İçinde ska olan 7 harfli 22 kelime var. İçerisinde SKA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ska olan kelimeler listesine ya da Sonu ska ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A K S Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
AKS, ASK, KAS, SAK
2 Harfli Kelimeler
AK, AS
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ASKARİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bağırsak solucanı
-
[isim]
Bağırsak solucanı
- KISKACI
-
-
[isim]
Soğan tohumundan arpacık soğanı yetiştiren kimse
-
[isim]
Soğan tohumundan arpacık soğanı yetiştiren kimse
- KISKANÇ
-
-
[sıfat]
Kıskanma huyunda olan (kimse), günücü, hasetçi, hasut
- "İlk tanıştığımız günlerde ben kıskanç ve fenaydım." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Kıskanma huyunda olan (kimse), günücü, hasetçi, hasut
- ISKARTA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Bazı iskambil oyunlarında kullanılması gerekmediğinden bir yana bırakılan kâğıtlar
- "Sekiz balya tütününden bir ya da iki balyasını ıskartaya ayırabileceklerini aklından geçirmeye başladı eksperlerin." (Necati Cumalı)
- "Orada, kim bilir neden ve nasıl, işe yaramaz diye ıskartaya çıkardığı bir sürü film tepeleme yığılı." (Atilla İlhan)
-
Herhangi bir nedenle değerini yitirmiş mal
- "Fakat öyle ki ıskartaya verdiği fiyat da öbür firmaların verdiği fiyattan yüksekti." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Bazı iskambil oyunlarında kullanılması gerekmediğinden bir yana bırakılan kâğıtlar
- ISKATÇI
-
-
[isim]
Iskat verilen kimse
- "Cenazenin levazımına, hazırlanmasına, ıskatçılara para verdiği için ağırca davranıyor." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Iskat verilen kimse
- KAPUSKA
-
Kelime Kökeni : Rusça
-
[isim]
Etle pişirilmiş lahana yemeği
-
[isim]
Etle pişirilmiş lahana yemeği
- PALASKA
-
Kelime Kökeni : Macarca
-
[isim]
Askerlerin bellerine bağladıkları veya göğüslerine çaprazlama taktıkları, üzerinde fişek, kasatura vb. koymak için yerleri bulunan, genellikle köseleden yapılmış kayış
-
[isim]
Askerlerin bellerine bağladıkları veya göğüslerine çaprazlama taktıkları, üzerinde fişek, kasatura vb. koymak için yerleri bulunan, genellikle köseleden yapılmış kayış
- PATİSKA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Çoğu pamuktan dokunmuş sık ve düzgün bez, hasse, hasa
-
[sıfat]
Bu bezden yapılmış
- "Bu patiska perdelerin dantelalarını beraber örecektik." (Aka Gündüz)
-
[isim]
Çoğu pamuktan dokunmuş sık ve düzgün bez, hasse, hasa
- KALESKA
-
Kelime Kökeni : Rusça
-
[isim]
Dört tekerlekli, hafif, bir tür gezinti arabası
-
[isim]
Dört tekerlekli, hafif, bir tür gezinti arabası
- SISKACA
- ...
- ESKALOP
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
İnce dövülmüş, yağsız, sinirsiz tavuk veya dana eti
-
[isim]
İnce dövülmüş, yağsız, sinirsiz tavuk veya dana eti
- MISKALA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Metal veya deri parlatmaya yarar alet
-
[isim]
Metal veya deri parlatmaya yarar alet
- LEPİSKA
-
-
[isim]
Leipzig şehrinde üretilen ipek
-
[sıfat]
Uzun, sarı ve yumuşak (saç)
- "Küçüğü bağrıma bastım ve sezdirmeden lepiska saçlarını gözyaşlarımla ıslattım." (Aka Gündüz)
-
[isim]
Leipzig şehrinde üretilen ipek
- KAZASKA
-
Kelime Kökeni : Rusça
-
[isim]
Kaynağı Kafkasya olan ve hızlı oynanan bir halk dansı
-
Bu dansın müziği
-
[isim]
Kaynağı Kafkasya olan ve hızlı oynanan bir halk dansı
- KASKATI
-
-
[sıfat]
Çok katı
- "Kaskatı vücudumla kalakaldım."
- "Kaskatı kesilmiş vücudu, suyun hafif akıntısına uyarak yavaş yavaş uzaklaştı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[zarf]
Kıpırdamaksızın, hareketsiz veya donmuş olarak
- "Evin önünde kaskatı duruyordu."
-
Acımasız, hoşgörüsüz
-
[sıfat]
Çok katı
- İSKARTO
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Yapağı kırıntısı
-
[isim]
Yapağı kırıntısı
- ISKARÇA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Kalabalık liman
-
Bir limanın gemilerle dolu olması durumu
-
Bir şeyi tıka basa doldurma
-
[isim]
Kalabalık liman
- MASKARA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
Eğlendirici, sevimli, güldürücü, sevimli, soytarı, hoş
- "Görseniz ne maskara şey!"
- "Şu kendini bütün memlekete maskara eden münevver züppenin eksik tarafı millî şuurdan başka nedir?" (Orhan Seyfi Orhon)
- "Hazır yemeğe tamah edip insanların maskarası olmanın âlemi var mı?" (Haldun Taner)
-
[isim]
Karnaval maskesi
- "Çocuk bir maskara satın aldı."
-
[isim]
Kirpik boyası, rimel
-
Şerefsiz, onursuz, haysiyetsiz, rezil (kimse)
- "Bırak şu maskarayı."
-
Eğlendirici, sevimli, güldürücü, sevimli, soytarı, hoş
- NESKAFE
- ...
- MUSKACI
-
-
[isim]
Muska yazan kimse
-
[isim]
Muska yazan kimse