İçinde so olan 5 harfli 55 kelime var. İçerisinde SO bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında so olan kelimeler listesine ya da Sonu so ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SOMON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Som (III)
-
[isim]
Som (III)
- SOMUN
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Yuvarlak ve şişkin ekmek
- "Çocuk işe başlamadan Şaban amca bir çanak yoğurtla bir yarım somunu getiriyordu." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Yuvarlak ve şişkin ekmek
- SOYLU
-
-
[sıfat]
Doğuştan veya hükümdar buyruğuyla, bazı ayrıcalıklara sahip olan ve özel unvanlar taşıyan (kimse), asaletli, asil
- "Soylu kişidir, iyi bir öğrenim görmüştür, zekidir, yeteneklidir." (Necati Cumalı)
-
İyi tanınmış, köklü bir aileden gelen (kimse), necip, kişizade, asil
- "İzmir'in varlıklı ve soylu ailelerinden birinin tek erkek çocuğu." (Tarık Buğra)
-
Saygı uyandıran, yücelik taşıyan
- "Japonların soylu ve çetin savaşçılık gururuna, bu eğiliş ağır geldi." (Falih Rıfkı Atay)
-
Soyu iyi nitelikli olan, iyi cins soydan gelen (at vb.)
-
[sıfat]
Doğuştan veya hükümdar buyruğuyla, bazı ayrıcalıklara sahip olan ve özel unvanlar taşıyan (kimse), asaletli, asil
- SONUÇ
-
-
[isim]
Bir olayın doğurduğu başka bir olay veya durum, netice
- "Her koşu beklenilmeyen, şaşırtıcı bir sonuç verebilirdi." (Necati Cumalı)
- "Çalışmaları sonuç vermedi."
-
Bir gelişim veya girişimden elde edilen şey
- "Sınav sonucu."
- "Görüşmelerden sonuç alınamadı."
-
Öz, özet
-
Bir yarışmada, spor karşılaşmasında tarafların elde ettikleri puan, sayı, skor
-
Yazının veya sözün bitim bölümü
-
[isim]
Bir olayın doğurduğu başka bir olay veya durum, netice
- SONKİ
- ...
- SOLUK
-
-
[isim]
Akciğerlere çekilen, akciğerlerden atılan hava, nefes
- "Kalp gitgide hafiflemekteydi ve soluklarda hafif bir hışıltı başlamıştı." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Soluk aldığı bile hissedilmiyor." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Çıkrıkçılar yokuşunu bir sincap çevikliğiyle tırmanır ve yokuşun üst başında soluk soluğa kalırdı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Ben, Falih'in tavsiyesi üzerine o gün saat üçe doğru soluğu başyaver Celal'in yanında almıştım." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Ciğerlere hava alıp verme
- "Hem biraz soluk alırım hem de adamcağızın gönlünü almış olurum." (Sermet Muhtar Alus)
-
Tarz
- "Gençler dergimize yeni bir soluk getirdiler."
-
[isim]
Akciğerlere çekilen, akciğerlerden atılan hava, nefes
- SOYKA
-
-
[isim]
Ölünün üzerinden çıkan giysi
-
[isim]
Ölünün üzerinden çıkan giysi
- POSOF
- ...
- SORUŞ
- ...
- SOLOZ
- ...
- SONAT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir veya iki çalgı için yazılmış, üç veya dört bölümden oluşan müzik eseri
-
[isim]
Bir veya iki çalgı için yazılmış, üç veya dört bölümden oluşan müzik eseri
- FALSO
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Bir parça çalınır veya söylenirken yapılan nota yanlışlığı
- "Ahenge falso, kalın erkek sesleri de karıştı." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
- "Yüzde beş yüz kâr beklediği bu işlerin alt tarafı falso çıkınca apışmış kalmıştı." (Ercüment Ekrem Talu)
- "Artık İstanbul'da her şey gevşemiş, falso vermişti." (Ömer Seyfettin)
- "Yeteneksizliğini ortaya koyacak bir falso yapmaktan korkuyordu." (Çetin Altan)
-
Yanlış davranış
- "Bu iyi adamın şu kadarcık cehaleti ve falsosunu hoş görmeli." (Aka Gündüz)
-
[isim]
Bir parça çalınır veya söylenirken yapılan nota yanlışlığı
- MASON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Masonluk derneği üyesi, farmason
-
[isim]
Masonluk derneği üyesi, farmason
- PATSO
- ...
- SOYUT
-
-
[sıfat]
Soyutlama ile elde edilen, varlığı duyularla algılanamayan, mücerret, somut karşıtı, abstre
- "En soyut konuları çok çarpıcı somut örneklerle herkesin anlayacağı bir yalınlığa getirirdi." (Haldun Taner)
-
Anlaşılması, kavranılması güç
-
[sıfat]
Soyutlama ile elde edilen, varlığı duyularla algılanamayan, mücerret, somut karşıtı, abstre
- SOKET
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kısa çorap
-
[isim]
Kısa çorap
- SOLCU
-
-
Sol görüşlü partilerin yandaşı olan (kimse)
-
Sol görüşlü partilerin yandaşı olan (kimse)
- SOYUŞ
-
-
[isim]
Soyma işi veya biçimi
-
[isim]
Soyma işi veya biçimi
- FASON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Terzinin belli bir ölçü ve örneğe göre kumaşa biçim vermesi işi, kesim
-
Malzemesi marka sahibi tarafından karşılanarak başka bir firmaya yaptırılan mal, fason mal
-
[isim]
Terzinin belli bir ölçü ve örneğe göre kumaşa biçim vermesi işi, kesim
- SOSİS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kıyılmış, baharat katılmış etle, tütsüleme, pişirme vb. işlemlerden sonra yapılan bir tür sucuk
- "Bir sosis daha yese öğle yemeğinden vazgeçebilirdi pekâlâ."
-
[isim]
Kıyılmış, baharat katılmış etle, tütsüleme, pişirme vb. işlemlerden sonra yapılan bir tür sucuk