İçinde tem olan 5 harfli 10 kelime var. İçerisinde TEM bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında tem olan kelimeler listesine ya da Sonu tem ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E M T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

MET, TEM

2 Harfli Kelimeler

EM, ET, ME, TE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

TEMAS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Değme, dokunma (I), dokunuş (I)
    • "Etrafımda uçları birbirine temas etmiş hilallerden müteşekkil bir daire vardı." (Ömer Seyfettin)
  2. Buluşup görüşme, ilişki kurma, münasebet
    • "Her nevi halkla temas ve kaynaşma hâlinde bulunmalıdır." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Şiiri iyi okuyanlarla fena okuyanlar arasındaki esaslı farka temas ettik." (Yahya Kemal Beyatlı)
  3. Değinme, sözünü etme, bahsetme
    • "O konuya hiç temas edilmedi."
  4. Gidip gelme, ulaşım, bağlantı
    • "İki şehir arasında temas kesildi."
  5. Dokunma

TEMEK

  1. [isim] Ahırdaki gübreyi dışarı atmak için kullanılan kapaklı veya kapaksız delik, pencere

İSTEM

  1. [isim] Bir kimseden bir şeyi yapmasını veya yapmamasını isteme, talep, arzu
  2. Tüketicinin piyasadan mal çekmesi
  3. İrade veya isteğin eylem durumunda belirmesi

TEMİZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Kirli, lekeli, pis, bulaşık olmayan, arı, pak
    • "İçki yerine soğuk su, temiz ayran... var." (Falih Rıfkı Atay)
    • "Bizim yazarımız temize çektikten sonra romanı elinde dolaşır dururdu kapı kapı." (Necati Cumalı)
    • "Sonra kendini büsbütün temize çıkartmak için üstünün ve eşyasının aranmasını istedi." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "... gazete kendi evin, temize çıktığın gün gelmezsen küserim bak." (Atilla İlhan)
  2. Özenle yapılmış
    • "Temiz iş. Temiz dayak."
  3. Çok az kullanılmış veya hiç kullanılmamış olan, özrü olmayan
    • "Temiz araba."
  4. Ahlakça lekesiz, necip, nezih
    • "Biraz fazla saf olmakla beraber çok temiz ve nazik bir çocuk..." (Reşat Nuri Güntekin)
  5. [zarf] Kirli, lekeli, bulaşık olmayan bir biçimde
    • "Temiz giyinmek."

TEMPO

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Bir müzik parçasındaki bölümlerin hızlarını belirtmek için kullanılan kelime, vuruş
    • "Bu melodinin temposu çok ağır, biraz daha hızlı çalınmalı."
    • "Sonra kafasındaki bir şarkıya parmaklarıyla candan tempo tutmaya başladı." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Gidiş, ilerleyiş, gelişme hızı, tarz
    • "Maiyetindekiler onun çalışma temposuna yetişemezlerdi." (Haldun Taner)
  3. Vücut alıştırmalarının belirli süre içinde tekrarlanma hızı

TOTEM

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] İlkel toplumlarda topluluğun ondan türediği sanılan ve kutsal sayılan hayvan, ağaç, rüzgâr vb. herhangi bir doğal nesne, ongun

TEMEL

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Bir yapının toprak altında kalan ve yapıya dayanak olan duvar, taban vb. bölümlerinin tümü
    • "Evin temelleri sökülüyor gibi sarsılıyor." (Halide Edip Adıvar)
  2. Bu bölümleri yapmak için kazılan çukur
  3. [sıfat] En önemli, belli başlı, ana, esas, asıl, baz
    • "Devletin temel kanununun adı Anayasa'dır." (Burhan Felek)
  4. Bir şeyin gelişimi için gereken ilk ögeler
    • "Temelde sıradan bir Fransız vodviline dayanırdı oynadıkları oyun." (Necati Cumalı)

MATEM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yas
    • "Camiin methali, minberi, kâmilen siyah matem bayraklarıyla kaplı." (Atilla İlhan)

TEMİN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Korkusunu giderme, inanç verme
    • "Dünyada ondan başka kimseyi sevmeyeceğini bana bir kere daha temin etti." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Sağlama, elde etme
    • "Halkın büyük kısmı temizlik ihtiyacını şehrin içinden akan çamur renkli bir kanaldan temin ediyor." (Haldun Taner)
  3. Gerçekleştirme
    • "Evde huzuru temin annenin görevidir."

SİTEM

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Bir kimseye, yaptığı bir hareketin veya söylediği sözün üzüntü, alınganlık, kırgınlık vb. duygular uyandırdığını öfkelenmeden belirtme
    • "Millî Mücadelenin başından o güne kadar Atatürk'ün en hafif bir sitemine uğramamıştım." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "Ancak müsaade ederseniz size başka bir cihetten sitem edeceğim." (Reşat Nuri Güntekin)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü