Başında lah olan 15 kelime var. Lah ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde lah olan kelimeler listesine ya da sonu lah ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında lah bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
LAHMACUNCULUK
LAHMACUNCU
LAHANAMSI
LAHMACUN, LAHURAKİ
LAHAVLE, LAHZADA
LAHANA, LAHİKA, LAHURİ, LAHUTİ
LAHİT, LAHOS, LAHUT, LAHZA
A H L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
HAL
2 Harfli Kelimeler
AH, AL, HA, LA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- LAHMACUNCULUK
-
-
[isim]
Lahmacuncunun işi veya mesleği
-
[isim]
Lahmacuncunun işi veya mesleği
- LAHMACUNCU
-
-
[isim]
Lahmacun yapan ve satan kimse
-
[isim]
Lahmacun yapan ve satan kimse
- LAHANAMSI
-
-
[sıfat]
Lahanayı andıran, lahanaya benzeyen, lahana gibi
-
[sıfat]
Lahanayı andıran, lahanaya benzeyen, lahana gibi
- LAHMACUN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Üstüne kıyma, kıyılmış soğan, maydanoz ve baharat konularak fırında pişirilen pide türü bir yiyecek
-
[isim]
Üstüne kıyma, kıyılmış soğan, maydanoz ve baharat konularak fırında pişirilen pide türü bir yiyecek
- LAHURAKİ
-
-
[sıfat]
Lahor'a ait
- "Hasan lahuraki kumaştan bir entariyi Fatma Hanım'a uzattı." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[sıfat]
Lahor'a ait
- LAHAVLE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[ünlem]
Sabrın tükendiğini belirtmek için söylenen bir söz
- "Cömertliği karşısında olduğumu anlayınca lahavle çekip yola devam ettim." (Ahmet Rasim)
-
[ünlem]
Sabrın tükendiğini belirtmek için söylenen bir söz
- LAHZADA
-
-
[zarf]
Çabucak
- "Karısının yiyeceğini lahzada pişirir." (Halit Ziya Uşaklıgil)
-
[zarf]
Çabucak
- LAHANA
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Turpgillerden, geniş ve kalınca kat kat yaprakları olan, güz ve kış sebzesi olarak yetiştirilen ve birçok türü olan bitki, kelem (Brassica oleracea)
-
[isim]
Turpgillerden, geniş ve kalınca kat kat yaprakları olan, güz ve kış sebzesi olarak yetiştirilen ve birçok türü olan bitki, kelem (Brassica oleracea)
- LAHURİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Lahor'da yapılan her tür şal
-
[isim]
Lahor'da yapılan her tür şal
- LAHUTİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
İlahî
- "Musiki mucizesinin en coşkun, en lahuti, en temiz örneklerini veren bestekâr." (Samiha Ayverdi)
-
[sıfat]
İlahî
- LAHİKA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ek
-
[isim]
Ek
- LAHİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Duvarları taş veya tuğladan, üstü taş bir kapakla örtülü mezar
- "Firavun'un açık lahitlerindeki boğuk yankıları dinledim." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Taş veya mermerden oyma mezar
-
[isim]
Duvarları taş veya tuğladan, üstü taş bir kapakla örtülü mezar
- LAHZA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Zamanın bölünemeyecek kadar kısa bir parçası, an
- "Top gürleyip oruç bozulan lahzadan beri / Bir nurlu neşe kapladı kerpiçten evleri." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Zamanın bölünemeyecek kadar kısa bir parçası, an
- LAHOS
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Hanigillerden, Akdeniz ve Ege'de yaşayan lezzetli bir balık, kaya hanisi
-
[isim]
Hanigillerden, Akdeniz ve Ege'de yaşayan lezzetli bir balık, kaya hanisi
- LAHUT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tanrı âlemi
-
[sıfat]
Kutsal
- "Dünya senin bu lahut avazeni duymadıktan sonra kimin sesini dinler, kime kulak asar?" (Samiha Ayverdi)
-
[isim]
Tanrı âlemi