İçinde oyn olan 8 harfli 8 kelime var. İçerisinde OYN bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında oyn olan kelimeler listesine ya da Sonu oyn ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
N O Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
ON, OY, YO
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- OYNAŞMAK
-
-
[nsz]
Birbiriyle oynamak
- "Kardeşleri ile oynaşıyor, güreşiyor ve onları yeniyordu." (Ahmet Hikmet)
-
Âşıktaşlık etmek
- "Bu anlarda, en güzel bildiği birisiyle oynaşmak bile zevksizdir." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[nsz]
Birbiriyle oynamak
- OYNAŞLIK
-
-
[isim]
Oynaşın işi veya mesleği
- "Para ile gart garılara oynaşlık ediyormuşsun, diye arsız arsız sırıtmıştı." (Haldun Taner)
-
[isim]
Oynaşın işi veya mesleği
- BOYNUZLU
-
-
[sıfat]
Boynuzu olan (hayvan)
-
Karısının veya kadın yakınlarından birinin iffetsizliğine göz yuman (erkek)
- "Böyle kocalara her dilde boynuzlu derler." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Troleybüs
-
[sıfat]
Boynuzu olan (hayvan)
- BOYNUZSU
-
-
[sıfat]
Boynuzu andıran, boynuza benzeyen, boynuz gibi, boynuzumsu
-
[sıfat]
Boynuzu andıran, boynuza benzeyen, boynuz gibi, boynuzumsu
- OYNAKLIK
-
-
[isim]
Oynak olma durumu
-
Oynakça davranış
- "Kadınlarında ne bir oynaklık, erkeklerinde ne bir haşarılık." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Oynak olma durumu
- OYNATMAK
-
-
[-i]
Oynamasını sağlamak
- "Bir curcuna havası söyledi ve salondakilerin hepsini oynattı." (Peyami Safa)
-
Kımıldamasına yol açmak
- "Elindeki kamçıyı oynatarak güneş altında yanan ovalarda gözlerini gezdirdi." (Memduh Şevket Esendal)
-
[nsz]
Herhangi bir canlıya istenilen hareketleri yaptırmak
- "Ayı oynatmak."
-
[nsz]
Bir araç, gereç kullanmak
- "Akıllı bir adam mermer üzerinde keser oynatır mı?" (Ömer Seyfettin)
-
[nsz]
Aklını yitirmek
- "Sizinle iki gün daha çalışsam aklımı oynatabilirim." (Falih Rıfkı Atay)
-
Korkutmak, heyecanlandırmak
- "Yüreğimi oynattın."
-
Herhangi bir ödevi yerine getirmeyerek karşı tarafı düzenle oyalamak
- "Borçlu alacaklıyı iki aydır oynatıyor."
-
[nsz]
Sahneye koymak
- "Bu ramazan geceleri Karagöz oynatacağız." (Halide Edip Adıvar)
-
[-i]
Oynamasını sağlamak
- OYNANMAK
-
-
[nsz]
Oynama işine konu olmak
- "O gece orada ne oynanacağına bakmadan içeri daldılar." (Osman Cemal Kaygılı)
-
Herhangi biri oynamak
-
[nsz]
Oynama işine konu olmak
- ÇİZOYNAT
- ...