İçinde san olan 8 harfli 45 kelime var. İçerisinde SAN bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında san olan kelimeler listesine ya da Sonu san ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A N S Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
NAS, SAN
2 Harfli Kelimeler
AN, AS
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- HORASANİ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Üst bölümü sarıktan taşacak biçimde yapılmış hoca kavuğu
-
[isim]
Üst bölümü sarıktan taşacak biçimde yapılmış hoca kavuğu
- EFSANEVİ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Efsanelerde geçen, kendisi için efsaneler düzülen veya efsaneyi andırır nitelikte olan (kimse, hayvan, yer), menkıbevi
- "O günün benim için en büyük nimeti o efsanevi başı yakından görmem olmuştur." (Ahmet Haşim)
-
[sıfat]
Efsanelerde geçen, kendisi için efsaneler düzülen veya efsaneyi andırır nitelikte olan (kimse, hayvan, yer), menkıbevi
- İNSANLIK
-
-
[isim]
İnsan olma durumu
-
İnsanca davranma
- "İki üç aydır şu Çukurova'da gezdik, gezdik, insanlıktan çıktık." (Yahya Kemal)
-
İnsanların tümü, beşeriyet
- "İnsanlık âlemi."
-
Doğru dürüst insana yakışır durum, adamlık, âdemiyet
-
İnsanı insan yapan, insanın doğasını oluşturan niteliklerin hepsi
- "Bugün her şeye karşın en güçlü günlerimi yaşıyorsam bunu gördüğüm insanlık eğitimine borçluyum." (Azra Erhat)
-
İnsanın değerini, saygınlığını veren öz, insana yaraşır yaşama ve düşünme ilkesi
- "Benim ona fenalık etmem, insanlığa aykırı bir şeydir." (Reşat Nuri Güntekin)
-
İnsanı sevme, insan sevgisi, insancıl olma
- "Öyle kimseler ki, insana insanlık dersi verebilirler." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
İnsan olma durumu
- SANDIKÇI
-
-
[isim]
Sandık yapan veya satan kimse
-
[isim]
Sandık yapan veya satan kimse
- İNSANSIZ
-
-
[sıfat]
İçinde insan bulunmayan
-
[sıfat]
İçinde insan bulunmayan
- SANIKLIK
-
-
[isim]
Sanık olma durumu
-
[isim]
Sanık olma durumu
- SANATSAL
-
-
[sıfat]
Sanata ilişkin, sanatla ilgili
-
[sıfat]
Sanata ilişkin, sanatla ilgili
- SANCISIZ
-
-
[sıfat]
Sancısı olmayan
-
Sıkıntısız
-
[sıfat]
Sancısı olmayan
- SANSKRİT
- ...
- SANATEVİ
-
-
[isim]
Sanat eserlerinin üretildiği veya sergilendiği yer
-
[isim]
Sanat eserlerinin üretildiği veya sergilendiği yer
- SANTİAGO
- ...
- USANILMA
-
-
[isim]
Usanılmak durumu
-
[isim]
Usanılmak durumu
- SANAYİCİ
-
-
[isim]
Herhangi bir sanayi dalına yatırım yapmış olan ve o alanda iş gören kimse
-
[sıfat]
Sanayiye önem veren
- "Sanayici toplum."
-
[isim]
Herhangi bir sanayi dalına yatırım yapmış olan ve o alanda iş gören kimse
- SANDALET
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yalnız tabanı bulunan, ayağa kordon ve kayışla bağlanan açık ayakkabı, sandal (III)
-
[isim]
Yalnız tabanı bulunan, ayağa kordon ve kayışla bağlanan açık ayakkabı, sandal (III)
- SANILMAK
-
-
[nsz]
Düşünülmek, olabileceğine inanılmak, zannedilmek
- "Sanki yakasından tutup yerine oturtacak ve -tek dursana- diyecek sanılıyordu." (Memduh Şevket Esendal)
-
[nsz]
Düşünülmek, olabileceğine inanılmak, zannedilmek
- İBLİSANE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
İblisçe
- "Mektebi terk etmek isteyen bir talebeyi iblisane birtakım desiselerle kandırarak fikrinden döndürmüştü." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[zarf]
İblisçe
- SANTRFOR
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Futbolda ileri uçta, hücum hattının ortasında oynayan oyuncu
-
[isim]
Futbolda ileri uçta, hücum hattının ortasında oynayan oyuncu
- SANDIKLI
-
-
[isim]
Duvar kaplamalarında kullanılan bir tür ince tahta
-
Süs olarak kullanılan bir tür altın para
-
[isim]
Duvar kaplamalarında kullanılan bir tür ince tahta
- SANDALYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Arkalıklı, kol koyacak yerleri olmayan, bir kişilik oturma eşyası
- "Sandalyelerimizden doğrulduk, el sıktık, yer gösterdik." (Refik Halit Karay)
-
Makam, koltuk, mevki
- "Bunların gençliğe karşı aldıkları vaziyeti ben biraz sandalye vehminden doğmuş telakki ediyorum." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Arkalıklı, kol koyacak yerleri olmayan, bir kişilik oturma eşyası
- RÖNESANS
- ...