İçinde s olan 4 harfli 332 kelime var. İçerisinde S harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında s harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu s harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

SANA

  1. [zarf] Sen zamirinin yönelme durumu

SARI

  1. [isim] Yeşil ile turuncu arasında bir renk, limon kabuğu rengi
  2. [sıfat] Bu renkte olan
  3. [sıfat] Soluk, solgun

AKSİ

  1. [sıfat] Ters, zıt, karşıt, olumsuz, menfi
    • "Salıncağın ipini sallandığı istikametin aksine çekti." (Osman Cemal Kaygılı)
    • "Aksi gibi benim hiç durmadan esneyeceğim geliyor, hapşırmak istiyordum." (Ömer Seyfettin)
  2. Uygun olmayan
    • "Kusura bakma abla! Aksi zamana rastladı. Gazozları yetiştiremedik." (Ahmet Kutsi Tecer)
  3. İnatçı, hırçın, huysuz
    • "Ben bu aşçı kadar çılgın ve aksi insan görmedim." (Reşat Nuri Güntekin)

ANÜS

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Sindirim sisteminin sonunda bulunan ve dışkının atılmasına yarayan çıkış deliği, makat, şerç

ASKI

  1. [isim] Üzerine herhangi bir şey asmaya yarar nesne
    • "Giysi askısı."
  2. Pantolon veya giysilerin düşmesini önlemek için omuzdan aşırılan bağ
  3. Artırma, eksiltme vb. resmî iş ilanlarının ilgili daire duvarında belli bir zaman süresince asılı durması
  4. Hastanelerde kırık kol veya bacakların asılarak tutturulduğu araç
  5. Çay, kahve taşımaya yarar kahveci tepsisi, fener
  6. Saklanmak için tavana asılmış dizi veya hevenk
    • "Üzüm askısı. Ayva askısı."
  7. Yeni yapılan yapıların çatısına, ev sahibi tarafından usta için veya düğün arabalarına düğün sahibi tarafından arabacı için armağan olarak asılan kumaş
  8. Gelinin oturacağı yerin üstüne asılan süsler
    • "Askı ... kalpakçılar başındaki hususi dükkânlardan ariyet kaldırılan ve düğün odasının münasip bir köşesine kurulan bir nevi dekor." (Refik Halit Karay)
  9. Kadınların kullandığı altın dizisi veya zincirli mücevherat
  10. Düğünlerde geline yakınları tarafından takılan hediye
  11. İpek böceğinin kozasını sarması için yanına konulan çalı çırpı
  12. Saz şairleri arasında yapılan deyiş yarışında üstün gelene verilmek için duvara asılan kumaş, tabanca vb. ödül

ŞEMS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Güneş

SKOR

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Bir spor karşılaşmasının sayı olarak sonucu

SOYA

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kökeni Çin ve Japonya'ya uzanan, protein değeri bakımından zengin bir tür fasulye, soya fasulyesi (Soia hispida)
    • "Soya yağı. Soya unu."

YISA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [ünlem] Birçok kişinin birlikte yaptığı işte gayret vermek için söylenen bir söz

DANS

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Müzik temposuna uyularak yapılan ve estetik değer taşıyan düzenli vücut hareketleri, raks
    • "Herkesin içinde dans öğrenmem şık olur." (Peyami Safa)
    • "Demin tek başına dans ederek yaptığım soytarılıklardan utanıyorum." (Refik Halit Karay)

KIST
...
SAHİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [zarf] Gerçekten, gerçek olarak
    • "Sahi dedikleri kadar güzelmiş! Siz onu görmediniz mi sahi!"

ÇİSE

  1. [isim] İnce yağmur, çisenti

BESİ

  1. [isim] Yaşatmak ve geliştirmek için gereken besinleri yedirip içirme işi
  2. Bir şeyi istenilen durumda tutmak veya oturtmak için kullanılan takoz vb. şeyler

ESME

  1. [isim] Esmek işi

SERİ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Herhangi bir bakımdan bir bütün oluşturan şeylerin tümü, dizi
    • "Bu, seri hâlinde yazılmış bir yazı değildir." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Bir fabrika veya atölyenin uzun bir süre aynı iş üzerinde çalıştığı üretim tipi
    • "Fabrika seri imalata başlayınca fiyatlar düştü."

UNSU
...
AKİS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Işık veya ses dalgalarının yansıtıcı bir yüzeye çarparak geri dönmesi, yansıma, yankı
    • "İkide birde barutla infilak akisleri geliyordu." (Yahya Kemal Beyatlı)
  2. Bir cismin parlak bir yüzeyde görünmesi
    • "Mehtap, iri güller ve senin en güzel aksin / Velhasıl o rüya duruyor yerli yerinde." (Yahya Kemal Beyatlı)
  3. Bir şeyin başka bir şey üzerinde yarattığı etki
  4. Evirtim
  5. Evirme

SOKU

  1. [isim] Taş dibek
    • "Evlerinin önü bulgur sokusu / Yel estikçe gelir yarin kokusu." (Halk türküsü)
  2. Dibekte, havanda tahıl dövmeye yarayan tokmak

SİTE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Genellikle belli meslek adamları için yapılmış veya belli amaçlarla kurulmuş konutlar topluluğu, iş merkezi
  2. Şehir
  3. Kentlerde, belirli bir merkezden yönetilen, genellikle güvenliği sağlanmış toplu yerleşim merkezi
  4. İlk Çağda kendi yasalarıyla yönetilen bir veya birkaç kentten oluşan devlet
  5. Kişi veya kuruluşların Genel Ağ'da oluşturduğu değişik konulardaki bilgilendirici sayfalar

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü