İçinde man olan 6 harfli 74 kelime var. İçerisinde MAN bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında man olan kelimeler listesine ya da Sonu man ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A M N Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
NAM
2 Harfli Kelimeler
AM, AN, MA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MANAMA
- ...
- MANŞET
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Gömleğin kol ağzına geçirilen, genellikle çift katlı kumaştan yapılan bölüm, kolluk
-
Gazetelerin ilk sayfasına iri puntolarla konulan başlık
- "Gazete manşetlerinden bezmişim, on gün gazete yüzü görmeyeyim." (Haldun Taner)
-
Voleybolda topa vuruş biçimi
-
[isim]
Gömleğin kol ağzına geçirilen, genellikle çift katlı kumaştan yapılan bölüm, kolluk
- MANYOK
-
-
[isim]
Sütleğengillerden, sıcak ülkelerde yetişen, yaprakları almaşık, üçü veya yedisi bir arada yelpaze durumunda olan, büyük bir ağaç (Manihot utilissima)
-
[isim]
Sütleğengillerden, sıcak ülkelerde yetişen, yaprakları almaşık, üçü veya yedisi bir arada yelpaze durumunda olan, büyük bir ağaç (Manihot utilissima)
- LOJMAN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir kuruluş ve iş yerinde çalışanlara parasız veya az bir kira karşılığında verilen konut
-
[isim]
Bir kuruluş ve iş yerinde çalışanlara parasız veya az bir kira karşılığında verilen konut
- MANDAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kapı vb. şeyleri kapalı tutmaya yarayan, döner tahta veya metal parça
-
İpe serilen çamaşırı tutturmak için kullanılan yaylı kıskaç
-
Ut, kanun, keman vb. çalgıların tellerini geren düğme
-
[isim]
Kapı vb. şeyleri kapalı tutmaya yarayan, döner tahta veya metal parça
- HARMAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Biçildikten sonra tahıl demetlerinin üzerinden düven geçirilerek tanelerin başaklarından ayrılması işi
- "Akşam vakti ırgatlarla beraber harman savururum." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Harmanı kaldırmaktan başka bir şey düşünmüyordu." (Sevinç Çokum)
-
Bu işin yapıldığı yer veya mevsim
- "Çocuğum başka çocuklarla beraber harmanda düvene binmiş dönüyor." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Birçok çeşitten birer parça alıp yeni birleşim oluşturma işi
- "Çay harmanı. Tütün harmanı."
-
Selüloz açılması aşamasından başlayıp kâğıt veya karton sayfasının meydana gelmesine kadar kullanılan bir veya birkaç kâğıt hamuru ile diğer malzemelerin meydana getirdiği sulu süspansiyon
-
[isim]
Biçildikten sonra tahıl demetlerinin üzerinden düven geçirilerek tanelerin başaklarından ayrılması işi
- ŞİŞMAN
-
-
Deri altında fazla yağ toplanması sebebiyle vücudun her yanı şişkin görünen (kimse), şişko, mülahham
- "Şişman odacı sahanlıkta bir daha gözüktü." (Ercüment Ekrem Talu)
-
Deri altında fazla yağ toplanması sebebiyle vücudun her yanı şişkin görünen (kimse), şişko, mülahham
- MANİCİ
- ...
- MANİLA
- ...
- ROMANS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Sekiz hecelik dizelerden oluşmuş bir İspanyol şiir türü
-
Şarkı türünde ve piyano için hazırlanmış, genellikle kıtalar biçiminde beste
-
[isim]
Sekiz hecelik dizelerden oluşmuş bir İspanyol şiir türü
- BATMAN
-
-
[isim]
7,692 kg olan ağırlık ölçü birimi
- "Şu güzelim zeytinin batmanını on sekiz mangıra bile almıyorlar." (Nabizade Nazım)
-
[isim]
7,692 kg olan ağırlık ölçü birimi
- SARMAN
-
-
[sıfat]
Azman, iri
-
[isim]
Sarı tüylü kedi
-
[sıfat]
Azman, iri
- SAYMAN
-
-
[isim]
Bir kurum, kuruluş vb.nin hesap işleriyle uğraşan kimse, muhasebeci, muhasip
-
[isim]
Bir kurum, kuruluş vb.nin hesap işleriyle uğraşan kimse, muhasebeci, muhasip
- KEMANE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Keman ve kemençe yayı
-
Bir tür halk çalgısı
-
Delgi veya küçük torna çevirmek için kullanılan ok yayı biçimindeki araç
-
Ağaç gemilerde talimarın üst ucundaki kıvrım
-
[isim]
Keman ve kemençe yayı
- YALMAN
-
-
[sıfat]
Eğik
-
Sarp, dik
-
[isim]
Kesici ve batıcı araçların kesen veya batan bölümü
- "İstanbul'dan çıkar padişahın fermanı / Gökte döner mızrağının yalmanı." (Halk türküsü)
-
[sıfat]
Eğik
- DERMAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Güç, takat, mecal
- "Çok uzak yerlerden geldim, ayaklarımın dermanı kesildi." (Aka Gündüz)
-
İlaç
-
Çıkar yol, çare
-
[isim]
Güç, takat, mecal
- FERMAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Buyruk, emir
-
Osmanlı İmparatorluğu'nda padişahın verdiği, uyulması gerekli hükümleri taşıyan yazılı buyruk, yarlık
- "Bizde Tanzimat fermanı henüz okunmamıştır." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Buyruk, emir
- MANTAR
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Mantarlardan, içinde zehirlileri de bulunan, silindir bir gövde ve üst tarafı şapka biçiminde olan ilkel bitkilerin genel adı (Fungi)
- "Çayır mantarı."
-
Esnek ve sudan hafif olduğundan şişe tapası, cankurtaran simidi, cankurtaran yeleği, ayakkabı tabanı ve daha birçok şeyin yapımında kullanılan, su geçirmeyen, meşe ağacı tabakası
- "İpek çorap ve altı mantar iskarpin giymeyen kadınlar âdeta sınıf dışı ve eski biçim insanlardır." (Halide Edip Adıvar)
-
Bu tabakadan yapılan şişe tapası
-
Kaldırıma araçların park edilmesini engellemek amacıyla zemine gömülmüş mantar biçiminde beton yükselti
-
Çocukların özel tabanca ile patlattıkları barutlu madde
-
Balık ağlarını su yüzünde tutmaya veya olta sarmaya yarayan mantar parçası
-
Hayvanların burun ucu
-
Uydurma söz, yalan
-
Mantar hastalığı
-
[isim]
Mantarlardan, içinde zehirlileri de bulunan, silindir bir gövde ve üst tarafı şapka biçiminde olan ilkel bitkilerin genel adı (Fungi)
- FLAMAN
- ...
- İMANIM
-
-
(imanım) "kardeş, arkadaş" anlamında bir seslenme sözü
- "Ben bu devreyi geçirinceye kadar imanım gevremiştir." (Sait Faik Abasıyanık)
-
(imanım) "kardeş, arkadaş" anlamında bir seslenme sözü