İçinde lah olan 8 harfli 21 kelime var. İçerisinde LAH bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında lah olan kelimeler listesine ya da Sonu lah ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A H L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
HAL
2 Harfli Kelimeler
AH, AL, HA, LA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- EYVALLAH
-
-
[isim]
"Allaha ısmarladık, öyle olsun" anlamlarında kullanılan bir seslenme sözü
- "Benden eyvallah! Yarın erkenden yola çıkacağım, diyerek kalktı." (Necati Cumalı)
- "Mersi denir. Sonra teşekkür edilir. Eyvallah denir, çok mersi denir." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Ben kimseye eyvallah etmeyeceğim, dedi. Bir gece amcasının konağından kaçtı." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
"Allaha ısmarladık, öyle olsun" anlamlarında kullanılan bir seslenme sözü
- KÜLAHSIZ
-
-
[sıfat]
Külahı olmayan
-
[sıfat]
Külahı olmayan
- İSLAHİYE
- ...
- MASLAHAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İş, önemli iş, mesele
-
Erkeklik organı
-
[isim]
İş, önemli iş, mesele
- MÜLAHHAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Şişman
- "O mülahham bir adam, şişman sayılmasa bile gövdesi ağır ve hantal, boynu ve kolları kısa." (Atilla İlhan)
-
[sıfat]
Şişman
- SİLAHSIZ
-
-
[sıfat]
Silahı olmayan
-
[sıfat]
Silahı olmayan
- İNŞALLAH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[ünlem]
"Tanrı dilerse, Tanrı nasip ettiyse" anlamlarında dilek anlatan bir söz
- "İnşallah memlekete hayırlı olursunuz." (Çetin Altan)
-
[ünlem]
"Tanrı dilerse, Tanrı nasip ettiyse" anlamlarında dilek anlatan bir söz
- MAŞALLAH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[ünlem]
(ma:şalla:h) "Ne güzel, Allah nazardan saklasın" anlamlarında beğenme duyguları bildiren bir söz
- "Maşallah! Şu güzelliğe bak, Ruhsar..." (Atilla İlhan)
- "Çocuğun bugün maşallahı var, hiç huysuzluk etmedi."
-
(ma:şalla:h) Umulmadık durumlar karşısında şaşkınlık ve sitem belirtmek için söylenen bir söz
- "Baksana... Maşallah üçü de çocukluktan çoktan çıkmışlar!" (Osman Cemal Kaygılı)
-
[isim]
(ma:şallah) Nazar değmemesi için çocukların üzerine takılan veya çeşitli araç, bina vb. yerlere asılan, üstünde "maşallah" yazılı nazarlık
-
[ünlem]
(ma:şalla:h) "Ne güzel, Allah nazardan saklasın" anlamlarında beğenme duyguları bildiren bir söz
- İLLALLAH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[ünlem]
Usanç ve bezginlik anlatan bir söz
- "İllallah, yeter artık!"
-
[ünlem]
Usanç ve bezginlik anlatan bir söz
- FELAHİYE
- ...
- SİLAHŞOR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İyi silah kullanan kimse, savaşçı
-
[isim]
İyi silah kullanan kimse, savaşçı
- BİLAHARE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Sonra, sonradan, daha sonra, sonraları
- "Bu işin bilahare daha etraflı bir şekilde düşünülerek arz edilmesi icap ettiğini söyleyince başını eğerek sustu." (Nahid Sırrı Örik)
-
[zarf]
Sonra, sonradan, daha sonra, sonraları
- SİLAHLIK
-
-
[isim]
Kışlada erlerin silahlarını yerleştirip bıraktıkları yer
-
Tabanca, bıçak vb. silahları yerleştirmek için kullanılmış olan, kat kat, enli, meşin kemer
-
[isim]
Kışlada erlerin silahlarını yerleştirip bıraktıkları yer
- SİLAHTAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Osmanlılar döneminde padişah, sadrazam, vezir vb. devlet büyüklerinin silahlarına bakan ve koruyan kimse
-
[isim]
Osmanlılar döneminde padişah, sadrazam, vezir vb. devlet büyüklerinin silahlarına bakan ve koruyan kimse
- ALLAHSIZ
-
-
[sıfat]
Acımasız, insafsız, vicdansız
-
[sıfat]
Acımasız, insafsız, vicdansız
- ALLAHLIK
-
-
[sıfat]
Kendisinden hiçbir işte yararlık umulmayan saf ve zararsız (kimse)
- "Bu adam allahlığın biri, elinden bir şey gelmiyor."
-
[sıfat]
Kendisinden hiçbir işte yararlık umulmayan saf ve zararsız (kimse)
- LAHURAKİ
-
-
[sıfat]
Lahor'a ait
- "Hasan lahuraki kumaştan bir entariyi Fatma Hanım'a uzattı." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[sıfat]
Lahor'a ait
- LAHMACUN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Üstüne kıyma, kıyılmış soğan, maydanoz ve baharat konularak fırında pişirilen pide türü bir yiyecek
-
[isim]
Üstüne kıyma, kıyılmış soğan, maydanoz ve baharat konularak fırında pişirilen pide türü bir yiyecek
- ISLAHEVİ
-
-
[isim]
Suç işleyen çocukları ıslah etmek, eğitmek ve topluma kazandırmak amacıyla açılmış kurum, ıslahhane
-
[isim]
Suç işleyen çocukları ıslah etmek, eğitmek ve topluma kazandırmak amacıyla açılmış kurum, ıslahhane
- MÜLAHAZA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Düşünce
- "Bu mülahazaya binaen, padişaha hitaben bir telgrafname hazırlandı." (Atatürk)
- "Bu mülahazayı kafasında değil, bağıra bağıra yaptı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Düşünce