İçinde perde olan 18 kelime var. İçerisinde PERDE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında perde olan kelimeler listesine ya da Sonu perde ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler

15 Harfli Kelimeler

PERDELEYEBİLMEK

14 Harfli Kelimeler

PERDELEYEBİLME

11 Harfli Kelimeler

PERDEDARLIK, PERDELENMEK, PERDELEYİCİ, PERDESİZLİK

10 Harfli Kelimeler

DEMİRPERDE, PERDECİLİK, PERDELEMEK, PERDELENİŞ, PERDELENME

9 Harfli Kelimeler

PERDELEME

8 Harfli Kelimeler

PERDEDAR, PERDELİK, PERDESİZ

7 Harfli Kelimeler

PERDECİ, PERDELİ

5 Harfli Kelimeler

PERDE


Kelime bulma makinesi

D E E P R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

5 Harfli Kelimeler

PEDER, PERDE

4 Harfli Kelimeler

DERE, EDEP, EDER, EPER

3 Harfli Kelimeler

EDE, EPE, PED, PER

2 Harfli Kelimeler

DE, ER, PE, RE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

PERDELEYEBİLMEK
...
PERDELEYEBİLME
...
PERDELENMEK

  1. [nsz] Perdeleme işine konu olmak
    • "Gene o perdelenmiş gözlerinden kudurtucu bir manasızlık fışkırıyor." (Peyami Safa)

PERDELEYİCİ
...
PERDEDARLIK
...
PERDESİZLİK

  1. [isim] Perdesi olmama durumu
  2. Utanmazlık, hayâsızlık

PERDELEMEK

  1. [-i] Bir şeyin önüne perde çekmek, perde ile örtmek
  2. Bir durumun, bir olayın anlaşılmasına engel olmak, gizlemek
  3. Basketbolda rakibin önüne geçerek top almasını engellemek

PERDECİLİK

  1. [isim] Perdecinin işi

PERDELENME

  1. [isim] Perdelenmek işi
  2. Söyleyişte sesin değişik bir perdeden çıkması

DEMİRPERDE
...
PERDELENİŞ
...
PERDELEME

  1. [isim] Perdelemek işi
  2. Bir oyuncunun rakip oyunculardan birinin topu almasına engel olmak amacıyla çevresinde bulunma

PERDESİZ

  1. [sıfat] Perdesi olmayan
  2. Utanmaz, hayâsız

PERDEDAR

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Perdeci

PERDELİK

  1. [sıfat] Perde yapmaya elverişli (kumaş)
  2. Perdeden oluşan
    • "Birisi dedi ki bu iki perdelik bir oyun imiş, bitince ötekini oynayacaklarmış!" (Memduh Şevket Esendal)

PERDECİ

  1. [isim] Perde satan veya diken kimse
  2. Sahne perdelerini açıp kapamakla görevli kimse
    • "Perdeci, çapaklı gözlerini kirli yumruklarıyla ovuşturarak cevap verdi." (Peyami Safa)
  3. Osmanlılarda yüksek makamlı kimselerin kapılarında bekleyen ve girmeye izni olanları içeri alan görevli, perdedar

PERDELİ

  1. [sıfat] Perdesi olan veya perde ile örtülü bulunan
  2. Duvaklı
  3. Perde sağlamak için parmaklarla basılacak yerleri olan (çalgı)
    • "Fagot, perdeli bir çalgıdır."

PERDE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Görüşü, ışığı engellemek, bir şeyi gizlemek için pencereye veya bir açıklığın önüne gerilen örtü
    • "Perdeleri nasıl kendi eliyle pencerelere taktığını ... düşündü." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "Tiyatro topluluğu 'Kaos' adlı oyunla perdelerini ilk kez açmıştı." (Ahmet Cemal)
  2. Üzerine bir cismin görüntüsü yansıtılan saydam olmayan yüzey
    • "Sinema perdesi. Karagöz perdesi."
  3. İki yeri birbirinden ayıran bölme
    • "Duvarın önüne çekilen tahta perdeye yapıştırılmış ilanlara bakıyordu." (Memduh Şevket Esendal)
  4. Seste pes perde
    • "Sonra da ince ve çok acıklı bir perdeden şarkı söylemeye başladı." (Ahmet Mithat)
  5. Doğruyu görmeye engel olan şey
    • "Bu sözü duyunca gözlerimdeki perde kalkıverdi."
  6. Kaz, ördek, martı gibi hayvanların parmaklarını birbirine bitiştiren zar
  7. Bir müzik parçasını oluşturan seslerden her birinin kalınlık veya incelik derecesi
  8. Bu ses derecelerini sağlamak için çalgılarda bulunup parmaklarla basılan yer
  9. Katarakt
    • "Gözlerine perde inmiş."
  10. Bir sahne eserinin büyük bölümlerinin her biri
    • "Oyunun üç perdesi de böyle alkışlar içinde geçti." (Memduh Şevket Esendal)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü