İçinde san olan 8 harfli 45 kelime var. İçerisinde SAN bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında san olan kelimeler listesine ya da Sonu san ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A N S Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

NAS, SAN

2 Harfli Kelimeler

AN, AS

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

EFSANEVİ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Efsanelerde geçen, kendisi için efsaneler düzülen veya efsaneyi andırır nitelikte olan (kimse, hayvan, yer), menkıbevi
    • "O günün benim için en büyük nimeti o efsanevi başı yakından görmem olmuştur." (Ahmet Haşim)

SANDIKÇI

  1. [isim] Sandık yapan veya satan kimse

SANSÜRCÜ

  1. [isim] Sanat eserlerini denetlemekle görevlendirilmiş kimse
  2. Sansür yanlısı
    • "Sansürcü bir anlayış."

İBLİSANE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [zarf] İblisçe
    • "Mektebi terk etmek isteyen bir talebeyi iblisane birtakım desiselerle kandırarak fikrinden döndürmüştü." (Reşat Nuri Güntekin)

SANATLIK
...
HORASANİ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Üst bölümü sarıktan taşacak biçimde yapılmış hoca kavuğu

İNSANCIL

  1. [sıfat] İnsan seven
  2. İnsanla ilgili
    • "Böylesi bir yaklaşım arzusunu sarmalayacak insancıl birikimden yoksundum." (Çetin Altan)
  3. İnsana değer veren
    • "İşte o gün hocamızın yine insancıl bir yanını keşfetmiştik." (Haldun Taner)
  4. İnsancılık yanlısı olan, beşeriyetçi, hümanist

RÖNESANS
...
SANATEVİ

  1. [isim] Sanat eserlerinin üretildiği veya sergilendiği yer

LİSANSLI

  1. [sıfat] Lisansı olan
    • "Alman lisanslı elektrik sayacı."

MUSANNİF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sınıflandırma işlemi yapan kimse
  2. Kitap yazan, yazar

EFSANELİ

  1. [sıfat] Efsanesi olan
    • "Tel, insan azmanı bir şeyhe ait iri, siyah, binbir taneli, efsaneli bir tespihe benziyor." (Refik Halit Karay)

SANSKRİT
...
SANDALCI

  1. [isim] Sandal (II) işleten kimse

SANDALYE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Arkalıklı, kol koyacak yerleri olmayan, bir kişilik oturma eşyası
    • "Sandalyelerimizden doğrulduk, el sıktık, yer gösterdik." (Refik Halit Karay)
  2. Makam, koltuk, mevki
    • "Bunların gençliğe karşı aldıkları vaziyeti ben biraz sandalye vehminden doğmuş telakki ediyorum." (Halide Edip Adıvar)

İNSANLIK

  1. [isim] İnsan olma durumu
  2. İnsanca davranma
    • "İki üç aydır şu Çukurova'da gezdik, gezdik, insanlıktan çıktık." (Yahya Kemal)
  3. İnsanların tümü, beşeriyet
    • "İnsanlık âlemi."
  4. Doğru dürüst insana yakışır durum, adamlık, âdemiyet
  5. İnsanı insan yapan, insanın doğasını oluşturan niteliklerin hepsi
    • "Bugün her şeye karşın en güçlü günlerimi yaşıyorsam bunu gördüğüm insanlık eğitimine borçluyum." (Azra Erhat)
  6. İnsanın değerini, saygınlığını veren öz, insana yaraşır yaşama ve düşünme ilkesi
    • "Benim ona fenalık etmem, insanlığa aykırı bir şeydir." (Reşat Nuri Güntekin)
  7. İnsanı sevme, insan sevgisi, insancıl olma
    • "Öyle kimseler ki, insana insanlık dersi verebilirler." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

SANDALET

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Yalnız tabanı bulunan, ayağa kordon ve kayışla bağlanan açık ayakkabı, sandal (III)

SANAYİCİ

  1. [isim] Herhangi bir sanayi dalına yatırım yapmış olan ve o alanda iş gören kimse
  2. [sıfat] Sanayiye önem veren
    • "Sanayici toplum."

İNSANSIZ

  1. [sıfat] İçinde insan bulunmayan

SANTURCU

  1. [isim] Santur çalan kimse, santuri

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü