İçinde ten olan 7 harfli 36 kelime var. İçerisinde TEN bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ten olan kelimeler listesine ya da Sonu ten ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E N T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
NET, TEN
2 Harfli Kelimeler
EN, ET, NE, TE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TENEVVÜ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çeşitlilik
-
[isim]
Çeşitlilik
- ÜSTENME
-
-
[isim]
Üstenmek işi, taahhüt, angajman
- "Kimseyle bu türlü alışverişim yoktu. Kimsenin üstenmesi, girdisi çıktısı, alacağı, borcu ile uğraşmak istemiyordum." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Üstenmek işi, taahhüt, angajman
- TENNURE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Mevlevi dervişlerinin giydiği kolsuz, yakasız, yırtmaçlı, beli kırmalı, uzun ve geniş giysi
- "O tennurelerin elvan elvan renkleri ve bu renklerin göz alıcı, baş döndürücü kasırgası..." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Mevlevi dervişlerinin giydiği kolsuz, yakasız, yırtmaçlı, beli kırmalı, uzun ve geniş giysi
- İSTENİŞ
- ...
- DEFATEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Ansızın
-
Birden, aniden
- "Sönük bakan gözleri defaten parladı." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[zarf]
Ansızın
- TENTENE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Dantel
- "Vitrinlerde tenteneleri, işlemeleri, esvapları seyretti." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
[isim]
Dantel
- TENHACA
-
-
[sıfat]
Kalabalık olmayan
- "Karar, o akşam için şehrin tenhaca, sakin bir lokantası kiralanarak sofrada verildi." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Kalabalık olmayan
- ÖRTENEK
-
-
[isim]
Hayvanların vücudunu örten deri, kıl, tüy, pul vb. dokuların bütünü
-
Bazı organları örten zarlar
-
[isim]
Hayvanların vücudunu örten deri, kıl, tüy, pul vb. dokuların bütünü
- TENKİDİ
- ...
- MÜMTENİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bir şeyi yapmaktan çekinen, kaçınan
-
Olamaz, olmayacak
-
[sıfat]
Bir şeyi yapmaktan çekinen, kaçınan
- YETENEK
-
-
[isim]
Bir kimsenin bir şeyi anlama veya yapabilme niteliği, kabiliyet
- "Gençleri yeteneklerine göre işe yöneltmeli."
-
Bir duruma uyma konusunda organizmada bulunan ve doğuştan gelen güç, kapasite
-
Kişinin kalıtıma dayanan ve öğrenmesini çerçeveleyen sınır
-
Dışarıdan gelen etkiyi alabilme gücü
-
[isim]
Bir kimsenin bir şeyi anlama veya yapabilme niteliği, kabiliyet
- GENÇTEN
-
-
[sıfat]
Genç sayılan (kimse)
- "Ev sahibi Hacı Ali'yi tanıdım. Gençten bir adamdı." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[sıfat]
Genç sayılan (kimse)
- PATENCİ
-
-
[isim]
Buz pateni yapan veya patenle kayan kimse
-
[isim]
Buz pateni yapan veya patenle kayan kimse
- YÜRÜTEN
-
-
[isim]
Yürüteç
- "Ona dört ayaklı yürütenlerden aldık, sevindi." (Tarık Dursun K)
-
[isim]
Yürüteç
- TENTELİ
-
-
[sıfat]
Tentesi olan
- "Uzun, tenteli, tek atlı muhacir arabalarına binilir." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Tentesi olan
- TENASÜH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ruh göçü
-
[isim]
Ruh göçü
- TENASÜP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Birbirine uyma, yakışma, aralarında uygunluk bulunma, oran, orantı
-
Birbirleriyle ilgili söz veya kavramların dizelerde toplanması sanatı
-
[isim]
Birbirine uyma, yakışma, aralarında uygunluk bulunma, oran, orantı
- TENZİHİ
- ...
- SURETEN
- ...
- ÜSTENCİ
-
-
[isim]
Yüklenici
-
[isim]
Yüklenici