İçinde m olan 6 harfli 1837 kelime var. İçerisinde M harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında m harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu m harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ALÜMİN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Suda çözünmeyen, 2050 °C'de eriyen, beyaz bir toz olan alüminyum oksit (Al2O3)

KOKMAK

  1. [nsz] Koku çıkarmak
    • "Her gelişinde üzeri yabancı lavantalar kokuyor." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
  2. Çürüyüp bozularak kötü bir koku çıkarmak, kokuşmak
    • "Bu et kokmuş."
  3. Olacağıyla ilgili belirtiler göstermek, olacağı hissedilmek
    • "Ortalık savaş kokuyordu."
  4. [-i] Koklamak

MASTAR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Fiilin -mak / -mek veya -ma / -me ekleri alan ve ad gibi kullanılan biçimi, eylemlik: al-mak, üşü-mek, gör-me, bul-ma vb

MAZLUM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Zulüm görmüş, kendisine zulmedilmiş
    • "Millî Mücadele, mazlum bir milletin kaynayan benliğinden taşmıştır." (Aka Gündüz)
  2. Haksızlığa uğramış
  3. Sessiz ve uysal, boynu bükük

MEALEN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [zarf] Anlam olarak, anlamca

MONOKL

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Tek gözde kaş ile yanak arasına sıkıştırılan, çerçevesiz ve tek camlı gözlük

MÜZECİ

  1. [isim] Müze kuran veya müzede çalışan kimse
    • "Müzeci Hamit Bey."

REMİKS
...
AKLAMA

  1. [isim] Aklamak işi, ibra

EKŞİME

  1. [isim] Ekşimek işi

ISIDAM

  1. [isim] Hamam

KARMAK

  1. [-i] Karıştırmak, birbirine katmak
  2. [nsz] Toz durumundaki bir şeyi sıvı ile karıştırarak çamur veya hamur durumuna getirmek
    • "Yapı için harç karmak. Boya karmak."

MAHCUZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Hacizli

MAYOCU

  1. [isim] Mayo diken veya satan kimse

OKUNMA

  1. [isim] Okunmak işi
    • "Her şairin içinde bir okunma, bir yayılma, bir beğenilme hırsı vardır." (Orhan Veli Kanık)

SOLUMA

  1. [isim] Solumak işi

ÇİZMEK

  1. [-i] Çizgi çekmek
  2. Resmini yapmak, resmetmek
    • "Ben sizi yazar olarak değil, insan olarak çizmek istiyorum." (Halide Edip Adıvar)
  3. [nsz] Çizgiler hâlinde belirtmek, desenini yapmak
    • "Bir gün yine onlara görünmeden krokiler çiziyordum." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
  4. Çizgi biçiminde yaralamak
    • "İğne elimi çizdi."
  5. [nsz] Geçersiz kılmak için üzerine çizgi çekmek
    • "Şu iki kelime gereksizdir, çiziniz."
  6. Kişiyle ilgiyi kesmek, bağı koparmak

DAMALI

  1. [sıfat] Üstünde kareler bulunan
    • "Damalı bir eteklik, açık mavi kapalı bir yün kazak giymişti." (Necati Cumalı)

DÜŞLEM

  1. [isim] Düş yoluyla beliren görüntü
    • "Öykümde, düşlemi uç noktasına vardırıp, bir öykü kişisinden söz etmiştim." (Selim İleri)

GEÇMİŞ

  1. [sıfat] Geçme işini yapmış
    • "Geçmiş olsun ağabey, ne oldu sana böyle?" (Osman Cemal Kaygılı)
  2. Zaman bakımından geride kalmış
    • "Bu eski sesler içinde geçmiş zamanlar uyuyor, uyanıyor, geriniyor, yaşıyor gibidir." (Abdülhak Şinasi Hisar)
  3. Çürümeye yüz tutmuş
  4. [isim] Bugüne göre geride kalmış olan zaman, mazi
    • "Onlar bu davranışlarıyla geçmişte sadece huzursuzluk yarattı." (Necati Cumalı)
  5. [isim] Arkada kalan hayat, mazi
    • "Perde perde örtülü olan eski bir geçmişten kulaklarına garip bir fısıltı gelmişti." (Osman Cemal Kaygılı)
  6. [isim] Birinin ölmüş ana, baba ve yakınları
    • "Senin de yedi göbek geçmişine rahmet okusun ha?" (Memduh Şevket Esendal)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü