İçinde san olan 8 harfli 45 kelime var. İçerisinde SAN bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında san olan kelimeler listesine ya da Sonu san ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A N S Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
NAS, SAN
2 Harfli Kelimeler
AN, AS
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- İNSANSIZ
-
-
[sıfat]
İçinde insan bulunmayan
-
[sıfat]
İçinde insan bulunmayan
- EFSANEVİ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Efsanelerde geçen, kendisi için efsaneler düzülen veya efsaneyi andırır nitelikte olan (kimse, hayvan, yer), menkıbevi
- "O günün benim için en büyük nimeti o efsanevi başı yakından görmem olmuştur." (Ahmet Haşim)
-
[sıfat]
Efsanelerde geçen, kendisi için efsaneler düzülen veya efsaneyi andırır nitelikte olan (kimse, hayvan, yer), menkıbevi
- SANATKAR
- ...
- İNSANCIL
-
-
[sıfat]
İnsan seven
-
İnsanla ilgili
- "Böylesi bir yaklaşım arzusunu sarmalayacak insancıl birikimden yoksundum." (Çetin Altan)
-
İnsana değer veren
- "İşte o gün hocamızın yine insancıl bir yanını keşfetmiştik." (Haldun Taner)
-
İnsancılık yanlısı olan, beşeriyetçi, hümanist
-
[sıfat]
İnsan seven
- SANCIMAK
-
-
[nsz]
Sancı vermek, ağrımak
- "Gözlerimin kökü kazılıyor gibi sancıyor." (Sermet Muhtar Alus)
-
[nsz]
Sancı vermek, ağrımak
- MUSANNİF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sınıflandırma işlemi yapan kimse
-
Kitap yazan, yazar
-
[isim]
Sınıflandırma işlemi yapan kimse
- SANSKRİT
- ...
- SANCISIZ
-
-
[sıfat]
Sancısı olmayan
-
Sıkıntısız
-
[sıfat]
Sancısı olmayan
- DALYASAN
-
-
[isim]
Sarıkların omuz üzerine dökülen ucu
-
[isim]
Sarıkların omuz üzerine dökülen ucu
- SANDIRMA
-
-
[isim]
Sandırmak işi
-
[isim]
Sandırmak işi
- SANSÜRCÜ
-
-
[isim]
Sanat eserlerini denetlemekle görevlendirilmiş kimse
-
Sansür yanlısı
- "Sansürcü bir anlayış."
-
[isim]
Sanat eserlerini denetlemekle görevlendirilmiş kimse
- DOKSANAR
-
-
[sıfat]
Doksan sıfatının üleştirme biçimi, her birine doksan, her defasında doksanı bir arada olan
-
[sıfat]
Doksan sıfatının üleştirme biçimi, her birine doksan, her defasında doksanı bir arada olan
- SANTRHAF
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Futbolda orta alanın ortasında yer alan oyuncu
-
[isim]
Futbolda orta alanın ortasında yer alan oyuncu
- SANILMAK
-
-
[nsz]
Düşünülmek, olabileceğine inanılmak, zannedilmek
- "Sanki yakasından tutup yerine oturtacak ve -tek dursana- diyecek sanılıyordu." (Memduh Şevket Esendal)
-
[nsz]
Düşünülmek, olabileceğine inanılmak, zannedilmek
- USANILMA
-
-
[isim]
Usanılmak durumu
-
[isim]
Usanılmak durumu
- SANIKLIK
-
-
[isim]
Sanık olma durumu
-
[isim]
Sanık olma durumu
- EFSANELİ
-
-
[sıfat]
Efsanesi olan
- "Tel, insan azmanı bir şeyhe ait iri, siyah, binbir taneli, efsaneli bir tespihe benziyor." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Efsanesi olan
- İHSANİYE
- ...
- USANÇLIK
-
-
[isim]
Usanma durumunda olma, bıkma
- "Üzüntüyle usançlık getirip işinden soğumasın!" (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Usanma durumunda olma, bıkma
- SANRISAL
-
-
[sıfat]
Sanrıya ilişkin
-
[sıfat]
Sanrıya ilişkin