İçinde l olan 6 harfli 2144 kelime var. İçerisinde L harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında l harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu l harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ARILAR
-
-
[isim]
Tek tek veya bir topluluk düzeni içinde yaşayan, vücutları, özellikle karınları ve arka ayakları kıllarla örtülü zar kanatlılar familyası
-
[isim]
Tek tek veya bir topluluk düzeni içinde yaşayan, vücutları, özellikle karınları ve arka ayakları kıllarla örtülü zar kanatlılar familyası
- CİCİLİ
- ...
- HAŞLAK
-
-
[sıfat]
Kızgın, kaynar, çok sıcak
- "Fakat kendisini iki çatık kaşın altında parlayan iki hiddetli göz karşıladı. Sevincinin üzerine haşlak sular döküldü." (Aka Gündüz)
-
[sıfat]
Kızgın, kaynar, çok sıcak
- HAVALE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir işi bir başkasının sorumluluğuna bırakma, ısmarlama, devretme
- "Bütün belgelerin bakanlığa havalesi gerekiyor."
- "Mahkemeye havale edeceğim, orada bülbül gibi söylersin." (Ömer Seyfettin)
- "Posta ile beş milyon liralık bir havale gönderdim."
-
Banka, postane vb. aracılığıyla gönderilen para
- "Ay başında havaleyi postaneye yatırdım."
-
Postane, banka vb. aracılığıyla para gönderildiğinde gönderenle alacak olanın adları ve para miktarı yazılı kâğıt, havale kâğıdı, havalename
-
Gebelerde, küçük çocuklarda görülen bir çeşit çırpınmalı, bazen ateşli de olabilen hastalık
-
Bir arsayı çevirmek, kapamak için çekilen perde veya duvar
- "Bu ufacık binayı bahçe ve bostan, ahır ve selamlık gibi müştemilatından birtakım duvarlar, bölmeler, havalelerle öyle bir ayırtmış..." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Yüksek ve büyük bir görünüşü olma
-
[isim]
Bir işi bir başkasının sorumluluğuna bırakma, ısmarlama, devretme
- İĞNELİ
-
-
[sıfat]
İğnesi olan
-
İğne ile tutturulmuş, iğnelenmiş
-
Kırıcı, gücendirici, dokunaklı, onur kırıcı, kinayeli
- "Kızının buna benzer iğneli laflarını işiten Saffet, gerçekten sigarayı bıraktı." (Halide Edip Adıvar)
-
[sıfat]
İğnesi olan
- KELECİ
-
-
[isim]
Öz veya kusursuz, düzgün söz
- "Keleci bilen kişinin yüzünü ağ ede bir söz / Sözü pişirip diyenin işini sağ ede bir söz." (Yunus Emre)
-
[isim]
Öz veya kusursuz, düzgün söz
- MALAMA
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Samanla karışık tahıl
-
[isim]
Samanla karışık tahıl
- TUTULU
-
-
[sıfat]
Tutulmuş
- "Bizim takımda bütün yerler evvelden tutulu idi." (Haldun Taner)
-
Tutu olarak alınmış, ipotekli
-
[sıfat]
Tutulmuş
- YAZLIK
-
-
[isim]
Yazın oturulan yer
- "Onun yazlığı Bakırköy'deki köşkü idi." (Yusuf Ziya Ortaç)
- "Bu sene yazlığa çıkmışlar, Boyacıköyü'ndeki yeni yalıya taşınmışlar." (Sermet Muhtar Alus)
-
[sıfat]
Yazın kullanılan (giyecek, ev vb.)
- "Yazlık ev."
-
[isim]
Yazın oturulan yer
- ZİYALI
-
-
[sıfat]
Işıklı, aydın, aydınlık, ziyadar
-
[sıfat]
Işıklı, aydın, aydınlık, ziyadar
- AĞLAMA
-
-
[isim]
Ağlamak işi
-
[isim]
Ağlamak işi
- ASILIŞ
-
-
[isim]
Asılma işi veya biçimi
-
[isim]
Asılma işi veya biçimi
- ÇOKLUK
-
-
[isim]
Sayı veya ölçü yönünden çok olma durumu, çoğul, kesret, ekseriyet, teklik karşıtı
- "Anayasa değişikliklerinde iptale karar verebilmesi için üçte iki oy çokluğu şarttır." (Anayasa)
-
Çoğunluk
- "O akşam kibarların geleceğini, smokin hatta frakların çoklukta olacağını söyledi." (Halide Edip Adıvar)
-
Kelimelerin belirli eklerle birden çok varlığı veya kişiyi bildirme biçimi, çoğul, cem
-
[zarf]
Sık sık, çokça, çok kez
- "Ben çokluk ata binmediğim için birkaç ay içinde at toplandı, semirdi ve güzelleşti." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Sayı veya ölçü yönünden çok olma durumu, çoğul, kesret, ekseriyet, teklik karşıtı
- ENLİCE
-
-
Eni biraz geniş
- "Enlice bir kumaş parçası."
-
Eni biraz geniş
- GOLSÜZ
-
-
[sıfat]
Golü olmayan
-
[sıfat]
Golü olmayan
- KABALA
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Doğaüstü varlıklarla ilişki kurma sanatı
-
Yahudilerde, yazılı olarak konulmuş olan Tanrı kanunlarının yanında, ağızdan ağıza geçen din buyruklarının, İbrani felsefesinin ve efsane yazılarının tamamı
-
Bu öğretinin yandaşlarının tamamı
-
[isim]
Doğaüstü varlıklarla ilişki kurma sanatı
- KALKIŞ
-
-
[isim]
Kalkma işi veya biçimi
-
[isim]
Kalkma işi veya biçimi
- KALPLİ
-
-
[sıfat]
Kalp hastalığı olan
-
[sıfat]
Kalp hastalığı olan
- MİRLİK
- ...
- MOLALI
-
-
[sıfat]
Mola verilen
-
[sıfat]
Mola verilen