İçinde kul olan 7 harfli 18 kelime var. İçerisinde KUL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında kul olan kelimeler listesine ya da Sonu kul ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SOKULMA
-
-
[isim]
Sokulmak işi
-
[isim]
Sokulmak işi
- KORKULU
-
-
[sıfat]
Korku veren, korkutan
- "Gördüğü korkulu rüyalara ve bunların tabirlerine inanırdı." (Abdülhak Şinasi Hisar)
- "O, çok kere, korkulu rüya görmektense uyanık yatmak evladır, diye sabaha kadar uyumamaya çalışır." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Kendisinden kötülük gelebilen, tehlikeli
- "Hâlinden şerir, korkulu bir adam olduğu görünüyordu." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Korku veren, korkutan
- SOKULUŞ
-
-
[isim]
Sokulma işi veya biçimi
- "Hepsinin bir sokuluşu ve birbirini sevişi vardı ki." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Sokulma işi veya biçimi
- KARAKUL
-
-
[isim]
Asıl yurdu Buhara'da Karakul bölgesi olan ve yurdumuzda da yetiştirilen, tüyleri uzun ve kıvırcık bir cins koyun, karagül
-
[isim]
Asıl yurdu Buhara'da Karakul bölgesi olan ve yurdumuzda da yetiştirilen, tüyleri uzun ve kıvırcık bir cins koyun, karagül
- UKULELE
- ...
- KULAKÇI
-
-
[isim]
Kulak, burun, boğaz hekimi
-
[isim]
Kulak, burun, boğaz hekimi
- İLKOKUL
-
-
[isim]
Zorunlu öğrenim çağındaki kız ve erkek çocuklarının temel eğitim ve öğretimini sağlamak için devletçe açılan veya açılmasına izin verilen beş yıllık okul, iptidai, iptidai mektep
-
[isim]
Zorunlu öğrenim çağındaki kız ve erkek çocuklarının temel eğitim ve öğretimini sağlamak için devletçe açılan veya açılmasına izin verilen beş yıllık okul, iptidai, iptidai mektep
- OKULDAŞ
-
-
[isim]
Okul arkadaşı
-
[isim]
Okul arkadaşı
- KUŞKULU
-
-
[sıfat]
Kuşku belirten, kuşku anlatan, şüpheli
- "Demir parmaklıklı penceresinden içeriye kuşkulu bir göz atıyordum." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Kuşku içinde olan, şüpheli
- "Beynimizde biriken bayağı ve kuşkulu fikirleri çam kokularına sürünmüş nazlı hava alıp götürdü." (Refik Halit Karay)
-
Kuşkucu
-
[sıfat]
Kuşku belirten, kuşku anlatan, şüpheli
- KULUÇKA
-
Kelime Kökeni : Bulgarca
-
[isim]
Civciv çıkarmak amacıyla yumurtaya yatmış veya yatmak üzere olan dişi kuş veya kümes hayvanı, gurk
-
[isim]
Civciv çıkarmak amacıyla yumurtaya yatmış veya yatmak üzere olan dişi kuş veya kümes hayvanı, gurk
- UYKULUK
-
-
[isim]
Kasaplık hayvanların timüs ve pankreas bezlerine verilen ortak ad
-
Kundaktaki çocukların avucunda biriken kir
-
Karaciğer
-
Dalak
-
[isim]
Kasaplık hayvanların timüs ve pankreas bezlerine verilen ortak ad
- KULUNUZ
-
-
alçak gönüllülük göstermiş olmak için ben zamiri yerine kullanılan bir söz
- "Kul ile Tanrı'nın arasına girilmez."
- "Ben serüvenlere kul olmayacağım, serüvenler bana kul olacak." (Atilla İlhan)
- "Kulunuz bu kadar yıl yaşadım, kahveye adımımı atmış değilim." (Haldun Taner)
-
alçak gönüllülük göstermiş olmak için ben zamiri yerine kullanılan bir söz
- KULOĞLU
-
-
[isim]
Ölen evli yeniçerilerin, babaları gibi ocakta askerlik yapan çocukları
-
[isim]
Ölen evli yeniçerilerin, babaları gibi ocakta askerlik yapan çocukları
- KULPSUZ
-
-
[sıfat]
Kulpu olmayan
- "Kulpsuz iri fincanı avucunun içine alarak kahveyi içti." (Falih Rıfkı Atay)
-
[sıfat]
Kulpu olmayan
- KULAKLI
-
-
[sıfat]
Kulağı herhangi bir biçimde olan
- "Küçük kulaklı."
-
Kulağa benzer çıkıntısı olan
-
[isim]
Sapının ucunda kulak biçiminde iki geniş çatalı bulunan bir çeşit yatağan
-
[isim]
İki tarafında tutulacak yeri olan yayvan tencere, kazan
-
[sıfat]
Kulağı herhangi bir biçimde olan
- COŞKULU
-
-
[sıfat]
Coşkusu olan
-
[sıfat]
Coşkusu olan
- KULÜPÇÜ
-
-
[isim]
Kulüp işleten kimse
-
[isim]
Kulüp işleten kimse
- TUTKULU
-
-
[sıfat]
Tutkusu olan, ihtiraslı
-
[sıfat]
Tutkusu olan, ihtiraslı