İçinde suz olan 6 harfli 31 kelime var. İçerisinde SUZ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında suz olan kelimeler listesine ya da Sonu suz ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
S U Z Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
SU, US, UZ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- HUYSUZ
-
-
[sıfat]
Huyu iyi olmayan, geçimsiz, şirret
- "Yeni edindiği bu huysuz ve kavgacı tabiatı, küçükken masum hâllerinin ona sağlamış olduğu hoşgörüyü çabucak yok etti." (Yaşar Nabi Nayır)
-
[sıfat]
Huyu iyi olmayan, geçimsiz, şirret
- BUTSUZ
-
-
[sıfat]
Budu olmayan
-
[sıfat]
Budu olmayan
- MUTSUZ
-
-
[sıfat]
Mutlu olmayan, bedbaht
-
[sıfat]
Mutlu olmayan, bedbaht
- BUNSUZ
-
-
[zarf]
Bu olmaksızın
-
[zarf]
Bu olmaksızın
- SUZENİ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Bir tür kasnak işi
- "Tülbent üzerine suzeni işinde büyük bir ustalıkla muvaffakiyetler gösterdiğinden bahsedenler vardı." (Halit Ziya Uşaklıgil)
-
[isim]
Bir tür kasnak işi
- TOPSUZ
-
-
[sıfat]
Topu olmayan
-
[sıfat]
Topu olmayan
- TONSUZ
-
-
[sıfat]
Ötümsüz
-
[sıfat]
Ötümsüz
- SONSUZ
-
-
[sıfat]
Sonu olmayan, bitmeyen, ebedî
- "Seninle arkadaşlığımız sonsuz olacak." (Mahmut Yesari)
-
Ölçülemeyecek kadar çok veya büyük olan
- "Sonsuz gök."
-
Çok
- "İçimdeki ülkede bu ordu insanlarına karşı sonsuz bir sevgi ve minnet var." (Ruşen Eşref Ünaydın)
-
[isim]
Sonu ve sınırı olmayan şey
-
Sonu olmayan, her niceliği aşabilen değişken (nicelik)
-
[sıfat]
Sonu olmayan, bitmeyen, ebedî
- EKOSUZ
- ...
- ŞUNSUZ
- ...
- POZSUZ
-
-
[sıfat]
Kurumsuz, çalımsız
- "Türk sahnesinde pozsuz konuşmanın, Türkçeyi Türkçe konuşmanın temsilcileri karagözcülerimiz, ortaoyuncularımız, tuluatçılarımızdı." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Kurumsuz, çalımsız
- PULSUZ
-
-
[sıfat]
Pulu olmayan
-
[sıfat]
Pulu olmayan
- KOLSUZ
-
-
[sıfat]
Kolu olmayan
- "Etrafımda hastalar, topallar, kolsuzlar görmüştüm." (Ahmet Haşim)
-
Kol geçirilmemiş olan (giysi)
-
[sıfat]
Kolu olmayan
- RUHSUZ
-
-
[sıfat]
Cansız, güçsüz, etkisiz, miskin
-
[sıfat]
Cansız, güçsüz, etkisiz, miskin
- BOYSUZ
-
-
[sıfat]
Benzerleri arasında boyu kısa olan
-
[sıfat]
Benzerleri arasında boyu kısa olan
- PUSSUZ
- ...
- YOLSUZ
-
-
[sıfat]
Yolu olmayan
- "Bu dik, sarp ve yolsuz dağları arabalar, katırlar ve otomobillerle aşacaksınız." (Falih Rıfkı Atay)
-
Yavaş giden (taşıt)
- "Bu gemi yolsuzdur."
-
Kurallara aykırı, uygunsuz, yöntemsiz, düzensiz, yersiz, usulsüz, nizamsız
- "Kaymakamın yolsuz icraatı, hususi hayatı hep burada konuşulur, kasabanın olup biten işleri hep burada öğrenilirdi." (Refik Halit Karay)
-
Törelere, toplumun görüşüne aykırı davranan
- "Babam böyle yolsuz bir adam olsaydı anam ne yapardı." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Yolu olmayan
- KUTSUZ
-
-
[sıfat]
Uğursuz, kötü, menhus
-
Mutsuz, zavallı
-
[sıfat]
Uğursuz, kötü, menhus
- RUJSUZ
-
-
[sıfat]
Ruj sürülmemiş
-
[sıfat]
Ruj sürülmemiş
- DUŞSUZ
- ...