ve tıkanık gürültüsü kulağında sonu gelmeyen bir akisle uzuyordu." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Tıkanmış olan
- TIKAMAK
-
-
[-e]
Bir şeyin ağzını, deliğini, içine konulan veya dışarıdan uygulanan bir nesneyle kapamak
- "Camına vurdular, açtı, Ahmet kızın ağzına bir mendil tıkadı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[-i]
Yol, su, geçit vb. şeyleri bir engelle işlemez, akmaz, geçilmez duruma getirmek
-
[-e]
Bir şeyin ağzını, deliğini, içine konulan veya dışarıdan uygulanan bir nesneyle kapamak
- TIKILMA
-
-
[isim]
Tıkılmak işi
-
[isim]
Tıkılmak işi
- ARTIKÇI
- ...
- TIKATMA
-
-
[isim]
Tıkatmak işi
-
[isim]
Tıkatmak işi
- TIKIRTI
-
-
[isim]
Tıkırdayan bir şeyin çıkardığı ses
- "Ansızın arkasında bir tıkırtı duydu." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Tıkırdayan bir şeyin çıkardığı ses
- KATIKÇI
- ...
- TIKINIŞ
- ...
- YARATIK
-
-
[isim]
Yaratılmış canlı varlık, mahluk
- "... kediye, bu aşağılık yeryüzü yaratığına küçümseme ile baktı." (Haldun Taner)
-
[isim]
Yaratılmış canlı varlık, mahluk
- ABARTIK
-
-
[sıfat]
Abartılmış
- "Bu sözler, günümüz için eskimiş ve abartık edalı olabilir." (Selim İleri)
-
[sıfat]
Abartılmış
- DAĞITIK
-
-
Kendinden geçmiş, sarhoş
- "Polis, dağıtık gazino müşterisini derdest edip götürdü."
-
Kendinden geçmiş, sarhoş