İçinde kul olan 8 harfli 26 kelime var. İçerisinde KUL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında kul olan kelimeler listesine ya da Sonu kul ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KAKULELİ

  1. [sıfat] İçine kakule katılmış
    • "Kahveye yerleşip kakuleli fincanları höpürdetmeye başlayınca..." (Refik Halit Karay)

KULLANIM

  1. [isim] Kullanma, yararlanma, tasarruf

BURKULMA

  1. [isim] Burkulmak işi

KULLUKÇU

  1. [isim] Kullukta görevli yeniçeri

KORKULMA

  1. [isim] Korkulmak işi

KULUNLUK

  1. [isim] Kısrak, eşek vb. hayvanlarda döl yatağı

KULAKSIZ

  1. [sıfat] Kulak kepçesi olmayan

KULLANAT
...
KULAKÇIK

  1. [isim] Kalbin üst bölümünde bulunan ve sağdaki ana toplardamarlardan, soldaki akciğer toplardamarlarından kanı alıp karıncıklara veren iki boşluğun adı

KUKULETA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Yağmur, soğuk vb. dış etkilere karşı başa geçirilen, giysiye dikili veya ayrı olarak kullanılan başlık

SAKULETA

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Silindir biçiminde bir demirin içine çivi, cıvata vb. maddelerin doldurulması ile yapılan bir tür mermi

KULLANIŞ

  1. [isim] Kullanma işi veya biçimi

ANAOKULU

  1. [isim] Öğrenim çağına henüz gelmemiş 2-6 yaş arasındaki çocukları okul düzenine hazırlayan eğitim kuruluşu, ana mektebi

KORKULUK

  1. [isim] Tarla, bağ ve bahçelerde kuşların zarar vermesini önlemek için konulan, insana benzer kukla
  2. Düşme tehlikesi olan yerlere çekilen duvar veya parmaklık
    • "Eskiden köprünün güney kıyısında demir parmaklıklı bir korkuluk vardı." (Necati Cumalı)
  3. Bostan korkuluğu
  4. Küpeşte

MASKULEN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Erkeksi

KULLANMA

  1. [isim] Kullanmak işi, istimal

KULAKTAN

  1. [zarf] Sadece duyarak, dinleyerek
    • "Fırat sultan bu okçu şehzadeye kulaktan âşık olmuş." (Refik Halit Karay)

KULAKLIK

  1. [isim] Kulakları soğuk, rüzgâr vb. dış etkilerden korumak için kulak kepçesini örtecek biçimde yapılmış kılıf
  2. Radyo, telefon, telsiz vb.nde kulak ile verici arasında ses bağlantısı kurmaya yarayan araç
  3. Ağır işitenlerin daha iyi işitebilmek için kulaklarına taktıkları pilli araç

KAPIKULE

  1. [isim] Eski kale ve saraylarda iki yanında korunma kuleleri bulunan anıtsal kapı

SOKULMAK

  1. [nsz] Sokma işine konu olmak
  2. Girmek
    • "Yorganın altına sokulmak."
  3. Yanaşmak, yaklaşmak
    • "Bazen de dayanamaz, yanına sokulur, saçlarını okşardı." (Tarık Buğra)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü