İçinde ru olan 5 harfli 80 kelime var. İçerisinde RU bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ru olan kelimeler listesine ya da Sonu ru ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
R U Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
UR
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DURUŞ
-
-
[isim]
Durma işi veya biçimi
- "Ayol, bu kaçıncı duruş?" (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Durma işi veya biçimi
- KORUK
-
-
[isim]
Henüz olgunlaşmamış ekşi üzüm
- "Hüseyin Ağa, aşağıda koruk sıkmış, buğulu bardaklarla geldi." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[isim]
Henüz olgunlaşmamış ekşi üzüm
- RUBAİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Divan edebiyatında dört dizeden oluşan ve belirli aruz kalıpları ile yazılan şiir, dördül
- "Bu rubailer basit olmakla beraber onlarda hayalden çok mücerrede doğru bir akış vardır." (Asaf Halet Çelebi)
-
[isim]
Divan edebiyatında dört dizeden oluşan ve belirli aruz kalıpları ile yazılan şiir, dördül
- DORUK
-
-
[isim]
Dağ, ağaç vb. yüksek şeylerin tepesi, en yüksek yeri, zirve, şahika
-
En üstün başarı düzeyi
- "Dorukta yalnız kalmak ve doruktan başlamak ne kadar da zormuş meğer." (Tarık Buğra)
-
Heyecan, sevinç, coşku vb. duygularda ulaşılan en üst nokta
-
[isim]
Dağ, ağaç vb. yüksek şeylerin tepesi, en yüksek yeri, zirve, şahika
- TORUL
- ...
- KURUŞ
-
Kelime Kökeni : Almanca
-
[isim]
Liranın yüzde biri değerinde Türk parası
- "Kırmızı meşin üzerine yaldızlı en iyi cildi beş kuruşa yapardı." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
[isim]
Liranın yüzde biri değerinde Türk parası
- BORUK
-
-
[isim]
Dağlarda yetişen, kokulu, süpürge ve yakacak olarak kullanılan bir ot türü
-
[isim]
Dağlarda yetişen, kokulu, süpürge ve yakacak olarak kullanılan bir ot türü
- TORUN
-
-
[isim]
Bir kimseye göre çocuğunun çocuğu
- "Onun torunu koşarak yanına gelir, yüzünü, gözlerini öper!" (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Aynı soydan gelenler
- "... mademki hepimiz Âdem'le Havva'nın torunlarıyız..." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Bir kimseye göre çocuğunun çocuğu
- RUMEN
- ...
- ÇORUM
- ...
- RULET
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir bilyenin, dönmekte bulunan derin tepside yazılı numaralarından ve siyah ile kırmızı renklerden birinin üzerinde durmasıyla kazananı belirten kumar aracı ve bununla oynanan kumar
-
Pastacı, terzi vb.nin kullandığı dişli, küçük demir çark
-
[isim]
Bir bilyenin, dönmekte bulunan derin tepside yazılı numaralarından ve siyah ile kırmızı renklerden birinin üzerinde durmasıyla kazananı belirten kumar aracı ve bununla oynanan kumar
- UYRUK
-
-
[isim]
Bir devlete vatandaşlık bağıyla bağlı olma durumu, tebaa
-
Bir kimsenin etkisi altında olma durumu, körü körüne bağlanma, gözü kapalı inanma
- "Kimsenin uyruğuna girmeyen, küçük, iddiasız ama özgür bir yaşamla yetindi." (Haldun Taner)
-
[isim]
Bir devlete vatandaşlık bağıyla bağlı olma durumu, tebaa
- ZORUN
-
-
[isim]
Mecburiyet
- "Biz artık ilkel insan anlayışımızı değiştirmek zorununu duyuyoruz." (Melih Cevdet Anday)
-
[isim]
Mecburiyet
- RUMUZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sembol, simge, remiz
-
Gizli anlamları olan işaretler ve sözler
- "Ne vurdumduymaz misafirdi bunlar... Ne surattan anlıyorlardı ne rumuzdan ne kinayeden..." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Sembol, simge, remiz
- BİRUN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Osmanlı sarayında Harem dairesinin ve Enderun'un dışında kalan bölüm
-
[isim]
Osmanlı sarayında Harem dairesinin ve Enderun'un dışında kalan bölüm
- SÜRUR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sevinç
- "Dilde gam var şimdilik lütfeyle gelme ey sürur / Olamaz bir hanede mihman mihman üstüne." (Rasih)
-
[isim]
Sevinç
- RUMBA
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Küba'dan Amerika ve Avrupa'ya yayılan bir dans
-
Bu dansın müziği
- "Caz o yıl çok yayılan bir rumbayı çalıyor." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Küba'dan Amerika ve Avrupa'ya yayılan bir dans
- RUSÇA
- ...
- MORUK
-
Kelime Kökeni : Ermenice
-
[isim]
Gençlere göre yaşlı anne, baba
- "Bizim moruk ertesi güne devrisi der de ondan dilim alışmış." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Yaşlı erkek
-
[isim]
Gençlere göre yaşlı anne, baba
- KURUM
-
-
[isim]
Ocak bacalarında biriken veya çevrede savrulan kalın is
- "Vapur dumanı ve baca kurumuyla kapkara olan saçlarımla yastığı kirletmek istemiyordum." (Halikarnas Balıkçısı)
-
[isim]
Ocak bacalarında biriken veya çevrede savrulan kalın is