İçinde sa olan 4 harfli 60 kelime var. İçerisinde SA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında sa olan kelimeler listesine ya da Sonu sa ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A S Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

AS

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

SAHN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Avlu
  2. Cami, medrese ve kiliselerde umumun toplanmasına mahsus üstü kubbeli, örtülü yer

SARİ

  1. [isim] Hint kadınlarına özgü giysi
  2. Bu giysinin yapıldığı kumaş
    • "Sari denir kumaşa bürünen, ayağı bilezikli ve burunları incili veya mücevherli kadınlar..." (Falih Rıfkı Atay)

ASAP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sinir
    • "Bu büyük ıstırap asabına uyuşukluk getirdi." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

SAGU

  1. [isim] Ağıt

SAYE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Gölge
  2. Koruma, yardım

SALI

  1. [isim] Haftanın üçüncü günü, pazartesi ile çarşamba arasındaki gün

HASA

  1. [isim] Patiska

SAFİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Katıksız, duru, temiz
  2. Net
  3. [zarf] (sa:'fi) Yalnız olarak, yalnız, sadece

MASA

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Ayaklar veya bir destek üzerine oturtulmuş tabladan oluşan mobilya
    • "Çoğunlukla akşam yemeğinden sonra, sofra kaldırılınca yemek masasında yazardım o öyküleri." (Necati Cumalı)
  2. Bu mobilya etrafında oturanların tümü
  3. Dairelerde, kurumlarda belli konularla ilgili işlerin görüldüğü bölüm
    • "Kaçakçılık masası. Kıbrıs masası."
  4. Düz duruşlu yer, düzlek yapı
  5. İç içe geçme ayaklarıyla yüksekliği ayarlanabilen masa biçiminde atlama aracı

SAPA

  1. [sıfat] Gidilen yol üzerinde olmayan, sapılarak varılan
  2. Merkezden uzak, kıyıda köşede kalmış
    • "Eskiden sapa semtlerde küçücük dükkânlar görünürdü." (Sait Faik Abasıyanık)
  3. Yan, değişik
    • "Kimileri sert çıkışlarda, karşı koymalarda, sapa ilişkilerde çözüm arıyor." (Tomris Uyar)

TASA

  1. [isim] Üzüntülü düşünce durumu, kaygı, endişe, gam
    • "Gazeteleriniz sürüm tasasına kapıldılar mı hemen İstanbul'un nabzını tutarlar." (Falih Rıfkı Atay)
    • "Sonra, dedim, bunun tasası sana mı düştü?" (Memduh Şevket Esendal)
  2. Tatmin edici olmayan veya tedirgin eden durumların ortaya çıkmasını önleyebilmede, güvensizlik içinde bulunulduğunda duyulan tedirgin edici duygu

SAHA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Alan
    • "Futbol sahasının kenarında düşmanlarını seyrediyordu." (Sait Faik Abasıyanık)

SAVA

  1. [isim] Haber
  2. Muştu

SAAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir günlük sürenin yirmi dörtte birine eşit, altmış dakikalık zaman dilimi, zaman parçası
    • "Karabalçıklı çiftliği kasabadan sıkı yürüyüşlerle bir saat çeker." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "... herkes ona artık vaktini ibadete hasretmek zamanının geldiğini, daha doğrusu ahireti düşünmek saati çaldığını ima ediyordu." (Halide Edip Adıvar)
  2. Vakit, zaman
    • "Oyuncular meyus olmayarak gene saati geldiği vakit perdelerini açtılar." (Memduh Şevket Esendal)
  3. Bir işin yapıldığı belli bir zaman
    • "Yemek saati."
    • "Kahvaltı saati. Uyku saati. Çalışma saati."
  4. Günün hangi anı olduğunu gösteren alet
    • "Kolundaki krom saate göz attı." (Refik Halit Karay)
  5. Sayaç
    • "Elektrik saati. Su saati."

SANI

  1. [isim] Sanma durumu veya sonucu, zan, zehap
    • "Söylediklerimiz, yazdıklarımız, hayatın birtakım konulara bölünmüş olduğu sanısını sürdürüp yalanı berkitmekten başka neye yarar?" (Nurullah ataç)

SAYI

  1. [isim] Sayma, ölçme, tartma vb. işlerin sonunda bulunan birimlerin kaç olduğunu bildiren söz, adet
    • "Bir, beş, yüz, birer sayıdır."
    • "Sayı hesabıyla bir galibiyeti bile öpüp de başımıza koyacaktık." (Haldun Taner)
  2. Gazete, dergi vb. sürekli yayınların bir bütün oluşturan, değişik tarih, numara taşıyan baskılarından her biri, nüsha
    • "Derginin son sayısında..."
    • "Alır mıydım? Sevinir miydim? Yoksa mızıkçılık eder, -Olmaz, sayım suyum yok... Siz birlik olup bana oyun ettiniz -mi derdim." (Haldun Taner)
  3. Bir spor karşılaşmasında karşılaşanlardan her birinin başarı derecesini tespit eden nicelik

YISA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [ünlem] Birçok kişinin birlikte yaptığı işte gayret vermek için söylenen bir söz

ASAN
...
SAİR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Başka, öteki, diğer
    • "Onun sair işlerini bir dereceye kadar engelledi ise de ne zararı var!" (Memduh Şevket Esendal)

SAİK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sebep
  2. Güdü

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü