İçinde nti olan 7 harfli 56 kelime var. İçerisinde NTİ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında nti olan kelimeler listesine ya da Sonu nti ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
N T İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
TİN
2 Harfli Kelimeler
İN, İT, Tİ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SELİNTİ
-
-
[isim]
Yağış sebebiyle oluşan ufak sel
-
Sel sularının bıraktığı çer çöp
-
[isim]
Yağış sebebiyle oluşan ufak sel
- ANTİMON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Atom numarası 51, atom ağırlığı 121,76 olan, 630 °C'de eriyen, haddede veya çekiç altında işlenemeyen, çoğunlukla basım harfleri alaşımında kullanılan, mavimtırak beyaz renkte bir element (simgesi Sb)
-
[isim]
Atom numarası 51, atom ağırlığı 121,76 olan, 630 °C'de eriyen, haddede veya çekiç altında işlenemeyen, çoğunlukla basım harfleri alaşımında kullanılan, mavimtırak beyaz renkte bir element (simgesi Sb)
- İMRENTİ
-
-
[isim]
İmrenme, gıpta
- "Döndü, bir kenardan imrentiyle kendisine bakmakta olan Berbat'ı gördü." (Orhan Kemal)
-
[isim]
İmrenme, gıpta
- ENTİMEM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir veya birden çok öncülü, önceden bilindiği varsayılarak kaldırılmış olan tasımsal çıkarım
- ""Çocuk! Büyüklerin işine karışma!" sözü bir entimemdir çünkü "çocuklar büyüklerin işine karışmamalı; sen de çocuksun; şu hâlde sen de karışma" değerindedir."
-
[isim]
Bir veya birden çok öncülü, önceden bilindiği varsayılarak kaldırılmış olan tasımsal çıkarım
- ÇİZİNTİ
-
-
[isim]
Ufak sıyrık
-
Bir yazıda üzeri çizilen yer
- "Bunlar iyi cins beyaz kâğıt üstüne yazılmamış, basılmıştı sanki. Silintisiz, çıkıntısız, çizintisiz." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[isim]
Ufak sıyrık
- DERİNTİ
-
-
[isim]
Toplantı
-
Gelişigüzel toplanmış eşya
-
İnsan kalabalığı, güruh
-
[isim]
Toplantı
- İNTİKAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir yerden başka bir yere geçme, geçiş
- "Sonra bahis yine sempati meselesine intikal etti." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
Anlama, kavrama
- "Onu son gördüğümde de öyle yaptım. İntikali yerinde idi. Güldü. O da bana birkaç fıkra anlattı." (Haldun Taner)
-
Miras olarak babadan çocuğuna kalma
-
Öteleme
-
Geçişim
-
[isim]
Bir yerden başka bir yere geçme, geçiş
- SİNTİNE
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Geminin içinde en alt bölüm
-
[isim]
Geminin içinde en alt bölüm
- İNTİSAP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bağlanma
-
Girme
-
Kapılanma
-
[isim]
Bağlanma
- ÇİSENTİ
-
-
[isim]
Toza benzer biçimde ince ince yağan şey
- "Yıldızların ışık çisentisi altında yalıya geldim." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[isim]
Toza benzer biçimde ince ince yağan şey
- ANTİJEN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
İçerisine girdiği organizma aracılığıyla antikor oluşumunu sağlayan bakteri, virüs, parazit vb. protein yapısında madde
-
[isim]
İçerisine girdiği organizma aracılığıyla antikor oluşumunu sağlayan bakteri, virüs, parazit vb. protein yapısında madde
- İNTİKAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Öç
- "Bunun intikamının şimdi, tek gözüyle kuş peşinde dolaşarak çıkarıyordu." (Refik Halit Karay)
- "Gözlerimi kapadım ve ilk defa erkeklerden intikam almayı düşünerek kendimi koyuverdim." (Aka Gündüz)
-
[isim]
Öç
- İNTİZAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Düzenli, düzgün olma
- "Kahve kalbini kuvvetlendirir, intizama sokar." (Refik Halit Karay)
-
Düzen, çekidüzen
-
[isim]
Düzenli, düzgün olma
- EKLENTİ
-
-
[isim]
Bir şeye eklenmiş olan, ek durumunda bulunan parça
-
[isim]
Bir şeye eklenmiş olan, ek durumunda bulunan parça
- ANTİDOT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Panzehir
-
[isim]
Panzehir
- İNTİHAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir kimsenin toplumsal ve ruhsal nedenlerin etkisi ile kendi hayatına son vermesi
- "O anda ölmek, intihar etmek istiyordum." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Hayatını tehlikeye düşürecek aşırı davranış veya iş
-
[isim]
Bir kimsenin toplumsal ve ruhsal nedenlerin etkisi ile kendi hayatına son vermesi
- ŞANTİYE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yapı gereçlerinin yığılıp saklandığı veya işlendiği yer
-
İnşa durumundaki ev, fabrika, baraj vb. her türlü yapı
-
Gemi tezgâhı
-
[isim]
Yapı gereçlerinin yığılıp saklandığı veya işlendiği yer
- ODONTİT
- ...
- DEĞİNTİ
-
-
[isim]
Temas
-
[isim]
Temas
- İNTİHAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Aşırma
-
[isim]
Aşırma