Sonunda ru olan 42 kelime var. RU ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ru olan kelimeler listesine ya da başında ru olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
EBEBULGURU, GAYRİMEŞRU
DOSDOĞRU, GİLABURU, YUSYUMRU
BAŞVURU, DUPDURU, GENSORU, KANGURU, KUNDURU, KUPKURU, TAZARRU, TEBERRU, USKUMRU
BUYURU, DUYURU, KAFURU, USKURU, UYDURU
DOĞRU, KUMRU, MEŞRU, MEZRU, NAURU, OLURU, YAVRU, YUMRU
BORU, BURU, DARU, DORU, DURU, EBRU, EKRU, FÜRU, GURU, KORU, KURU, PERU, SORU, UĞRU, VURU
R U Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
UR
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- GAYRİMEŞRU
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Yolsuz, yasaya veya töreye aykırı
-
Evlilik dışı
-
[sıfat]
Yolsuz, yasaya veya töreye aykırı
- EBEBULGURU
-
-
[isim]
Bulgur iriliğinde yağan kar
-
[isim]
Bulgur iriliğinde yağan kar
- YUSYUMRU
-
-
[sıfat]
Tam bir yumru durumuna gelmiş olan
-
[sıfat]
Tam bir yumru durumuna gelmiş olan
- GİLABURU
-
-
[isim]
İki çeneklilerden, Kuzey ve Orta Anadolu'da yetişen, beyaz renkli çiçekler açan, kırmızı renkli meyvesinden meyve suyu elde edilen, 2-4 m yükseklikte bir ağaççık (Viburnum opulus)
-
[isim]
İki çeneklilerden, Kuzey ve Orta Anadolu'da yetişen, beyaz renkli çiçekler açan, kırmızı renkli meyvesinden meyve suyu elde edilen, 2-4 m yükseklikte bir ağaççık (Viburnum opulus)
- DOSDOĞRU
-
-
[sıfat]
Çok doğru
-
[zarf]
Sağa sola sapmadan
- "Dosdoğru dayımın karşısına geçerek bağırdım." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Çok doğru
- BAŞVURU
-
-
[isim]
Başvurma işi, müracaat
-
Bilgi sahibi olmak için bir kaynağı kullanma, bilgiye ulaşma, referans
- "Başvuru kitapları."
-
[isim]
Başvurma işi, müracaat
- DUPDURU
-
-
[sıfat]
Çok duru
-
[sıfat]
Çok duru
- GENSORU
-
-
[isim]
Türkiye Büyük Millet Meclisinde başbakana veya bakanlardan birine, milletvekilleri tarafından açılan ve sonunda soruşturma yapılması istenebilen soru, istizah
- "Türkiye Büyük Millet Meclisi genel görüşme, gensoru ve meclis soruşturması yollarıyla denetleme yetkisini kullanır." (Anayasa)
-
[isim]
Türkiye Büyük Millet Meclisinde başbakana veya bakanlardan birine, milletvekilleri tarafından açılan ve sonunda soruşturma yapılması istenebilen soru, istizah
- USKUMRU
-
-
[isim]
Uskumrugillerden, sıcak ve ılık denizlerde sürü durumunda yaşayan, çizgili bir deniz balığı (Scomber scombrus)
-
[isim]
Uskumrugillerden, sıcak ve ılık denizlerde sürü durumunda yaşayan, çizgili bir deniz balığı (Scomber scombrus)
- TEBERRU
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bağış
-
[isim]
Bağış
- TAZARRU
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yakarma
-
[isim]
Yakarma
- KANGURU
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kangurugillerden, Avustralya'da yaşayan, iri, otçul, memeli, ön ayakları kısa, art ayakları ile kuyruğu uzun ve güçlü, başı küçük, dişisinin karnında yavrularını taşıyacak bir kesesi bulunan keseli hayvan (Macropus giganteus)
-
[isim]
Kangurugillerden, Avustralya'da yaşayan, iri, otçul, memeli, ön ayakları kısa, art ayakları ile kuyruğu uzun ve güçlü, başı küçük, dişisinin karnında yavrularını taşıyacak bir kesesi bulunan keseli hayvan (Macropus giganteus)
- KUNDURU
-
-
[isim]
Başağı dört sıradan oluşan, bir tür sert, sarı, iyi buğday
-
[isim]
Başağı dört sıradan oluşan, bir tür sert, sarı, iyi buğday
- KUPKURU
-
-
[sıfat]
Çok kuru
- "Ağaçlar çıplak, demir gibi kaskatı ve kupkuru." (Peyami Safa)
- "... ağzım kupkuru kesildi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Belirgin, net
- "Kazanç, her yerde kupkuru, dümdüz, apaçık menfaattir." (Falih Rıfkı Atay)
-
[sıfat]
Çok kuru
- USKURU
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Cıvata ve somunlardaki yiv
-
[isim]
Cıvata ve somunlardaki yiv
- BUYURU
-
-
[isim]
Buyruk, emir
-
[isim]
Buyruk, emir
- UYDURU
- ...
- KAFURU
- ...
- DUYURU
-
-
[isim]
Herhangi bir olguyu, bir işi, bir durumu duyurmak için yayımlanan yazılı veya sözlü haber, ilan, anons
-
[isim]
Herhangi bir olguyu, bir işi, bir durumu duyurmak için yayımlanan yazılı veya sözlü haber, ilan, anons
- DOĞRU
-
-
[sıfat]
Bir ucundan öbür ucuna kadar yönü değişmeyen, eğri ve çarpık karşıtı
- "Onun yaptıklarını doğru buluyor musunuz?"
- "Çocuğun dediği doğru çıktı. Ana kız otelden gittiler." (Memduh Şevket Esendal)
- "Doğru doğru dosdoğru, bu işi yapan odur."
-
Gerçek, yalan olmayan
- "Doğru haber."
-
Akla, mantığa, gerçeğe veya kurala uygun
- "Bunları sana şimdiden söylemek daha doğrudur." (Aka Gündüz)
-
[isim]
Gerçek, hakikat
- "Söyleyin doğrusunu, siz insanoğlunun ahlaklı olabileceğine inanmıyorsunuz." (Nurullah ataç)
-
[isim]
İki nokta arasındaki en kısa çizgi
- "İki noktadan yalnız bir doğru geçebilir."
-
[zarf]
Yanlışsız, eksiksiz bir biçimde
- "Çocuk doğru okudu."
-
[zarf]
Hiçbir yöne sapmadan, dosdoğru, doğruca
-
[zarf]
Yakın, yakınlarında
- "Şafağa doğru otomobil sesi duyuldu." (Falih Rıfkı Atay)
-
[edat]
Karşı yönünce
- "Yüzü sapsarı bir kadın iskeleye doğru yürüdü." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Yasa, yöntem ve ahlaka bağlı, dürüst, namuslu
-
[sıfat]
Bir ucundan öbür ucuna kadar yönü değişmeyen, eğri ve çarpık karşıtı